Yunanistan Haber

“Kıbrıs Sorununun Çözümü Kolay Değil, Ama Gerekli”

"Ve en uygun strateji sadece saldırganlık değil, aynı zamanda masada tartışma da olmalıdır. Çünkü, ne yazık ki Türkiye pek çok kişinin flört ettiği çok önemli bir güçtür. Dolayısıyla çözümünü sadece kendimiz (Güney Kıbrıs) için değil, Türkiye için de tek yönlü yapmalıyız.”

Kıbrıs konusu Selanik’te bir etkinlikte ele alındı ve çözüme giden yol hakkında Yunanistan ve Güney Kıbrıs tarafından izlenmesi gereken stratejik hamleler ortaya atıldı.

Hukukçu Polis Poliviu, son elli yılda Kıbrıs meselesinde pek çok hükümete danışmanlık yapmış, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında önemli sayıda müzakereye katılmış ve Kıbrıs meselesiyle ilgili önemli sayıda kitap yazmıştır.

Deneyimli hukukçu, Aristotelio Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunları Derneği’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatının 50. Yıldönümü nedeniyle 25 Mayıs 2024 Cumartesi günü öğleden sonra düzenlediği etkinliğine katılmak üzere Selanik’teydi.

Etkinliğin ana konuşmacısı olan hukukçu Poliviu, “Kıbrıs (Güney) Cumhuriyeti’nin beklenmedik şekilde hayatta kalması” başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmasında, “Kıbrıs sorununun çözümü kolay değil, ama gerekli” vurgusu yaptı.

Hukukçu Polis Poliviu özetle şunları dile getirdi:

“Kıbrıs sorununun çözümü kolay değil, ama gerekli”

“Kıbrıs sorununun çözülmesi gerekiyor çünkü ne yazık ki adanın yüzde 36’sı hâlâ Türk askeri işgali altında. Kıbrıs (Güney) Avrupa Birliği’nin tam üyesidir ve bu durumun işgalden 50 yıl sonra da devam etmesi kabul edilemez. Çözüm kolay bir şey değil ama çözüm gerekli. Adanın yeniden birleşmesi sadece Kıbrıslılar açısından değil, aynı zamanda Avrupa Birliği açısından da gereklidir.

Ukrayna ve Rusya konusunda Batı dünyasının Ukrayna’yı tam olarak desteklediğini görüyoruz, haklı olarak da öyle, ancak Kıbrıs ile ilgili ciddi bir farklılık görülüyor. Kıbrıs, Akdeniz’in kıyısında küçük bir ada olmasına rağmen artık Gazze ve Ortadoğu ile stratejik bir rol oynuyor. Küçük olmasına rağmen önemli bir ülke ve en azından Avrupa Birliği’nin daha fazla bilinçlenmesi gerektiğine inanıyorum.

En önemli gelişme 2004 yılında Kıbrıs’ın (Güney) Avrupa Birliği’ne kabul edilmesiydi. O dönemde işgalin olması nedeniyle imkansız görülen bir girişimdi ve Kıbrıs’ın (Güney) Avrupa Birliği’ne üye olması imkansız gibi görülüyordu.

Ama Sayın Simitis (Yunanistan Başbakanı), Kleridis ve Kranidiotis’in büyük çabalarıyla doğru politikayla böyle bir şey başarıldı. Bu da gösteriyor ki, seçilen politika uygun ve verili koşullara uyarlandığında her şey mümkün.

Bugüne gelindiğinde küresel dönem Kıbrıs meselesine müttefikler getirebilir mi?. Bence evet. Sadece bir örnek vereceğim. Her iki günde bir Larnaka’dan Gazze’ye yiyecek taşıyan bir gemi kalkıyor. Kıbrıs (Güney), Gazze’ye ilaç ve gıda taşımak için deniz koridoru oluşturan ilk ülke oldu. Bundan sonra Amerika, gemilerin bağlayabilmesi için bir iskele yapmaya karar verdi. Bu, da Kıbrıs’ın (Güney) önemini adanın çok ötesinde ama aynı zamanda daha geniş anlamda gösteriyor ve inanıyorum ki bu, genel olarak Avrupa’nın kalkınmasında Kıbrıs’ın (Güney) stratejik önemini gösteriyor.

Kıbrıs meselesinde önümüzdeki üç yıl içinde veya önümüzdeki 10 yıl içerisinde olumlu gelişmelerin yaşanacağına inanıyorum. Zaten Kıbrıs (Güney) Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanı Sayın Nikos Hristodulidis, sadece Kıbrıs sorununu çözmek için değil, aynı zamanda Kıbrıs’ı (Güney) stratejik bir merkez olarak tanıtmak için de doğru politikalar benimsemiştir ve bu nedenle Türkiye’nin Kıbrıs’la daha yakın ilişkiler kurma arzusunu da görüyorum ve bunların hepsini kullanmamız gereken bir umut yaratıyor ve bunların da artacağını öngörüyorum.

Herkes çözümü ister ancak bazen büyük ölçüde bilinmeyen bir çözümü elde etme veya bu çözüme devam etme konusunda isteksizlik olabilir. Kıbrıslı Rumları ele alalım, Kıbrıs’ta (Güney) refah var, elbette birçok ekonomik sorunlar vb var, ama genel olarak refah var, ekonomik gelişme var, Birleşik Avrupa var… Bu nedenle birçok Kıbrıslı (Güney) Rum tereddüt ediyor.

Öte yandan, Kıbrıslı (KKTC) Türkler çözümün destekçisiydi ve destekçi olmaya devam etmelerine rağmen, Türkiye’den çok sayıda yerleşimcimiz var. Tam rakamları bilmiyoruz ama Kıbrıslı (KKTC) Türklerden çok farklı olduklarını ve çözüm istemediklerini biliyoruz.

Gelecek nesil, adanın gençlerinin rolleri Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik sürecin bir parçası olmayı umut eden bir nesildir. Avrupa’nın yardımıyla, Avrupa’nın doğrudan katılımıyla ve Türkiye’ye yönelik uygun stratejiyle çözümün mümkün olduğuna inanıyor.

Ve en uygun strateji sadece saldırganlık değil, aynı zamanda masada tartışma da olmalıdır. Çünkü, ne yazık ki Türkiye pek çok kişinin flört ettiği çok önemli bir güçtür. Dolayısıyla çözümünü sadece kendimiz (Güney Kıbrıs) için değil, Türkiye için de tek yönlü yapmalıyız.”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu