Stefanis: “Türkiye’den Korkmuyoruz, Her Şeye Hazırlıklıyız”

Yunanistan eski Savunma Bakan Yardımcısı ve Kara Kuvvetleri komutanı Alkiviadis Stefanis zougla.gr’a verdiği röportajda Türkiye’den korkmadıklarını ve her ihtimale karşı hazırlıklı olduklarını dile getirdi. Stefanis, “Erdoğan’ın sıcak bir çatışmaya girip girmeyeceğini kimse cevaplayamaz ama biz hazırız” dedi.

“Adalardaki güç azalmak yerine her geçen gün güçleniyor”

“Askeri olarak hiçbir şeyden korkmuyoruz ve endişeli değiliz. Her gün tehditleri analiz ediyor ve bunlarla başa çıkmayı planlıyoruz. Mekanizmamız olası tüm durumları öngördü ve Silahlı Kuvvetlerimiz her zaman en kötüsüne hazırlıklı olmayı planlıyor.

Korku kelimesine katılmıyorum. Vatandaşlar bu sözün bize yakışmadığını anlamalı. Bilgiye sahibiz, deneyime sahibiz, potansiyele sahibiz ve ayrıca ne olursa olsun tepki verme araçlarına sahibiz. Genç askerler, bu genç çocuklar vatanı savunmaya muktedirdir ve bunu 2020’de Evros’ta (Meriç) göçmenlerin araçsallaştırıldığı zaman hep birlikte gördük.

Yunan Silahlı Kuvvetleri sayfa değiştiriyor. Yunan Silahlı Kuvvetleri personelinin morali var, ruhu var. 2019 yılından itibaren personelimizin gücü artırıldı, paralı askerler (EPOP) işe alındı, planlar yeniden kontrol edildi ve sınırlarımızda askeri personel terfi ettirildi, silah sistemleri yeniden dağıtıldı, karar alma sürecindeki hız çok daha hızlı hale geldi.

Ayrıca Kalamata’daki Uluslararası Havacılık Eğitim Merkezi devreye sokuldu, Hava Kuvvetleri’ne Rafale’nin dahil edilmesi, F-16’nın Viper’a yükseltilmesi, Blok 50’nin Blok 52’ye yükseltilmesi, Mirage savaş uçaklarının yedek parçalarının sağlanması, C-130 uçakları, C -27 uçakları, fırkateynler, Kara Kuvvetleri’nin silah sistemleri yenilendi artırıldı. Biz güçlüyüz. Hem geleneksel hem de hibrit her türlü tehdide yanıt verebiliriz. Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Adalardaki güç azalmak yerine her geçen gün güçleniyor.

“Şu anda bu gergin durumu azaltma yönüne doğru bir girişim var”

“Erdoğan’ın niyetini veya yarın ne yapacağını size kimsenin söylemesi çok zor, çünkü veriler her gün değişiyor. Biz karşı tarafın potansiyeline bakıyoruz, değerlendiriyoruz ve tepkilerimizi ona göre planlıyoruz. Diplomatik, finansal, bilgi ve operasyonel alanda ortaya çıkabilecek herhangi bir sorunla başa çıkma yeteneklerine sahibiz.

Yunanistan her ihtimale karşı hazırlanıyor. Şu anda bu gergin durumu azaltma yönüne doğru bir girişim var. Erdoğan’ın Yunanistan’a karşı tutumunu yükseltmek için birçok nedeni var. Bunlardan biri, Ege’de gri uygulamasını sürdürmek istediği için. Aynı zamanda Yunanistan’ı ve uluslararası toplumu şeytanlaştırıyor. Bir sonraki seçimlerde bunun kendisine biraz bonus vereceğine inanarak milliyetçi söylemini de artırıyor.

“Erdoğan’ın siyasi gücü hala çok fazla yüksek”

Erdoğan’ın siyasi gücü hala çok fazla yüksek ve iktidar partisi ya da hükümeti hiçbir durumda onun görüşlerini Cumhurbaşkanının görüşlerinden ayırmayı düşünmüyor.

Türkiye iki aşamada ilerliyor: biri strateji, diğeri ise taktik ve taktik değiştirme. Evet, stratejik olarak uygulandığını gördüğümüz bir planı var. Aynen Savunma veya Dışişleri Bakanları arasında olduğu gibi, Yunanistan – Türkiye arasında bu tür kısa toplantılar, bu tarz bazı temaslar, basınla ilişkisi gibi başka eylemleri düzenli olarak kullanıyor… “hadi konuşalım” gibi, ancak Erdoğan’ın ana hatlarıyla belirlediği gibi strateji aynı.

“Askerler olarak açıklamalarımızda dikkatli olmalıyız”

Söylediklerimize çok dikkat etmeli ve ateşe benzin dökerek körüklememeliyiz. Açıklamalarımız bir kararlılık ve soğukkanlılığı ifade etmelidir. Eğer basına konuştuklarımızla Türkiye ile rekabet durumuna sürüklenirsek, “Gömleğinizi çıkarın” veya “Gece geleceğiz” gibi söylemler diyalogda kalite eksikliğini gösteriyor.”

“Jens Stoltenberg’in kendi politikası, kendi gündemi var”

NATO Yunanistan’dan yana, her gün olup bitenleri izliyor. Örgüt ve ülkeler tüm bu durumlarda Yunanistan’ın yanındadır. Tabii ki, artık açıklamaları Müttefiklerin açıklamalarını yansıtmayan bir Genel Sekreterimiz var. Genel olarak, sayın Stoltenberg’in kendi politikası, kendi gündemi var ve bu muhtemelen NATO’ya değil, yalnızca kendisine hizmet etmektedir.”