Batı Trakya Haber

Batı Trakya Türkleri 29 Ocak 1988 Yılında Yunanistan’a “Yeter Artık” Diye Haykırmıştı

29 Ocak 1988 tarihinde toplanan Batı Trakya Türklerinin verdiği mesaj, “Biz Türk'üz, bizim etnik Türk kimliğimizi kimse reddedemez!

29 Ocak 1988 tarihinde, ilk kez on binlerce fazla Batı Trakya Türkü, Yunanistan tarafından sistematik olarak asimilasyona yönelik uygulanan baskıcı ve ayrımcı politikalara, Azınlığın milli kimliğinin inkarına son verilmesini protesto etmek ve Lozan Anlaşması’ndan kaynaklanan hakları talep etmek üzere Gümülcine’de bir araya geldi.

29 Ocak 1988 tarihinde toplanan Batı Trakya Türklerinin verdiği mesaj, “Biz Türk’üz, bizim etnik Türk kimliğimizi kimse reddedemez! Bizim Yunan makamlarından temel beklentimiz, on yıllardır ihlal edilmekte olan temel insan ve Azınlık haklarımızın artık iade edilmesi ve Lozan Barış Anlaşması’yla bizleri emanet alan ülkemiz Yunanistan’ın uyguladığı ayrımcılığı ve ikinci sınıf vatandaş muamelesinin artık bir son bulmasıdır. Ne bir eksik, ne de bir fazlası.” Mahiyetindeydi.

Dolayısıyla bu yıl 34’üncü yılını tamamlayan o şahlı direnişin unutulmaması için Batı Trakya’da kurum ve kuruluşlar yazılı birer açıklama yayınladı.

 

ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu:

“29 Ocak 1988’de fitilini yaktığımız mücadelemizin ateşi hiç sönmeyecek!”

blank

“Sevgili okurlar,

29 Ocak Milli Direniş ve Dayanışma Günü’nü bu yıl da buruk bir şekilde karşılıyoruz.

Pandemi hayatımızın bir parçası oldu, ne yazık ki hala günlük yaşantımıza COVID yön veriyor.

Bu nedenle bu yıl da 29 Ocak’ı sanal ortamda gerçekleştireceğimiz etkinliklerle anacağız.

29 Ocak 1988 ve 1990 olaylarından sonra Batı Trakya Türk toplumu olarak sanki yeni bir 29 Ocak’a gidiyoruz.

Önce 25 Kasım 2018’de Gümülcine’de Medrese-i Hayriye’de Türkçe ders saatlerinin azaltılması nedeniyle öğrenciler okul kapılarına kilit vurdular, okul encümen heyeti kararıyla okulda eylem gerçekleştirildi.

İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’nde iki yıl aradan sonra yeniden vardiyalı eğitim sistemine geçilmesi nedeniyle 12 Eylül 2019’da protesto gösterisi gerçekleşti.

Haziran 2021’de İskeçe Türk Birliği’nin Yargıtay’a yaptığı başvuruyu Yargıtay reddetti.

AİHM kararının ardından Yargıtay’a yaptığı başvurusunu reddedilince üçüncü kez iç hukuk yolunu tüketen İskeçe Türk Birliği, “Artık yeter!” sloganıyla 13 Temmuz 2021’de protesto yürüyüşü gerçekleştirdi.

Bu protestoya 1500 kişi katıldı, o gün ben de oradaydım.

İskeçe Türk Birliği binası önünden başlayarak İskeçe şehir meydanına kadar yürüdük.

6-7 Kasım’da ise bu kez tütüncüler eyleme gitti.

Ucuz tütün fiyatları ancak artan maliyetler, devletin tütüncülere Corona yardımını söz verdiği halde yapmaması Batı Trakya’da tütüncüleri yola döktü.

Son olarak Rodop ilindeki Türk ilkokullarımızda eğitim gören öğrencilerin Cuma namazını camide cemaatle birlikte kılmasını engelleyen genelgeye karşı çıkmak amacıyla Azınlık Okulları Encümenler Birliği 17 Aralık 2021’de boykot gerçekleştirdi.

Azınlık Okulları Encümenler Birliği’nin olarak aldığı boykot kararına azınlık velileri ve öğrenciler, azınlık kuruluşları büyük destek verdi.

Son üç yılımıza değerlendirdiğimizde bu nedenle yeni bir 29 Ocak’a doğru gittiğimizi düşünüyorum.

34 yıl önce, 29 Ocak 1988 olaylarına giden süreçte Batı Trakya Türk Azınlığı Yüksek Kurulu tarafından oluşturulan Yürütme Kurulu, Gümülcine’de noktalanacak genel bir yürüyüş yapılmasına karar vermişti.

