Sayın Başbakan, Azınlığın “Görsel Şov”a İhtiyacı Yok, Sorunları Ne Zaman Çözeceksiniz?
Sayın Başbakan Miçotakis, Gümülcine’ye geldiniz, ancak birkaç “paralı askerlerinizin” haricinde kimsenin haberi dahi olmadı, sizleri karşılamadı.
Sayın Başbakan Miçotakis; Türk devletinden ve hükümetinden Türkiye’deki Rum Azınlığa harfiyen istediklerinizin aynısını Batı Trakya’daki Türk Azınlığa da veriniz! Azınlığın ekonomisi bitti! 90 Euro’luk sadaka istemiyoruz! Tütün üreticilerini herkes unuttu, siz de unuttunuz, onları bir kenara attınız! Bu şartlar altında eşitlikten bahsedemezsiniz!
Sayın Başbakan Miçotakis, Gümülcine’ye geldiniz, ancak birkaç “paralı askerlerinizin” haricinde kimsenin haberi dahi olmadı, sizleri karşılamadı. Ziyaretinizde samimi değildiniz. Çünkü tayin ettiğiniz memurların oturduğu makamların içine dahi girmediniz, sadece bahçede objektifler karşısında zor zar toplanan birkaç kişiyle şov yapmak üzere sizleri de kullandılar.
Sayın Başbakan, Batı Trakya’da Azınlığa yaklaşacağınıza giderek uzaklaşıyorsunuz. İstanbul Rumları için siz ve Dışişleri Bakanınız Sayın Dendias, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden Lozan’ın Rum Azınlığa karşı kusursuz uygulanmasını talep ederken, Batı Trakya’daki Müslüman Türk Azınlığı görmezden geliyorsunuz. Bu bir çifte standart değil midir? Her fırsatta ülkemiz Yunanistan’ın demokrasi ve insan haklarına, uluslararası anlaşmalara öncülük ettiğini ve uygulamada bir istikrar abidesi olduğunu dile getiriyorsunuz. Ancak ne yazık ki bunu pratikte maalesef halen uygulamaya koyamadığına hepimiz ve uluslararası toplum şahitlik etmektedir.
Örnek olarak vermemiz gerekirse, İskeçe Türk Birliği davasında AİHM’nin ülkemiz Yunanistan aleyhine karar vermesi en bariz örneklerden biri olarak karşınızda duruyor. Hani nerede Yunan ve Yunanistan devleti medeniyeti? İçi boş, bulup kullandığınız “paralı askerlerle” günlük geçiştirmelerle ancak bir yere kadar gidebilirsiniz, bu uygulamalarınızla asla ama asla insan hakları ve Azınlık hakları savunuculuğu olamaz! Hele hele rahmetli babanız Konstantinos Miçotakis’in teoride Gümülcine şehir meydanında dile getirdiği ama hiç bir zaman pratikte uygulanmadığı o meşhur “İsonomia isopolitia” (Yasalar karşısında eşitlik) bu akılla asla olamaz. Siz de bu ziyaretinizde buna değindiniz ve savundunuz. Aslında uygulamada bunun gerçeklik dışı olduğunu siz de biliyorsunuz.
Sayın Başbakan; bu Azınlık gerçekten sizlere şunu soruyor; Batı Trakya’da cesaretle ne zaman “derin devlet” politikasının zincirlerini kıracaksınız? Bunu yapan ilk Başbakan olmanızı bekliyorduk. Ama maalesef yine bölgeyi idare eden “karanlık güçlerin” gölgesinde kaldınız!
Son olarak Hronos gazetesine yazdığınız makalenin sonunda şunu belirtmişsiniz: “Tüm Trakya, Hıristiyanlarla Müslümanların uyumlu bir şekilde bir arada yaşamasının bir örneğidir. Trakya’da eşitliği ve eşit devleti fiilen kuranın babam Konstantinos Miçotakis olduğunu asla unutmak istemiyorum. Daha yapacak çok işimiz var.”
Evet Sayın Başbakan Miçotakis, Batı Trakya’da özellikle önce yıllar önce hakları elinden alınan, küstürülen, bir kenara atılan, yanlış devlet politikalarıyla Azınlığın kimliği inkar edilen ve asimileye yönelik uygulamaları bir kenara bırakarak Azınlığa yaklaşmak için yapacağınız daha çok işiniz var! Bariyerler kaldırıldı, ancak devamı gelmedi!
Son olarak, Batı Trakya’nın gerçek anlamda kalkınmasını istiyorsanız, bunu Hristiyanlarla Müslümanlar arasında eşit devlet politikaları uygulayarak yapmanız gerekmektedir. Aksi halde Batı Trakya bir bisiklete benzetilirse, ön teker ile arka teker arasında fark olursa istediğiniz kadar pedal çevirin o yol bitmez, o menzile varılmaz! Azınlığı “Yunanlı Müslümanlar” olarak görmek yerine, olduğu gibi kendi kökeni, ırkı ve dini değerleriyle kabul etmekten başka çare yoktur. Aksi yapılacak her çalışma Azınlık tarafından asla kabul görmeyecektir. Olay sadece zaman kaybetmektir.
Bunun için sizleri sayın Başbakan Kiriakos Miçotakis, gerçek Azınlıkla BARIŞMAYA davet ediyoruz!