Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Andreas Kaçaniotis’in 31 Ocak 2 Şubat tarihleri arasında Gökçeada’ya gerçekleştirdiği resmi ziyareti değerlendirdi.

Başkan Habip Oğlu, “Kaçiniotis’e şunu sormak isterim. Lozan Antlaşması ve uluslararası sözleşmelerden doğan taahütlerin hatırlatılması gereken kimdir?” İfadelerini kullandı.

“Aynı haklara sahip fakat farklı kaderi paylaşan Batı Trakya Türk toplumuna selam getirir.”

“Kaçiniotis tarafından gerçekleşen bu ziyaret son derece doğal bir harekettir ve olması gerektiği gibi karşılanmıştır. Yunanistan’ın Lozan Antlaşmasını desteklediğini ve Türkiye’ye taahhütlerini hatırlatacaklarını belirten Kaçiniotis’e şunu sormak isterim.

Tıpkı kendisinin gerçekleştirmiş olduğu ziyaret gibi Anavatınımız Türkiye’den yetkililer Batı Trakya’yı ziyaret ettiğinde ülkemiz, bizlerin “Türk” olduğunu inkar ederek anavatanımızı tahrik etme gibi asılsız suçlamalarla itham etmektedir.

Bu durumda Lozan Antlaşması ve uluslararası sözleşmelerden doğan taahütlerin hatırlatılması gereken kimdir? Ayrıca Anavatanımız Türkiye’de Rum toplumuna bağlı olan kültürel ve dini yapılar restore edilirken, ülkemizde ise camilerimiz kaderlerine bırakılarak, tahrip edilmektedir.

Umuyorum ki Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaçaniotis Yunanistan’a dönüşünde bölgemiz Batı Trakya’dan da geçerek, bölgede Osmanlı’dan kalan tarihi yapılarımızın güncel durumunu gözlemler ve Türkiye’deki Rum toplumu ile aynı haklara sahip fakat farklı kaderi paylaşan Batı Trakya Türk toplumuna selam getirir.” dedi.

SUSKUN KALMA HİZMETİNE DEVAM MI?

Batı Trakya’da başta Yunanistan Parlamentosu’nda koltuklarında sıcacık sıcacık, “uslu birer çocuk” gibi yerlerinde oturan Milletvekilleri, Batı Trakya’da koltuklarına yapışıp kalan ve “saltanat” süren Belediye Başkanları ve derin uykuda ancak birer “emir kulu” gibi davranan Eyalet Başkan Yardımcıları ve Meclis üyeleri SUSKUN KALMA HİZMETİNE DEVAM EDİYOR!

“29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü” yıldönümünde doğru dürüst ve mertçe kendi kimliği savunamayan, “TÜRK” kelimesini kullanamayan, açıklama yapamayan siyasilerden bu Azınlık ne bekliyor acaba çok merak ediyorum.

Beyler; suskunluğunuzla Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kurum ve kuruluşlarının Yunanistan tarafından bitirilmesine yoksa göz mü yumuyor sunuz? Hani halkımız da bunu merak ediyor.

Türk Azınlık gençleri ve orta yaşlılar dahi Batı Trakya’yı terk ediyor! Başta Yunanistan’a, Başkent Atina’ya, Avrupa Parlamentosu’na öneriniz nedir? Doğrusu bir öneriniz de var mıdır? Veya şu an düşünme safhasında mısınız? Veya Azınlık insanıyla birlikte KENDİNİZİ DE Mİ BİTİRİYORSUNUZ?

Daha çoooook yazılacak gelişmeler var!

Sırası gelecek, hem de çok yakında!!!!

29 Ocak ve Belediye Başkanları şu mesajları paylaştı:

Yassıköy Belediye Başkanı Önder Mümin:

29 Ocak 1988 tarihinde SOYDAŞLARIMIZ birlik ve beraberlik içerisinde, tek yürek, tek yumruk halinde tarihindeki en önemli kitlesel direnişi gerçekleştirdi. Azınlık toplumu demokrasi dersi vererek, barışçıl yollardan, baskılara, haksızlıklara, adaletsizliklere, hak ve mülk gaspına dur dedi. Dönüm noktası niteliğindeki bu gösteriler akabinde hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Bu davaya gönül vermiş, o gün meydana inen, bugün hayatta bulunan büyüklerimizi saygı ve vefayla, ebediyete irtihal edenleri minnet ve rahmetle anıyorum.

Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet:

“29 Ocak olaylarında yer alarak hak ve kimlik mücadelemize katkıda bulunmuş bütün SOYDAŞLARIMIZI saygıyla anıyor 29 Ocak Hak Arama ve Direniş Günümüzü kutluyorum.”

VEEEEEE Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüseyin:

“İnsan tarihi süreç içinde olumlu olumsuz birçok tecrübe ile sınanır. BATI TRAKYA TÜRKÜ‘nün sınandığı ve başarıyla geçtiği bu sınavın yıldönümü olan 29 Ocak’lar daha sonraki nesillere de örnek olması gerektiği için canlı tutulmalı düşüncesindeyim. Hak Arama Mücadelemizin Yıldönümü Kutlu Olsun.”