29 Ocak’ta her türlü engellemelere rağmen binlerce insan Gümülcine’ye aktı.

O gün İskeçe, Dedeağaç, Rodop’un tüm köylerinden 7’den 70’e, gencinden yaşlısına, çiftçisinden esnafına herkes Gümülcine’de meydanda toplandı.

İşte o gün Batı Trakya Türk toplumu tarihinde bir dönüm noktası oldu.

Merhum liderimiz Dr. Sadık Ahmet “Türk’üz” dediği için 1988 ve 1990’da hapis cezasına çarptırıldı, hiç çekinmeden mücadelesine devam etti.

Hapse girmeden önce “Sadece Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk’üm ve öyle kalacağım.” Demişti.

Evet, Türk’üz ve öyle kalacağız!

O günkü mücadele ruhu bugün de devam ediyor.

Şimdi de çiftçi, esnaf, iş adamı, hukukçu, mimar, öğretmen ve daha nice meslek kolundan aynı mücadele ruhuna ve özgüvene sahip insanlarımız var.

Bu insanlarımız derneklerde, partilerde, belediyelerde, Eyalet Meclisi’nde, parlamentoda Türklük mücadelesi veriyor.

Bu insanlar bazen kendi alanlarında, bazen de birlikte aynı safta el ele yürüyerek toplumumuzun hak ve özgürlükleri için mücadele ediyorlar.

29 Ocak 1988 olaylarından 34 yıl sonra mücadele ruhumuz sönmüş değil, tam tersine bugün eğitim seviyesi daha yüksek bir toplum olarak daha bilinçli bir mücadele içindeyiz.

29 Ocak’tan bugüne gelen zaman yolculuğunda azmimiz de büyüdü.

O günkü mücadeleyi ateşleyen nokta yıllar içerisinde kartopu gibi büyüdü ve Atina’ya doğru yol alıyor.

Bu mücadelenin bir parçası olarak ABTTF olarak geçmişten edindiğimiz deneyimi damıtarak Atina’da kendinden emin adımlar atıyoruz.

Toplum olarak mücadelemizin ateşi hiç sönmeyecek, mücadele ruhumuz bizi diri tutacak, büyütecek, haklarımızı almak için gösterdiğimiz çabada bize güç verecek!

Mücadelemize devam ederken 29 Ocak 1990’da yaşadığımız o kötü olayların bir daha yaşanmamasını umut ediyorum.

29 Ocak Milli Direniş ve Dayanışma Günü’müz kutlu olsun!”

Saygılarımla.

Halit Habip Oğlu

ABTTF Başkanı

 

İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ

“29 OCAK HAKSIZLIĞA KARŞI MÜCADELE EDEN BATI TRAKYA TÜRKÜNÜN ONUR GÜNÜDÜR, KUTLU OLSUN”

“Batı Trakya Türk Azınlığı için adeta bir milat olan bir 29 Ocak’ı daha yaşıyoruz. Batı Trakya Türkünün haksızlığa, adaletsizliğe, ayrımcı uygulamalara karşı sesini yükselttiği ve haykırdığı 29 Ocak 1988’in üzerinden 34 yıl geçti.

29 Ocak; haksızlığa, ayrımcılığa, baskıya, Türk kimliğinin inkarına “HAYIR” diyen, demokratik hakları için mücadele eden Batı Trakya Türk halkının onur günüdür. Batı Trakya Türkünün, kendisini istemeyen, kabul etmeyen, ikinci sınıf vatandaş muamelesini reva gören antidemokratik zihniyete “dur” dediği milattır. 29 Ocak, haksızlığa, baskıya karşı mücadele eden Batı Trakya Türkünün onur günüdür.

Bundan tam 34 yıl önce Batı Trakya Türkünün milli kimliğini inkar eden zihniyet, 34 yıl sonra bugün uluslararası hukukun teminatı altında olan azınlık haklarını hiçe saymakta ve hukuksuz uygulamalara devam etmektedir. 29 Ocak 1988’de haksızlıklara, baskılara ve antidemokratik uygulamalara “yeter artık” diyerek sesini yaşadığı ülkeye ve tüm dünyaya duyuran Batı Trakya Türkü, ne yazık ki haksızlıklara maruz kalmaya devam ediyor. Hukuk ve demokrasiden uzak uygulamalarla muhatap kalmaya devam ediyor.

Batı Trakya Türk Azınlığı, 29 Ocaklar sayesinde ve verdiği demokratik mücadeleler sayesinde basit vatandaşlık haklarına önemli ölçüde kavuşmuştur. Ancak 29 Ocak 1988’in üzerinden 34 yıl geçmesine rağmen, azınlık toplumunun kolektif haklarında en küçük bir gelişme olmamıştır. Maalesef, mevcut sorunların üzerine yenileri eklenmiştir.

Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunu yakından ilgilendiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları hala uygulanmamakta, azınlığa karşı haksızlıklar devam etmekte, hak gaspından ve haksızlıktan bahseden Batı Trakya Türkleri “ötekileştirilmekte” ve “hedef haline” getirilmektedir. Batı Trakya Türkü, ne yazık ki 34 yıl sonra yine haksızlıklarla, hukuk ve demokrasiden uzak uygulamalarla karşı karşıyadır. Bu bağlamda AİHM’nin İskeçe Türk Birliği lehine verdiği olumlu kararından üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen Yunanistan devleti bu kararı ve Türk azınlıkla ilgili AİHM kararlarını hala uygulamamaktadır.

Azınlık eğitimi, müftülükler, vakıflar, Türk kimliğinin inkarı, vatandaşlıktan çıkarılan Batı Trakya Türkleri, Türk azınlıkla ilgili AİHM kararları gibi sorunlar 34 yıl önceki gibi aynen devam etmekte, bu sorunların üzerine yenileri eklenmektedir. Hele hele son yıllarda geçmişin haksız ve baskıcı uygulamaların bir sonucu olan Batı Trakya Türk Toplumunun ekonomik anlamda geri kalmışlığı daha da derinleşmekte ve artmaktadır. Ülke yönetimi ise gerek azınlık sorunlarıyla, gerekse toplumumuzun ekonomik ve sosyal geri kalmışlığına çare olacak taleplere karşı kör ve sağır olmaya devam ediyor.

İskeçe Türk Birliği olarak HAK ARAMA DAVAMIZ uğrunda mücadele verip, ebediyete irtihal eden büyüklerimizi rahmetle yad ediyor, 29 Ocak Milli Direniş ve Dayanışma Günü’nü ve bu mücadeleyi veren tüm soydaşlarımızı saygıyla anıyoruz.”

 

Gümülcine Türk Gençler Birliği

“Batı Trakya Türk Azınlığının Anlamlı Günü”

“29 Ocak Şanlı yürüyüşün bir sembolüdür. 34 yıl önce bugün gerçekleştirilmiş olan şanlı Türklük yürüyüşünü 34 üncü yıldönümünü hep birlikte kutluyoruz. Batı Trakya Türk Azınlığının bu anlamlı günü Milletimiz için Milli bir bayramdır. Hepimize kutlu olsun.

1988’de Yunanistan yöneticilerinin isteği doğrultusunda Yüksek Mahkeme tarafından haksız, adaletsiz ve uluslararası antlaşmalara ve sözleşmelere rağmen Batı Trakya Türk Azınlığının seçkin, güzide ve şerefli bir geçmişe sahip kuruluşlarından Gümülcine Türk Gençler Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve İskeçe Türk Birliği’nin isimlerindeki Türk kelimesinin çıkartılmasına karşı Batı Trakya Türk Azınlığının sessiz ve tepkisiz kalmayacağının ve insanımızın kendi benliğine, kimliğine yapılan bu saldırıya olan tepkisini Bütün Dünyaya duyurduğu bir gündür.

29 Ocak Ulusal benliğimize karşı yapılan saldırıya karşı toplumumuzun kadını, erkeği, yaşlısı, genci, şehirlisi, köylüsü demeden tek bir vücutla, korkusuzca tüm Dünyaya Türk olduğumuzu haykırdığımız şerefli ve haklı bir eylemdir. O tarihe kadar çatısı akan evlerimiz, yıkılacak noktaya gelen depolarımız için onarım izni ve Halkımıza kendi araba ve traktörlerini rahat bir şekilde kullanmasınlar diye sürücü ehliyetleri dahi verilmemekte idi. Bu örnekler Halkımıza yapılan haksızlardan sayabileceğimiz sadece bir kaçıdır. Batı Trakya Türk Azınlığının kendisine verilen haklarını savunduğu O Şanlı Yürüyüşün ardından, Halkımızı tatmin etmese de bazı haklarımız bizlere iade edilmiştir.

Bu şanlı yürüyüşün ikinci yıldönümünde (29 Ocak 1990), insanlıktan nasibini alamamış fanatik kişiler tarafından çirkin saldırılar gerçekleşti. Elleri zincirli, demirli, sopalı ve maskeli kişiler azınlık dükkânlarının camlarını, kapılarını kırdılar. Mallarımızı yağmaladılar. İnsanlarımızı dövdüler, yaraladılar… Bu insanlık dışı eylemleri bugün nefretle kınadığımızı özellikle belirtmek isteriz.

