“Felaketten Sonraki Gün” Sempozyumu Yapılacak

Yunanistan’da Miçotakis hükümeti sözde “Küçük Asya Felaketi” meselesinin üzerine gitmeye ve uluslararası bir düzeye taşımak üzere kolları sıvadı.

Yunanistan Anadolu’da yaşananları “Küçük Asya Felaketi” olarak adlandırıyor ve bu bağlamda Selanik’te Kalamaria Belediyesi tarafından 6-9 Ekim tarihleri arasında “Felaketten Sonraki Gün” temalı uluslararası bir sempozyum düzenliyor. Sempozyuma sunum yapmak üzere 120 konuşmacı tarihçi bilim adamı katılacak. Katılacak ülkeler arasında Türkiye, ABD, Birleşik Krallık, İsviçre, Fransa, Çekya ve Güney Kıbrıs’tan katılım olacak.

Yunanistan’da şimdi de gözler, Selanik Kalamaria (Kelemerye) Belediyesi, Helenizm Tarihi Arşiv Kurumu, “Hristos Kalemkeris” Fotoğraf Müzesi, Pontus Araştırmaları Merkezi ve Yunanistan İçişleri Bakanlığı’nın Makedonya-Trakya Birimi’nin ortaklaşa düzenledikleri “Felaketten Sonraki Gün” temalı uluslararası bilimsel konferansı’na çevrildi.

Kalamaria Belediye Başkanı Yannis Dardamanelis, “Kalamaria 1922-2022″nin 100. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “Felaketten Sonraki Gün” konferansının tanıtımına yönelik düzenlediği basın toplantısında, “Bizim için Küçük Asya Felaketi, Helenizm için büyük bir trajedi olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir başlangıç noktasıdır. Yunanistan’ın küllerinden yeniden doğmayı öğrendiğinin söylenmesi tesadüf değil. Parlak bir örnek, hiçbir şeyin olmadığı bir bölgeden göçmenler için bir kabul yeri haline gelen Kalamarya’nın hikayesidir, zulme uğrayan insanlar evlerini terk ettiler. Buraya Kalamaria’ya geldiler ve modern, dostluk canlısı bir şehir yarattılar.” Dedi.

Konferansın programını sunan Helenizm Göçmenleri Tarihi Arşivi Başkanı Ananias Tsirambidis, beşi Yunanistan’dan, beşi yurtdışından olmak üzere konferansın resmi on konuşmacısının, 20. yüzyılda Türkiye’deki göçmen hareketlerini konu alan birer sunum yapacaklarını ve dönemin daha önce duyulmamış temalarını dile getireceklerini vurguladı.

Tsirambidis, Yunanistan’ı da etkileyen çağdaş göçmen akımlarına, göçmenlerin duygu, davranış ve hareketlerine değineceklerini söyledi ve özel araştırmacılar bu sorunları geliştirecek ve “belki de çağdaş göçmen akışlarına karşı temkinli olanlar ikna olacak ve onları farklı bir gözle görecekler” dedi.