“Revizyonist Anlatılar Yalnızca Aşırılığı Kışkırtabilir, Gerilimi Kışkırtabilir”
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada yine Türkiye’yi hedef aldı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada yine Türkiye’yi hedef aldı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, B’nai B’rith Dünya Merkezi’nin Panteion Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IDIS) işbirliğiyle düzenlenen “İsrail-Yunan Forumu”nun ikinci toplantısında yaptığı konuşmada, “Revizyonist anlatılar yalnızca aşırılığı kışkırtabilir, gerilimi kışkırtabilir” dedi.
Dendias konuşmasında şunları dile getirdi:
“21. yüzyılda revizyonizm girişimlerine göz yumamayız”
“Mahallemiz Doğu Akdeniz sürekli meydan okumalar, Suriye’deki krizler, Libya, Kıbrıs sorunu, Türkiye’nin Ege’de, Doğu Akdeniz’deki kışkırtıcı davranışlarıyla karşı karşıyadır. Aynı şey yasa dışı anlaşmalar için, uluslararası hukuka aykırı olarak hazırlanan haritalar için, sağduyuya aykırı anlaşmalar ve haritalar için de geçerlidir.
Türkiye, Libya’daki Sarrac yönetimi ile birlikte Girit’i bypass eden Münhasır Ekonomik Bölgeler üzerinde anlaştı. Sanki yarın Yunanistan ve İspanya, İtalya ortada yokmuş gibi davranarak ve bunun sağduyuymuş gibi davranarak bir MEB haritası çıkarmaya karar vermiş gibi.
Bugünün karmaşık ortamı, tamamen istikrarsız bir ortam. Kıbrıs sorunu uluslararası bir yasadışı işgal ve işgal sorunu olup, kapsamı genişletilip Ortadoğu’ya taşınırken, Suriye, Lübnan ve Irak’ta süregelen istikrarsızlıkla karşı karşıyayız. Bunların hepsi İslami aşırılık ve terörizmin olası yuvalarıdır.
Libya’da genel siyasi manzara hala tamamen kırılgan ve istikrarsız olmaya devam ediyor. Ukrayna’da devam eden savaş, Avrupa’nın umduğumuz gibi savaştan arınmış bir bölge olmadığını güçlü bir şekilde hatırlatıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali zamanımızın bir trajedisi, kıtamızda bir daha asla yaşamayacağımızı düşündüğümüz bir şey: savaş.
Tedarik zinciri ve ticaretteki piyasalardaki aksaklıklar, üreticiler, tüketiciler ve toplumlar üzerinde büyük baskı oluşturduğundan, olumsuz yan etkileri önümüzdeki aylarda yoğunlaşacak.
Uluslararası hukukun temel ilkeleri aşınıyor. 21. yüzyılda revizyonizm girişimlerine göz yumamayız. Rusya, Avrupa’nın enerji güvenliğini doğrudan tehdit eden enerjiyi bir silah olarak kullanmayı planlıyor. Böylece Doğu Akdeniz’in önemi bu bağlamda daha da önem kazanıyor.
Yapıcı işbirliği, refah ve istikrarın teşviki için her türlü çabanın gösterilmesi ve tüm taraflar uluslararası deniz hukuku, iyi komşuluk ilişkileri ve kurallara dayalı işbirliği de dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygı göstermelidir. Bütün bunlar barış içinde bir arada yaşamanın ön koşullarıdır.
Bu karmaşık jeopolitik ortamda, Yunanistan, Kıbrıs (Güney) ve İsrail arasındaki üçlü işbirliği gibi çeşitli sektörlerde gelişen işbirliği biçimlerini derinleştirmek ve genişletmek Yunanistan’ın stratejik bir seçimiydi. Aynısı, İsrail, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleriyle, ayrıca Bahreyn ve Kuveyt ile olan işbirliği planları için de geçerli.
Abraham’ın anlaşmaları, sinerjileri güçlendirme ihtiyacını yeniden teyit etti ve son Negev zirvesi, bu çalkantılı zamanlarda bölgesel işbirliğinin bir örneği, çok parlak bir nokta idi. Yunanistan da dahil olmak üzere diğer bölgesel aktörleri içerecek şekilde bir planlamadır. Bu çalkantılı zamanlarda, benzer düşünceye sahip ülkelerin işbirliği, sunabileceğimiz tek parlak örnektir.
Yunanistan, bölgedeki tüm ülkeler arasındaki işbirliğine kesinlikle inanıyor, ancak elbette belirli bir temelde: iyi komşuluk ilişkileri ve Uluslararası Deniz Hukuku da dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygı. Bu ilkelere dayanarak, bölgede itibarlı ve güvenilir bir ortak olduğumuzu kanıtladık. Önümüzdeki yol çok uzun ve engellerle dolu.
Bu ürkütücü ortamda Yunanistan’ın konumu ancak her zaman aynı olabilir: komşularımızla kurallar temelinde işbirliği, şeffaflık, güven, barışa bağlılık, istikrara bağlılık, uluslararası hukuka saygı, Deniz Hukukuna saygı, bölgemizdeki ve ötesindeki insan kardeşlerimiz için saygı. Yunan dış politikası, bunun daha iyi bir topluma, daha iyi bir dünyaya giden tek bir bilet olduğuna inanıyor.”