29 Ocak’ın üzerinden yıllar geçmesine rağmen, bugün hala Batı Trakya Türk Azınlığının etnik kimliği inkâr edilmekte ve temel hak ve özgürlüklerinin engellenmesi devam etmektedir. Kendisini ilgilendiren tüm konularda Azınlığın görüş ve fikirleri hiçe sayılmaktadır. Ülkemiz Yunanistan son yayınladığı bir kararname ile azınlık okullarında Cuma günü ders saatlerinin değiştirerek azınlık eğitiminin özerk statüsünü her geçen gün daha fazla bozmaya devam etmektedir.

Batı Trakya Türk Azınlığı daima devletine ve yasalarına saygılı bir milletir. Tek isteğimiz yıllar önce uluslararası antlaşmalarla ve sözleşmelerle bizlere verilen haklarımızın korunmasıdır.

Çocuklarımıza örnek teşkil edecek o görkemli yürüyüşü gerçekleştiren saygıdeğer Batı Trakya Türk Azınlığının her ferdine sonsuz teşekkür ve saygılarımızı sunarız.”

 

BATI TRAKYA TÜRK ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ

“MİLLİ DİRENİŞ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!”

“29 Ocak 1988 tarihi, Batı Trakya Türklerinin milli kimliğinin inkârına karşı onurlu bir direniş gösterdikleri, asla antidemokratik ayrımcılığı ve baskıları kabullenmeyeceklerini dünyaya haykırdıkları gündür. Asırlardır Türk kimliği ile kendi kültür dairesini oluşturan Batı Trakya Türk Azınlığı, kendi kültürünü terk etmeden, kendilerini bu ülkenin onurlu birer vatandaşı gibi hissederek, bu ülkede yaşayacaklarını güçlü bir sesle seslendirdikleri gündür.

O gün hakça ve herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamak için cesaretle yollara düşen kahramanlarımız, bizlere bu anlamlı Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Bayramını armağan etmişlerdir. Bizler, bu onurlu bayramı bizlere armağan eden kahramanları, bugünün yıldönümlerinde her zaman yâd etmeye, bu davanın merhumlarına rahmet, hayatta olanlarına esenlik dilemeye ve minnet duygularımızı dile getirmeye büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz.

İki yıl sonra Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü’nü anmayı dahi yasaklayan, tarih sayfalarında 29 Ocak 1990 gününü karaya boyayıp, kendinde Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarına ait iş yerlerine dönük vandallığı hak gören faşizan tutumu asla unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız.

Hakkı ve hukuku uluslararası antlaşma ile belirlenmiş bir azınlığın haklarının yıllardır gasp edilmesine sessiz kalan Avrupa Birliği’nin bu tutumunu da insanlık ve barış adına endişe ile izliyoruz.

Bu tutum, yıllardır Avrupa Birliği’nin dillendirdiği, üzerinde hassasiyetle durduğu ve hatta AB’nin kuruluş temellerini oluşturan demokrasi, adalet, insan hakları, ifade özgürlüğü ve eşit eğitim hakkı gibi medeni kavramlara olan inancımızı sorgulamamıza sebebiyet vermektedir.

Artık bu ülkede kendi kimlikleri ile tarihi derneklerimizin resmiyet kazanmasını ve demokrasinin tüm nimetlerinden istifade edebilmeyi çok arzu ediyoruz. Azınlık kurum yöneticilerinin yargı yoluyla ürkütülmeden, fikir hürriyetlerini korkusuzca kullanabilecekleri bir yaşam alanının tesis edilmesini umutla bekliyoruz.

Ayrıca hakkımız olan eğitim özerkliğimizin tanınmasını, varlığımızın ve kültür bekamızın temeli olan azınlık okullarının kapatılmalarına son verilmesini ivedilikle talep ediyoruz. Çağdaş ve bilimsel eğitimin gereği olarak çift dilli Türkçe – Yunanca eğitim verecek anaokulları ile ihtiyaç duyulan alanlar yeni azınlık okullarının açılması için iyi niyetli bir çaba gösterilmesini hasretle bekliyoruz. Gençlerimizin geleceğe umutla ve güvenle bakabilmesi için yöneticilerin ötekileştirmeden, azınlığı bir tehlike, bir güven meselesi olarak görmeden azınlıkla diyalog kurmasının özlemi içindeyiz…

Bu duygu ve temenniler içinde Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği yönetimi ve camiası olarak bir kez daha azınlığımızın 29 Ocak 1988 Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Bayramını içtenlikle kutluyor ve 29 Ocak 1990’da toplumumuza yapılan vandallığı da bir kez daha lanetle kınıyoruz.”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu