“Yunanistan’ın Güvendiği Dağlara Kar Yağdı”
Miçotakis hükümetinin Dışişleri Bakanı Dendias’ın izlediği dış politika giderek “fiyaskoya” dönüşüyor.
ABD’nin EastMed kararı Yunanistan genelinde hayal kırıklığı yarattı. Miçotakis hükümetinin Dışişleri Bakanı Dendias’ın izlediği dış politika giderek “fiyaskoya” dönüşüyor.
Türkiye’ye karşı tüm cephelerde izlenen yanlış politika, Yunanistan’da Miçotakis hükümetinin sonunu hazırladı. Yunan halkı ekonomik darboğaz içinde her gün kıvranırken, Yunanistan’ın ABD, İsrail ve Fransa’nın oyununa gelmesi sonucunda silan alımına yatırılan milyarlarca Euro’un ülke ekonomisine yatırılmaması büyük tepkilere neden olmaya başladı.
EastMed depremi yaşanıyor
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattına ilişkin çekincelerini gayriresmi bir yazı ile (non paper) Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) ilettiği haberleri Yunanistan’da geniş yankı buldu.
Öncelikli olarak Yunan basını, ABD’nin Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattından desteğini çektiğine ilişkin haberler yer alırken, “Jeopolitik bir fiyasko”, “ABD, EastMed’i sabote ediyor” gibi başlıklar atarak haberi okuyucularına duyurdu.
Büyükelçi Geofrey Pyatt “kurtarıcı melek”
Amerika’nın Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nden (EastMed) şimdilik desteğini çekmesi Yunan kamuoyunda hayal kırıklığına yol açtı. Yunan kamuoyu özellikle hemen hemen her gün televizyon ve gazetelerde Yunan Bakanlarla boy gösteren ABD’nin Atina Büyükelçisi Geofrey Pyatt’ın bu kararın ardından aniden ortadan kaybolmasını kabullenemiyor. Öyle ki, Yunan siyasiler başta olmak üzere (Özellikle Savunma Bakanı Panagiotopulos ve Genelkurmay Başkanı Floros) ve bazı hükümet yanlısı medyanın sabahtan akşama kadar sürekli ABD Büyükelçisi’ni Yunanistan için adeta bir “kurtarıcı melek” olarak görürken, bu günlerde Yunan kamuoyu adını dahi duymak istemiyor.
Yunan basını Başbakanlık Maksimu Sarayı kaynaklarına dayandırdığı haberlerde, ABD’nin, Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattına ilişkin çekincelerini gayriresmi bir yazı ile (non paper) Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) ilettiği bildirildi. ABD’nin dile getirdiği çekinceler arasında projenin ekonomik açıdan sürdürülebilir olmaması ve çevresel hassasiyetlere uzak olması gösterildi.
Konuya ilişkin haberlerde, Washington’ın Yunanistan’a gönderdiği yazıda, projenin Türkiye ile bölgede gerginliğe neden olduğuna da dikkat çekildiği ifade edildi. ABD’nin ilgisinin bölgedeki elektrik temelli projelere kaydığı belirtilerek, ABD’nin bölgedeki diğer ortak projeleri desteklemeye devam edeceği ileri sürüldü.
Kathimerini gazetesinin haberinde, projenin ekonomik açıdan sürdürülebilirliğine ilişkin şüphelerin daha önce de dile getirildiğine dikkat çekilerek, “EastMed boru hattının sürdürülebilirliğinden şüphe etmek diplomatik alanda Ankara’nın üzerinden bir baskı unsurunu azaltmaktır ve (Güney) Lefkoşa’yı enerji alanındaki taktiğini yeniden belirlemek zorunda bırakır.” yorumuna yer verildi.
Konuya ilişkin sorunlarını yanıtlayan Yunanistan Hükümet Sözcüsü Yannis İkonomu, Doğu Akdeniz Boru Hattı projesine ilişkin nihai kararda pazarın belirleyici olacağını söylemişti. Yunanistan’ın bu projede üretici olmadığını vurgulayan İkonomu, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz boru hattından bağımsız bir şekilde de önemli bir enerji kavşağı olabileceğini savunmuştu.