“Önümüzde Gideceğimiz Daha Uzun Bir Yol Var”
“Önümüzde gideceğimiz daha uzun bir yol var. 29 Ocak 1988’in üzerinden 35 yıl geçmiş olsa da aynı azim ve heyecanla demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde kimliğimiz, hak ve özgürlüklerimiz için mücadelemize yılmadan devam edeceğiz.”
ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, “29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü” dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, “29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü” dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Habip Oğlu mesajında, “Önümüzde gideceğimiz daha uzun bir yol var. 29 Ocak 1988’in üzerinden 35 yıl geçmiş olsa da aynı azim ve heyecanla demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde kimliğimiz, hak ve özgürlüklerimiz için mücadelemize yılmadan devam edeceğiz.” İfadelerine yer veriyor.
Başkan Halit Habip Oğlu’nun mesajı aynen aşağıdaki gibidir:
“Önümüzde gideceğimiz daha uzun bir yol var”
29 Ocak 1988 tarihi Batı Trakya Türk toplumunun hak ve özgürlükler mücadelesinde dönüm noktasıdır. O gün Batı Trakya Türkleri, Yunan devletinin “Türk” kimliğini inkarına karşı hep bir ağızdan “Türk’üz!” diye haykırmış, haksızlıklara, siyasi, sosyal ve kültürel baskılara boyun eğmeyerek demokratik tepkisini tüm dünyaya duyurmuştur.
1980’lerde ülkemiz Yunanistan’da Türk bulunmadığı iddiasıyla isminde “Türk” kelimesi geçen derneklerimizin kapatılarak yasaklanması üzerine 29 Ocak 1988’de Gümülcine’de meydanlara indik, haklarımızın gasp edilmesine karşı geldik.
O gün yaşananları unutturmamak için 29 Ocak 1990’da genci ve yaşlısıyla yine Gümülcine’de toplandık, saldırıya uğradık, iş yerleri ve dükkanlarımız talan edildi.
29 Ocak 1988’de yaşanan olayların hemen ardından toplumumuzun sesini uluslararası düzeyde duyurmak amacıyla 28 Şubat 1988’de kurulan Federasyon’umuz, Almanya’daki merkez, 2010’dan beri Brüksel ve 2020’den beri de Atina’daki ofisleriyle yürüttüğü çalışmalarla toplumumuzun hak ve özgürlükler mücadelesine destek olmakta, sorunlarının çözüme kavuşturulması için çaba göstermektedir.
ABTTF olarak 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü’müzün 35. yılında ülkemizi toplumumuzun Lozan Barış Antlaşması ve ikili antlaşmalardan doğan tüm haklarına tam saygı göstermeye, çağırıyor, yıllardır çeşitli yasa ve uygulamalarla gasp edilen eğitim ve dini özerkliğimizin iadesini istiyoruz. Ülkemizin vatandaşları olarak ötekileştirilmeden bizleri doğrudan ilgilendiren tüm konularda söz sahibi olmak, karar alma mekanizmalarına dahil edilmek istiyoruz.
ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, “29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü”nün yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Önümüzde gideceğimiz daha uzun bir yol var. 29 Ocak 1988’in üzerinden 35 yıl geçmiş olsa da”
“Toplumumuzun hak ve özgürlükler mücadelesinde dönüm noktası olan, kimliğimize sahip çıkarak “Türk’üz!” diye haykırdığımız 29 Ocak 1988’den bugüne tam 35 yıl geçti. 29 Ocak 1988’de Gümülcine’deki protesto yürüyüşünden sonra vatandaşlık haklarımızı aldık. Vatandaşlık haklarımızı mücadele vererek aldık, bize kendiliğinden vermediler!
1983’te derneklerimizin tabelalarının indirilmesinden bu yana halen varlığımızın inkarına karşı mücadele veriyoruz. İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının üzerinden yaklaşık 15 yıl geçmesine rağmen ülkemiz bu kararları hala uygulamadı! Son zamanlarda toplumumuzun liderlerinin örf, adet ve kültürümüzle ilgili etkinliklerde, toplantılarda ve Cuma namazlarında anavatanımızın Başkonsolosu ile birlikte aynı karede yer almaları bile suçmuş gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Birileri sürekli ve bilinçli olarak bölgemizde suları bulandırmaya çalışıyor!
Ancak 2023’e vardığımız bugün Brüksel’de, Cenevre’de, Viyana’da, Varşova’da, Berlin’de ve Strazburg’da uluslararası kurum ve kuruluşlara bizlere karşı yapılan haksızlık ve baskıları doğrudan aktarıyoruz. Birkaç gün önce Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı ile makamında yaptığım görüşmede kendisine sıcağı sıcağına bizlerin ülkemizde siyaset ve medyada hedef gösterildiğimizi, nefret söylemine kaldığımızı ve ötekileştirildiğimizi aktardım.
Önümüzde gideceğimiz daha uzun bir yol var. 29 Ocak 1988’in üzerinden 35 yıl geçmiş olsa da aynı azim ve heyecanla demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde kimliğimiz, hak ve özgürlüklerimiz için mücadelemize yılmadan devam edeceğiz. ‘29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü’müz kutlu olsun!” dedi.