Batı TrakyaBatı Trakya HaberEditörün Yazıları

İlhan Ahmet Erkeklerin Erkeklerle, Kadınların Da Kadınlarla Evlenmelerine “EVET“ Dedi!

Azınlık haklarını savunmayan Rodop PASOK Milletvekili İlhan Ahmet, erkeklerin erkeklerle ve kadınların da kadınlarla birlikte evlenmesine “EVET“ dedi!

Batı Trakya Türk Azınlığının Uluslararası Anlaşmalarla (Lozan Andlaşması) sahip olduğu Azınlık haklarını savunmayan Rodop PASOK Milletvekili İlhan Ahmet, erkeklerin erkeklerle ve kadınların da kadınlarla birlikte evlenmesine “EVET“ dedi!

Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Parlamentosunda oylamaya sunulan ve neticede kabul edilen eşcinsel yasa tasarısı ile ilgili oylamada “EVET“ oyu kullanan PASOK Partisi Rodop Milletvekili İlhan Ahmet’in bu kararı Batı Trakya Türk Azınlığında, aslında şaşkınlıkla değil ancak tepkiyle karşılandı.

PASOK Partisi Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Batı Trakya’da asırlarca kendine has örf ve adetleriyle yaşam süren Batı Trakya Türk Azınlık insanını yediden yetmişe herkesi yine “ters köşe” yatırdı. İlhan Ahmet, biz Türklerde bir atasözünü unutmuş olacak ki “Eski Köye Yeni Adet” getirmeye kalkmış.

İlhan Ahmet artık şunu tamamen unutmuş! Bu Azınlıkta erkekler erkektir, kadınlar da kadındır ve Allah bu iki farklı insanı tüm değerleriyle bu şekilde yaratmış ve bu geçici imtihan yerimizde (Dünya) üremenin ve yaşamın devam etmesi için erkek ve kadına bu güzellikleri ve görevi vermiştir. Dolayısıyla dinimizin dahi kabul etmediği bir olayı, “Ben Allah’a inanan dindar bir insanım, ama aşırı İslamcı değilim.” Diyen İlhan Ahmet’in aslında kendi inandığı ile söylediği şeyler birbiriyle çelişiyor.

Pek muhterem Rodop Milletvekili İlhan Ahmet son olarak Atina’da Kathimerini gazetesine bu konuya ilişkin ve Azınlıkla vede Gümülcine’de Türkiye’nin Başkonsolosluğu hakkında sarf ettiği asılsız olaylar hakkında yine konuştu.

İlhan Ahmet Kathimerini gazetesindeki röportajında özetle şunları dile getirdi:

“Ben Allah’a inanan dindar bir insanım, ama aşırı İslamcı değilim”

blank

“Açıkçası benim geldiğim siyasi hareket, ilerici bir alan olarak bu tasarıya oy vermekten başka bir şey yapamazdı. Ben Allah’a inanan dindar bir insanım, ama aşırı İslamcı değilim. Dolayısıyla bu düzeyde vicdan ikilemi yaşamadım çünkü farklı bir teolojik yaklaşımım var. Ancak evlat edinme ile ilgili bir meselem vardı çünkü benim görüşüm eşcinsel çiftlerin bu amacı yerine getiremeyeceği yönünde. Ama oyumda başka bir parametre daha var.

Prangalarından kurtulmuş, vicdanı bağımsız, Batılı, liberal toplum standartlarına yakın, her düzeyde özgürleşmesini ve haklarının eşitliğini talep eden modern bir azınlık isteyen ben, diğer yandan vatandaşlarımızın başka bir kısmının insan hakkını inkar etmek olmaz. Bu tavrımla genç nesillere korkuya karşı, herkesin inancını demokratik ve özgürce savunacağı kapsayıcı bir toplumda mesaj vermek istiyorum.

Bir toplum, özellikle de Azınlık olduğu zaman, muhafazakar olarak nitelendirilemez. Dini duygu, her insanın Allah ile olan ilişkisini ilgilendirir. Ondan sonrası demokratik bir ülkede din, dil, etnik, cinsel vb. her azınlığın kendi farklılığını sürdürmesi desteklenmelidir. Dolayısıyla doğru olarak hükümet bu yasayla Azınlıkların korunması konusunda bir adım daha atmış oldu.

Bu nedenle Trakya’daki bizim Azınlığımızın teşvik edilmesi ve farklılığın bir tehlike olarak değil, Yunan toplumu için bir zenginlik olarak vurgulanması gerekiyor.

Trakya’nın Müslüman toplumu için konu (eşcinsel evliliği) bir tabuydu ve hâlâ da öyle. Elbette azınlık içinde ve dini değil de siyasi bazı aşırı uç çevreler tarafından alçak sesle ve suçlayıcı bir tonla tartışıldı; bu çevreler, her zaman insanların inançlarından yararlanarak sert politikalar oluşturmak istiyorlar.

Ben bazı muhaliflerimin kasıtlı olarak yaptığı gibi devletlerle, ne Türkiye’yle, ne de başkasıyla çatışmadım; Yunan Parlamentosu’nun seçilmiş bir üyesine ve Yunan halkına karşı şaibeli davranan, seçmenlerin iradesini manipüle etmek ve müdahale ederek onu (seçmeni) kandırmaya çalışan bir Konsolosla çatıştım.

Trakya’daki muhaliflerimden yirmi yıldır bir sonraki seçimlerde seçilmeyeceğim öngörüsünü duyuyorum, onların temennisi olduğunu söyleyebilirim. Ancak Azınlık, özellikle son seçimlerde, fiziksel olarak yok edilme tehdidi bile aldığımı, ülke dışı ve devletlerarası emir komutalara boyun eğmediğini kanıtladı. Seçmenlerim dayandı çünkü onlara karşı her zaman dürüst oldum ve en zor koşullarda bile yanlarında durdum.

Klasik Azınlık haklarının (eğitim, din, dernekler vb.) ötesinde, her düzeyde eşit fırsatlar sağlamalıyız ki, Yunan devletinin bir sonraki adımı atabilmesi ve idari yapıdan, siyasetten, kamu idaresinden, azınlık vatandaşlarından faydalanabilmesi için.

Ancak bu şekilde, bu ülkede artık ayrımcılığın olmadığı, herkesin artık sadece niteliklerine göre karşılaştırılıp seçildiği, başka hiçbir şeye göre yapılmadığı mesajı verilecek. Mesela Avrupa Parlamentosu’ndaki partilerin içinde neden Azınlıktan bir temsilci olmasın? Kahraman olmak istemiyorum ve bu benim rolüm değil. Yunanistan’daki Azınlığa faydalı olmak ve toplumsal özgürleşmeye örnek olmak istiyorum.”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu