Cumhurbaşkanı Sakellaropulu’dan Sözde “Pontus Soykırımı” Suçlaması

Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu, Atina’nın Elliniko-Agrirupoli (Gümüşhane) semtinde inşa edilmesi planlanan “Sürmene Dünya Pontus (Karadeniz) Helenizmi Sarayı”nın, inşa planını tanıtım törenine katıldı. Sakellaropulu burada yaptığı konuşmasında Türkiye’yi hedef alan sözler sarfetti.

Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu, “Pontus Helenizminin tarihi uzun, görkemli ve acı vericiydi. Zulümler, katliamlar, zorla İslamlaştırma girişimleri ve tarifsiz barbarlıklarla, onları ata yurtlarından koparıp sığınma yoluna götüren metodik ve sistematik soykırımla trajik sonları, tedavisi olmayan bir travmadır.” İfadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu’nun huzurunda, 11.01.2022’de “Mikis Theodorakis” Kültür Konferans Merkezi’nde, tanıtımı yapılan “Sürmene Dünya Pontus (Karadeniz) Helenizmi Sarayı”nın finansmanı tamamen Yunanistan’ın ünlü armatörler ailesi Spiros Laçis tarafından karşılanacak.

Etkinlik, gazeteci Haris Pasvantidis tarafından koordine edilirken, Elliniko-Argirupoli Belediye Başkanı İoannis Konstantatos, Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu, Kalkınma ve Yatırım Bakanı Adonis Georgiadis, Yunanistan Parlamentosu Başkanı Konstantinos Tasulas, Lamda Development Yönetim Kurulu üyesi Odisseas Athanasiu, Dünya Helenizm Parlamentolar Arası Birliği Başkanı, ABD Senatörü Leonidas Raptakis ve Pontus Surmen Birliği Başkanı  Giorgios Sarafidis birer konuşma gerçekleştirdi.

Meclis Başkanı Konstantinos Tasulas, “felaketi bir zafere dönüştüren” Pontus Helenizmi destanına atıfta bulundu.

Tasulas, “Pontus Helenizminin Dünya Sarayı, sadece dünyanın dört bir yanındaki Pontusluları bir araya getirmekle kalmayacak, aynı zamanda dünya çapında çok güçlü bir örnekle, nasıl bir sefaletin, nasıl inanılmaz bir çilenin bir destana dönüştürülebildiğiyle buluşacak. Ve bu destanı sadece onurlandırmakla kalmayıp aynı onu nasıl taklit etmeliyiz.

Bu Saray, Pontuslu atalarımızın kendi dipsiz sınavlarından sonra yaptıkları gibi devam etmek için son sınavı, bir başka sınavı yavaş yavaş geride bırakan yeni Yunanistan’ın beklentilerini, hayallerini, hırslarını barındıracak.” İfadelerini kullandı.

1994’ten beri “Pontus Soykırımı”nın anısını tanıyan ve onurlandıran bir yasayı kabul eden Yunan Parlamentosu Başkanı olarak, her yıl 19 Mayıs’ta her şeyi anlatan bu Sarayın tanıtımında bulunmaktan heyecan, gurur ve kesinlikle memnun hissediyorum.”

Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu ise yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Pontus Helenizminin tarihi metodik ve sistematik soykırımla trajik sonları, tedavisi olmayan bir travmadır.”

“Pontusluları modern Yunanistan’ı iki bin yıllık bir tarihle birleştiren bağlantı yapan yalnızca köken değildir. Miletosluların parlak bir İyon uygarlığı kurarak sömürgeleştirdikleri, sonraki yıllarda şanlı imparatorluklar ve efsaneleri, kahramanların ve azizlerin kanıyla sulanan bir yerdir.

İyon ezgisini koruyan ve hala şarkılarında ve masallarında duyulan eski dilsel deyimleri, özel müzikleri, dinamik dansları, aile sofralarında varlığını sürdüren yerel gastronomi değil. Pontuslu kimliklerini sürdürmelerinin nedeni bu tutkudur.

Ve bu, sadece Pontusluların tartışılmaz kültürel özgünlüğü ile değil, aynı zamanda uzak bir yerin tarihi geçmişiyle bağlantı kurma girişimleri, atalarının oradan geçişinin izlerini aramaları, bir yol nostaljisi ile de tanımlanır. Genç neslin yaşamadığı, ancak ulusun hafızasında bozulmadan korunan bir yaşamdır.

Pontus Helenizminin tarihi uzun, görkemli ve acı vericiydi. Zulümler, katliamlar, zorla İslamlaştırma girişimleri ve tarifsiz barbarlıklarla, onları ata yurtlarından koparıp sığınma yoluna götüren metodik ve sistematik soykırımla trajik sonları, tedavisi olmayan bir travmadır. Bir başka göçmen olan Georgios Seferis, “İnsanın kökleri vardır ve kesildiğinde canları yanar” diyordu.

Ancak Pontus Helenizmi, dinamizmini ve değerlerini Yunanistan’a aktardı. Vatana bağlılık, aileye, topluma, geleneklere ve inanca. Pontuslular yerleştikleri her yerde, Makedonya ve Trakya’nın köy ve şehirlerinde, başkentin yerleşim yerlerinde, ilk neslin entegrasyon zorluklarına rağmen, ilerlemeyi gelişmeyi başardılar ve Yunanistan’ın kalkınmasına yardımcı oldular. Ancak bu talep ne tecrit ne de ayrılık anlamına geliyordu. Ortak ulusal kimliğin güçlenmesinde bir etkendi.

Elliniko-Argyrupolis Belediyesinde, Spiros Laçis’in yatırımıyla Sürmene Dünya Pontus Helenizmi Sarayı’nın inşasının duyurusu, bizi neşe ve duyguyla dolduruyor. Umarım zengin geleneklerinizin ve ortak hafızamızın korunması için başka bir ocak olur.”