Yunanistan Haber

“Belirli Aralıklarla Bu Şekildeyiz ve Olmaya Devam Edeceğiz”

"Dünkü toplantıdan sonra Yunanistan-Türk ilişkileri ve Yunanistan-Türkiye görüşmeleri açısından yeni bir aşamaya girdiğimizi düşünüyorum."

Dışişleri Bakanı Gerapetritis, “Belirli aralıklarla bu şekildeyiz ve olmaya devam edeceğiz.” Dedi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis, dünkü Miçotakis-Erdoğan görüşmesinin ardından Yunanistan-Türkiye ilişkileri ve komşu Balkan ülkeleriyle ilişkiler konusunda ERTNews sabah programına katıldı ve değerlendirmelerde bulundu.

Dendias, “Dünkü toplantıdan sonra Yunanistan-Türk ilişkileri ve Yunanistan-Türkiye görüşmeleri açısından yeni bir aşamaya girdiğimizi düşünüyorum. Bu aşama, Başbakanın dediği gibi, üretken bir normallik tarafından yönetiliyor. Peki normallikten kastım ne?

Birincisi, temaslarda düzenli bir periyodiklik olması. Belirli aralıklarla bu şekildeyiz ve olmaya devam edeceğiz.

İkincisi, her buluştuğumuzda birden fazla anlaşma yapılmasına gerek yok; yönetilmesi gereken önemli sorunlar var. Düzenli olarak buluşup konuşmalıyız.

Üçüncüsü ve bence daha önemlisi, gerginliğe ve potansiyel krizlere yol açmadan tartışabilmek ve fikir ayrılığına düşebilmektir.

Çünkü temel konumumuz her zaman karşılıklı yarar sağlayanlara odaklanmaktır.

Ancak aynı zamanda zor olan ve aynı fikirde olmadığımız konuları da, mutlaka gerilim koşulları yaratmadan tartışmalıyız.

Sonuçlar ortada ve bence sonuçlar hem retorik düzeyinde hem de alan düzeyinde ortada. Son on ayda her türlü düşmanca söylem ortadan kalktı.

Geçtiğimiz yıllarda yaşanan gerilim açısından sakinleştik ama sahada da doğu sınırımızdan neredeyse sıfır akış olmasının ve hava sahası ihlalinin olmamasının değerini hepimiz anlıyoruz. Bunların ülkenin refahı açısından çok önemli durumlar olduğunu düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.

“Özellikle vurgulamak isterim ki, bölgemizdeki düşmanlıkların benzeri görülmemiş bir dönemde, kendi bölgemizde istikrar sütununu oluşturabilmenin, sükunetin ne kadar süreceği sorusu açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Benim görüşüm bunun sürebileceği yönünde.

Şu anda gerçekleşen diyalogun, kaydedilen tüm anlaşmazlıklarla birlikte, dürüst ve karşılıklı anlayışla yönetilen bir diyalog olduğunu düşünüyorum.

Üzerinde uzlaşı sağlanamayacak konuların olduğunu ve bu konuların da kendi tarihi yüklerinin olduğunun bilincindeyiz.

Öte yandan, özellikle bugün, bölgemizde daha fazla barışın sağlanmasının ve her şeyden önce daha geniş bir perspektife sahip olmanın büyük bir değer taşıdığını her iki tarafın da anladığını düşünüyorum.

Dün üzerinde anlaşamadığımız uluslararası politikanın ana konusu olan Ortadoğu meselesinin şu anda özellikle karmaşık bir aşamada olduğunu vurgulamak istiyorum.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de özellikle kritik bir aşamada ve özellikle Afrika’dan gelebilecek, çok büyük krizlere yol açabilecek alanların da bulunduğunu vurgulamak isterim.

Bugün Sahraaltı Afrika’da mevcut olan durum, hem göç hem de ekonomide, ancak esas olarak insani yardım sektöründe büyük baskı koşulları yaratıyor.

Türkiye ile konuşabilmenin, bu anlayışa sahip olabilmenin bu sürdüğü sürece önemli olduğunu düşünüyorum ve bizim çabamız da bunun uzun süre devam etmesi olacaktır.”

Görüşmelerin ajandası

“Öncelikle egemenlik konuları tartışılmıyor. Türk tarafının egemenlik ve Türk gündeminin her zaman içinde yer aldığı konularda kendine özgü pozisyonları olabilir.

Ancak bizim görüşmelerimizde egemenlik konularına yer verilmeyecektir.

İkincisi, konu kendi egemenlik haklarımızı kullanmaya gelince, hiçbir taviz yoktur.

Yunanistan egemenliğini tam olarak kullanıyor, egemenlik haklarını tam olarak kullanıyor.

Hiçbir hakkımızdan vazgeçmeden sorunları tartışabileceğimize ve çözüm üretebileceğimize inanıyoruz.

Ve kesinlikle hiçbir elden çıkarma olmadı, söylememe izin verin.

Şu anda Ege’de gerçekten büyük bir sakinlik var.

Kontrol edilemeyen durumların yaşandığı dönemlerin çok uzakta olmadığını düşünüyorum. 2015-2016’da doğu sınırlarımızdan 1,2 milyon mülteci ve göçmen aldık. İdomeni ve Moria (Mora) çok uzakta değil.

Ayrıca şunu da söyleyeyim, düşmanca söylemler Yunanistan için gündelik bir olaydı.

Ege’deki hava muharebeleri kazara savaş çatışması yaşanma riskini taşıyordu.

Bunların hepsi çok taze. Size şunu söylemek istiyorum; saf değilim.

Türkiye’nin onlarca yıl öncesine dayanan çok güçlü pozisyonları olduğunu biliyorum.

Benim istediğim, müzakereci bir ruhla tartışabilmemiz, gerginlik ve yargılama yaratmadan, medeni bir şekilde fikir ayrılığına düşebilmemiz, diğer yandan ikili ilişkilerimizi geliştirebilecek, karşılıklı yarar sağlayan anlaşmalarla pozitif bir gündemi teşvik edebilmemiz.

Egemenliğin teslimi yok, egemenlik tartışması yok.

Deniz parkları

“Çok netim ve tekrar ediyorum, eğer son zamanlarda herhangi bir geri çekilme gördüyseniz lütfen bana bundan bahsedin, çünkü ben de muhalefetin sürekli geri çekilme yönündeki duyurularını okudum, tek bir temel argümana ve nesnel bir gerçeğe bile değinmeden.

Cevap açık. Su parkları yapılacak. Deniz parkları, ülkemiz için son derece kritik olan ve bence tüm Akdeniz ülkeleri için son derece faydalı olan deniz ortamının korunmasının somut örneğidir.

Denizlerin ve okyanusların korunmasına yönelik 125 devlet ve uluslararası kuruluşun katılımıyla Yunanistan’da düzenlenen büyük konferans bunun örneğidir. Yunanistan, 400 civarında 11,5 milyar dolarlık taahhütle çevre kriterlerine göre iki deniz parkı yapacağını açıkladı. Şu anda teknik çevre kriterlerini tanımlamak için çalışma aşamasındayız. Bunlar tamamlandığında parklar haritaya yerleştirilecek.

Bunlar Yunan egemenliğine kadar uzanan konular ve aslında sadece Yunanistan’ın değil, gezegenin sürdürülebilirliğini de ilgilendiriyor.

Kıta sahanlığının sınırlandırılması ve Münhasır Ekonomik Bölge

Kıta sahanlığının sınırlandırılması ve Münhasır Ekonomik Bölge meselesi önemli bir meseledir ve bunun nedeni, artan gerilimin ortaya çıktığı temel meselenin bu olmasıdır.

Ve gerçekten inanıyorum ki, eğer bir noktada kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgenin belirlenmesi gibi meseleleri çözebilirsek, bölgemizde uzun ve kalıcı bir barışa kavuşacağız.

Şimdilik bu konuları gündeme getirmedik, sizin de söylediğiniz gibi bu bizim takibimiz ve Türkiye ile bu konularda ortak bir duruşun olduğunu, önümüzdeki dönemde bu konuların tartışılmasında fayda olduğunu düşünüyorum.

Bu, yakın gelecekte daha fazla görüşme fırsatına sahip olacak iki lider tarafından kararlaştırılacak ve bu görüşmeyi yapma yetkisini biz de alacağız.

İddia edilen soruşturma emirleri bağlamında yürütülen sınırlandırma tartışmalarının bildiğiniz gibi çok uzun bir geçmişi olduğunu söylemek istiyorum.

Ne yazık ki, geçmişte çok sayıda, 63 turlu araştırma emrimiz olmasına rağmen, sınır belirleme konusunda anlaşabileceğimiz, hatta bu anlaşmazlığı uluslararası yargıya taşımayı kabul edebileceğimiz bir noktaya ulaşamadık.

Bu tartışmayı yapabilmemiz ve ülkemize uzun ve müreffeh bir barış getirebilmemiz için tarihi anın bizim için doğru olduğunu düşünüyorum. Bu koşulların ne zaman olgunlaşacağı sanırım iki faktöre bağlı.

İlk faktör, taraflar arasında iyi bir anlayış ve dürüstlüğün daha da tesis edilmesidir.

İkincisi ise imzalanan anlaşmaların iyi ve faydalı bir sonuç üretecek şekilde değerlendirilmesidir.

Sadece 7 Aralık’ta Türk heyetinin ziyareti çerçevesinde 15 anlaşma ve memorandumun imzalandığını belirtmek isterim.

Bana göre çok önemli ve bu anlaşmaların değerlendirilmesi gerekiyor, olumlu sonuçlar alındığından, dürüstlük ve iyi bir anlayış ortamının oluştuğundan emin olduğumuzda yolumuza devam edeceğiz.

Turizm anlaşması

Yunan hükümetinin çabalarıyla, Avrupa Komisyonu ile koordineli olarak, Türk vatandaşlarının 10 adayımızı ziyaret etmesine yönelik bir program başlattık.

Bu program, adalarımız için sahip olduğu muazzam ekonomik değerin yanı sıra, yıl boyu sürmesi nedeniyle turizm sezonunu ve turistik ürününü genişletiyor ancak iki ülkenin vatandaşlarını bir araya getirmesi nedeniyle çok büyük bir değere sahip. Bu anlaşmanın uygulanmasından hem adalarımızda hem de Türkiye’de büyük bir memnuniyet oluştuğunu düşünüyorum. Biz bu tür anlaşmaları getirmek istiyoruz ki artık vatandaşlar düzeyinde iyi bir anlayış ve iyi bir diplomasi olsun, en zor konuları bile tartışabilelim.”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu