
Kolonaki “Kırıntısı” Almış Kalemi Eline Yazmış, Ama…..
"İstanbul’daki Yani, Maria ne kadar Rum ise, Kuzey Epir’deki Hristo, Persefoni ne kadar Rum ise sakın unutma! Batı Trakya’daki Memedim, Ayşem de o kadar TÜRK’tür!"
Yunan gazeteci Aggelos Aggelidis, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim konusunu, Türk ailelerin Azınlık okullarını değil de devlet okullarını tercih ettiklerini ve neticede dönüp dolaşıp Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’ni hedef alarak kaleme aldığı bir makaleyi 10 Mart Pazartesi günü okuyucularına servis etmiş.
Bu gazeteci “kırpıntısı” Batı Trakya’ya kaç defa gelmiş acaba? Türk Azınlık insanı ile oturup sohbet etmiş, bir Türk Kahvesi içmiş mi? Anlaşılan bu “Aggelaki” ne Türk Kahvesi içmiş ne de Türk Azınlık insanını yakından uzaktan tanıma fırsatı bulmuş.
Peki o zaman bu Kolonaki gazetecisi “kırpıntısına” açıkça bir davet gönderiyorum!
“GEL BENİM MİSAFİRİM OL, SANA ÇOK DEĞİL 3 GÜN ÜÇ GECE BATI TRAKYA’YI KÖŞE BUCAK GEZDİREYİM VE TÜRK AZINLIĞIN YILLARCA NELERE MARUZ KALDIĞINI KENDİ GÖZÜNLE GÖR!
HADİ SIKIYORSA GEL….. AMA BİR ŞARTIM VAR; KOLONAKİ’YE DÖNÜNCE GERÇEKLERİ YAZACAKSIN VE HİÇ DEĞİŞTİRMEYECEKSİN!
Bre Kolonaki gazetecisi; Gümülcine’de Celal Bayar Azınlık Ortaokul ve Lisesinde keza İskeçe Azınlık Ortaokul ve Lisesinde öğrenci yoğunluğundan ve okul ve sınıfların yetersiz kaldığından velilerin ve öğrencilerin yollara dökülerek yıllardan beri Eğitim Bakanlığını protesto ettiğinden haberin yok mu?
Akropol’un eteklerinde, Kolonaki’nin meşhur kafelerinde oturarak Azınlık eğitimi öğrenilmiyor. Taş yerinde ağırdır ve senin muhakkak Batı Trakya’ya gelmen kaçınılmaz. Hele hele devlet ağzıyla yok “Müslüman çocuklar” falan filah baskıcı yakıştırmayla ise bu iş hiç olmaz.
Eeeee, bu çocuklar Müslüman ELHAMDÜLİLLAH! Ama uzaylı mı! hangi milliyete sahip haberin yok mu? Tarih okumadın mı? Size elince İstanbul’dakiler RUM! Bize gelince “Müslüman” evet, din olarak Müslümandır da milliyet olarak, ırk olarak soy olarak kimlik olarak nedir? Dilin varmıyor değil mi? Aslında sen kendi kendini kandırıyorsun. Kendine yalan söylüyorsun.
Ama sana şunu hatırlatayım;
İstanbul’daki Yani, Maria ne kadar Rum ise, Kuzey Epir’deki Hristo, Persefoni ne kadar Rum ise sakın unutma! Batı Trakya’daki Memedim, Ayşem de o kadar TÜRK’tür! Sen kendine yalan söylüyorsun, bunu sen de biliyorsun ama o Kolonaki var ya…..
Gelelim kaleme aldığın makale ve yorumuna:
Başlığın zaten ofsayt!
“Trakya (Batı) Müslümanları: Azınlık Okullarına Sırt Çeviriyorlar”
Komotini’deki (Gümülcine) Türk Konsolosluğu ve “yandaşları” kargaşa içinde, Trakya (Batı) Müslümanları azınlık okullarına sırt çevirmeye ve çocuklarını devlet okullarına göndermeyi tercih etmeye devam ediyor!
Bu özel olay, Türk Konsolosluğu’nda “zorluklar” yaratıyor, zira azınlığın yeni neslinin… Konsolosluğun elinden kayıp gitmesine tanıklık ediyor, kendi çevrelerine erişimi daha da kısıtlıyor.
Kendini “Batı Trakya ‘Türk’ Öğretmenleri Derneği” olarak tanıtan kuruluşun, ilkokul kayıt döneminin başlaması nedeniyle velileri çocuklarını azınlık okullarına kaydettirmeye çağırdığı duyurusu dikkat çekici. Dernek, “Çocuklarımızın okullarımızda dillerini, dinlerini ve kültürlerini özgürce yaşayabilecekleri bir eğitim almalarını destekliyoruz” iddiasında bulundu.
Son yıllarda Trakya (Batı) Müslümanları, Yunancayı düzgün bir şekilde öğrenip, üniversitede okuyabilmek veya istedikleri mesleği düzgün bir şekilde icra edebilmek için çocuklarını azınlık okullarına değil, devlet okullarına göndermeyi giderek daha fazla tercih ediyor. Yunanistan’da ayrıca, velilerin ücret ödemediği azınlık ilkokulları da bulunmaktadır; bu okullarda öğretmenler yarı Hıristiyan yarı Müslümandır.
Devlet ilkokullarından öğrenci çıkışı, azınlık okullarının kapanmasına yol açmış, bunun sonucunda bir okulda öğrenci sayısı dokuzun altına düştüğünde o zaman okula kilit vuruluyor. Elbette bu özel tedbir sadece azınlık okullarını değil, ülke genelindeki okulları da ilgilendiriyor.
Doğal olarak, devlet ilkokullarına giden Müslüman çocukları, ücretsiz devlet ortaokullarına ve liselerine devam ediyorlar. Azınlık ortaokul ve liselerinde ise veliler, Türkçe dersi veren öğretmenlere ödeme yapmak amacıyla okul encümen heyetine eğitim ücreti ödemek zorunda kalıyor.
Elbette bu da, ebeveynler için başka bir maliyet anlamına geliyor ve çocuklarının devlet okullarına (azınlık okullarına değil) gitmesinden mutluluk duyuyorlar. Ayrıca, bu özel kararlarının toplumsal uyumu güçlendirme ve kültürel entegrasyonu pekiştirme yönünde olumlu bir adım olduğu da ifade edilmektedir.
Veliler, devlet okullarını seçerek, bölgedeki farklı topluluklar arasında iletişim ve anlayış aracı olarak Yunancanın doğru bir şekilde öğrenilmesinin önemini anlıyorlar.
Trakya’daki (Batı) devlet okullarında Müslüman öğrencilerin bulunması, öğrencilerin sınıf arkadaşlarının kültür ve değerlerini daha iyi öğrenip anlayabildikleri bir etkileşim ve işbirliği ortamı yaratıyor. Bu, karşılıklı güven ve saygının gelişmesine, uyumlu bir şekilde bir arada yaşamanın ve toplumsal uyumun güçlenmesine yol açıyor. Müslüman çocukları Yunancayı iyi bir şekilde öğrenerek toplumda eşit bir şekilde yer alma ve aktif vatandaşlar olarak yetişme imkânına sahip oluyorlar.
Genel olarak bakıldığında Trakya’daki (Batı) Müslümanların devlet okullarını tercih etmeleri, öğrencilerin sosyal uyumunu, kültürel entegrasyonunu ve akademik başarısını artırmaya katkıda bulunmaktadır. Farklı kültürlere karşı hoşgörü ve anlayışın geliştirildiği bir ortamda eğitim, tüm vatandaşların gelişme ve katkıda bulunma fırsatına sahip olduğu eşit ve adil bir toplum yaratmanın temel unsurudur.”