Batı TrakyaBatı Trakya HaberEditörün Yazıları

Dimetoka’da Camiyi Yunanca Okudukları Duayla Açtılar

Batı Trakya Türk Azınlığının yokluğunda Yunanistan Batı Trakya’da işine geldiği gibi ve istediği gibi “At koşturuyor”.

Batı Trakya Türk Azınlığının yokluğunda Yunanistan Batı Trakya’da işine geldiği gibi ve istediği gibi “At koşturuyor”.

Dimetoka’da restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından Çarşı Camii tekrar yapılan törenle ibadete açıldı. Törene Yunanistan Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, Dimetoka-Kumçiftliği ve Sofulu Metropoliti Damaskinos, Yunanistan’ın tayinli Gümülcine, İskeçe ve Dimetoka müftü naipleri, Dimetoka tayinli Vakıf başkanı, siyasiler ve çok az sayıda bölge insanı katıldı.

Batı Trakya Türk Azınlığının tepki göstermesine ragmen Yunanistan keyfi uygulamayla Türk Azınlığın dini inançlarına müdahale etmek üzere hazırladığı ve uygulamaya koyduğu 240 İmam Yasası olarak bilinen uygulamayla Meriç, Rodop ve İskeçe illerinde din görevlilerini belirli sure sözleşmesi ile göreve getirmişti.

Bu göreve getirilenlerden din öğreticisi (İerodidaskalos) Şerif Emin, caminin açılış töreninde kürsüye gelerek açılış duasını Yunanca yapması gerçekten akıllara durgunluk verirken, Yunanistan’ın asıl amacının ne olduğu açıkça ortaya çıkarken, aynı zamanda Batı Trakya’da Türk Azınlığın tarihinin sayfalarına bir kara leke olarak geçti. Törende hazır bulunan çok az sayıda Müslüman da ellerini açarak Yunanca yapılan bu duaya “amin” demeleri bir avuç azınlık insanının, oturtulmak istenen bir sistemi yönetenler tarafından nasıl da “kullanıldığı” insanı gerçekten üzüyor. Oysa özünde Azınlık insanı bu değil ve olamaz!

Azınlık insanında başta ALLAH korkusu, dinine saygı ve ahlaklı bir şekilde yaşam şekli bulunuyor. Birilerinin ve bir sistemin işleyişi ve şahsi çıkarları uğruna gencecik kardeşlerimiz (kadın-erkek-anneler-babalar) bilinçsizce bu tehlikeli oyunun içine sürülüyor ve Yunanca yapılan dualara ellerini açarak “amin” diyor.

Herkes şunu merak ediyor; Yunanistan’ın bu sinsi planının uygulanmasında “rol alanlar” bunun hesabını ALLAH’a nasıl verecek acaba? Başlarını koydukları yastıkta vicdanları rahat uyuyabiliyorlar mı?

Hiç kendilerine şu soruları sordular mı? “Birkaç kişinin şahsi çıkarları için ben ALLAH’ıma nasıl olurda karşı çıkar sırtımı çeviririm? Nasıl olur da toplumumdan uzaklaşırım? Neden bu duruma düştüm? Ne yapmak istiyorum? Ben dinimi bu şekilde mi öğrendim? Çocuğuma da bunu mu öğreteceğim? Bunun hesabını ALLAH’A bu dünyada ve Ahiret’te nasıl vereceğim? İnsan içinde nasıl gezeceğim? Diye kendilerine sormuyorlar mı? Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis ve Yunan devleti Batı Trakya’da kaplumbağa yürüyüşüyle ilerliyor, ama ilerliyor.

Asıl soru şu;

BİZ DE NE YAPIYORUZ?

 

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu