Restorasyonu Yapılacak, Modern Tarih Müzesi Olarak Hizmet Verecek

Midilli adasında “Midilli Valide Camii Restorasyonu, Tanıtımı ve Yeniden Kullanımı” temalı bir konferans düzenleniyor.

Lesvos (Midilli) Tarihi Eserler Müdürlüğü tarafından 12 Aralık 2022 Pazartesi günü saat 17:30’da Midilli Arkeoloji Müzesi yeni binasının amfi tiyatro salonunda “Midilli Valide Camii Restorasyonu, Tanıtımı ve Yeniden Kullanımı” temalı bir konferans düzenliyor. Konferans, Tarihi Eserleri Kurtarma Fonu tarafından finanse edilen söz konusu projenin tanıtımı kapsamında yürütüldüğü belirtiliyor.

Panel ile ilgili konuşan Lesvos (Midilli) Tarihi Eserler Müdürü Pavlos Triandafillidis, “Konferansın amacı, ilgili duyuruda da belirtildiği gibi, halkı restorasyon çalışmaları hakkında bilgilendirmek, aynı zamanda anıtın Midilli Modern Tarih Müzesi olarak yeniden kullanılması hakkında bilgi vermektir. Osmanlı dünyası başka bir dünya, çok büyük bir sevgi ve dikkatle yaklaşmamız gereken çok özel bir dünya.” İfadelerini kullandı.

Tarihi Eserler Müdürü Pavlos Triandafillidis konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

“Osmanlı dünyası başka bir dünya, çok büyük bir sevgi ve dikkatle yaklaşmamız gereken çok özel bir dünya”

“Midilli’de var olan en eski Osmanlı camisi ile ilgili halka bu cami hakkında bilgi edinme fırsatı vereceğiz. Bu etkinlikte uzman araştırmacıların kendileri tarafından sunulacak onaylı çalışmalara dayanarak, eserin karşılaştığı sorunlar, belirlediklerimiz, projenin uygulanmasından ortaya çıkan yeni unsurların ne olduğu bilinecek.

Tarihi Eserler Müdürlüğü ve Bakanlık (Kültür), burayı, şu anda adada eksik olan ve Midilli’nin Osmanlı yönetimi döneminde bu iki nüfusun Midilli’de nasıl bir arada yaşadığını gösterecek olan bir Midilli Yakın Tarih Müzesi olarak kullanacak.

Bütün bunlar, ahlak ve geleneklerin incelenmesi, filolojik kaynakların ortaya koyduğu ki o döneme ait iki farklı etnik kökenden elimizde çok az bulgular olmasına rağmen ortaya çıkacak. Bu iki etnik grubun alçak gönüllülük ve alışılmışlık politikası uygulamaları Midilli halkı tarafından bugün tam olarak bilinmiyor. Bu politikalar sayesinde her iki toplum da o dönemde ekonomik olarak hayatta kaldı ve gelişti.

Bu bilgiler, filolojik metinlerden, seyyahların izlenimlerinden ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu döneminde de haklarını koruduğu Limonos Manastırı’nın mülkiyetindeki önemli antik terekelerden derlendirildi. Hayatın bugün hala “gri bölge” olan yönlerini göstereceğiz. Tabii ki bu, belirli sergiler ve uluslararası literatürde yayınlanmış belirli tanıklıklar aracılığıyla seçici bir şekilde yapılacaktır.

Bir diğer çok önemli Osmanlı eseri de Midilli Belediyesi’ne ait olan Yeni Camii’dir. Tarihi Eserler Müdürlüğü, restore etmeyi kendine hedef koymuş, onaylanmış bir çalışma var (…) ve Belediye Kütüphanesi olarak yeniden kullanılması önerisi var. Mesagros bölgesinde bile, Tarihi Eserler Müdürlüğü’nün üzerinde bir çalışmayı onayladığı ve olgun bir proje olduğu dini bir anıt daha var.

Aslında, son yıllarda pek çok Türk ziyaretçi Midilli’ye tatil için geliyor ve bu anıtları öne çıkaran bir ağ oluşturulabilir. Peki müze alanları olarak restore edilmekte olan bu anıtları görmeleri için onlara neden bir teşvik fırsat vermeyelim?

Ne Kültür Bakanlığı’nın, ne Midilli Tarihi Eserler Müdürlüğü’nün, ne de bu çalışmaları büyük bir aşkla hazırlayan insanların bu yerleri, ibadethane yapma gibi bir niyeti yok.

Osmanlı dünyası başka bir dünya, çok büyük bir sevgi ve dikkatle yaklaşmamız gereken çok özel bir dünya. Midilli şehrinde Valide Camii gibi bir Osmanlı anıtı için Midilli Tarihi Eserler Müdürlüğü’nün de yaptığı ilk projeyle hedefi budur.”

Valide Camii

Midilli’de, eski Türk mahallesi Yukarı Skala’da (Yukarı İskele) bulunan Valide Camisi, 1981 yılında Yunanistan Kültür Bakanlığınca tarihi eser olarak koruma altına alınmış ancak bugüne kadar camiyle ilgili herhangi bir restorasyon çalışması yapılmamıştı.

Adanın Epano Skala (Yukarı İskele) semtinde Sigeiou Sokağında yer alan Valide Camii adadaki en eski Osmanlı eserlerinden biridir. Kitabesinde göre 1615 yılında yapılmıştır. Şehir surlarının dışında Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgenin merkezine inşa edilmiştir.