Batı Trakya

“Senden Ne Önder Olur, Ne De Mümin!“

"Azınlık kurum ve kuruluşlarına saldırmak, tam bir gaflet ve dalalet olmuştur. Halkımıza hizmet eden bu kişi ve kuruluşları senin kirli menfaatlerin uğruna siyaset malzemesi yapmayacağız."

Yassıköy Belediyesi’nde sular bir türlü durulmuyor. İstifaların ve açıklamaların her iki taraftan da ardı arksaı kesilmiyor, bu gidişle de kesilecek gibi durmuyor.

Son olarak Yassıköy Belediye Meclis Üyesi Erkan Kınç’tan gazetemize gelen bir yazı yassıköy Beldiyesinde yaşanan durumu gözler önüne seriyor.

Gelen o yazı aynen aşağıdaki gibidir.

“SENDEN NE ÖNDER OLUR, NE DE MÜMİN!”

Değerli Yassıköy halkı, değerli abilerim, ablalarım, kardeşlerim…

Listeleri mahkemeye sunduğumuz günden birkaç gün sonra başlayan oyunu sizlere kısaca anlatacağım… Ama söz konusu şahsın anlattığı gibi yalanlarla değil, delil ve isimler sunarak.

Halkımızın gerçeği bilmesi için, Önder Mümin’i aşağıdaki sorularıma cevap vermeye, aksini iddia ettiği iddialarımı çürütmeye davet ediyorum.

Buradan, Önder Mümin’e sesleniyorum; Ey Önder…

– Bekirli-Arabacıköy bölgesinde bulunan Halka Hizmet Bürosu ve Sağlık Ocağı’nda, sadece kendi egonu tatmin etmek için, kurulu düzeni bozup yaptığın değişimlerden dolayı halkımız bu kurumlardan 7 ay boyunca hizmet alamadı.

– Mehmet Arif’i düzmece ‘turuncu’ ihraç kararını tasvip edip paylaşmadığım için görev yetkilerimi, mühürlerimi aldın. Bu da yetmedi, egon tatmin olmadı, beni de listeden ihraç etmeye kalktın. Bunu köylüm ve liste arkadaşım Oktay Yaluç’un engellediğini, Yaluç kendisini söyledi. Merak eden detayları kendisine sorabilir.

– Hasan Mandıracı’yı ofisine çağırıp, “Ben Erkan’ı listeden atacağım, gel seni yardımcım yapayım” dedin. Çünkü sen herkesi, kendin gibi koltuk sevdalısı zannediyorsun. Bunların nedenini biliyorum: Beni kendin gibi şeytana dönüştüremeyeceğini ilk andan anladın.

Gelelim yaptığımız bazı şeylere:

 

– Göreve geldiğim 1 Eylül itibariyle, Bekirli-Arabacıköy bölgesinde halkımıza sunulan evrakların şahsım tarafından imzalanıp mühürlendiklerini, bunların binlerce olduğunu çok iyi biliyorsun. Bunlardan bazılarını paylaşacağım da. Senin elinde, çalışmadığıma dair belgen varsa hemen paylaş. Hodri meydan!

– Bundan 4 ay önce, Bekirli-Arabacıköy bölgesinde yollarda sayısız çukur vardı. O çukurların kapatılması için, senin borçlarından dolayı alamadığımız malzemeleri, benim nasıl cebimden ödeyerek aldığımı Oktay Yaluç arkadaşım iyi biliyor. Bunları hiçbir zaman dile getirmedim. Ama şunu unutma ki: Bunlar halkımız için yapıldı, senin için değil!

– Sen Tekirdağ’da “festival nasıl yapılır?” öğrenmeye çalışırken, biz, halkımızın afetten dolayı sular altında kalan mahsullerini kurtarmaya çalışıyorduk. Sen ise fotoğraf ve video çekmekle uğraşıyordun. Ve senin egon yüzünden 3 yıl boyunca hiçbir şey yapamadık!

Şimdi gelelim senin ne yaptığına…

– İsmet Kadı’nın başlattığı ve sana hazır bıraktığı birçok projeyi, sırf kendi egon tatmin olsun diye tamamlamadın. Doğru mu, değil mi?

– Asflaltları bitirdik, fotoğraf çektirmeye koştun, “Ben yaptım” dedin. Hani senin gelmişine-geçmişine saygın vardı? Sloganına ne oldu?

– Bekirli-Arabacıköy’de, hazır olan sulama projelerini, üstelik lastikleri de hazır olmasına rağmen, neden tamamlamadın? Hadi çık, anlat!

– İş yaptırdığın insanlarımıza, sonrasında nasıl bile bile sorun yarattığını listendeki herkes çok iyi biliyor. Ama hiç kuşkun olmasın, çok yakında halkımız da öğrenecek. Buradan soruyorum: Bu insanların alınterini ödemeye Belediyemizin parası mı yoktu, yoksa bu projelere ayrılan paralar başka yerlere mi aktarıldı?

– Sana bağlı kalmaları için alınterini ödememekle tehdit ettiğin insanlar, günü geldiğine sana cevabını verecek. Belediye işçilerine yaptıklarını nasıl açıklayacaksın? Belediye yönetiminin her dediğini yapan insanlara bile şeytanca saldırdın sen…

– Belediye’yi yönetemeyeceğini anlayınca Özcan Mehmet’e 1700 evro maaşla genel sekreterlik teklif ettin. Kendisine 1000 evroya tenezzül edecek kişi gibi bakmak, onu öyle gösterme çabası kelimenin tam anlamıyla OMURGASIZLIK değil de nedir?

– Projesi hazır olan Çepelli yolunu, sırf Özcan Mehmet’i yanına çekemedin diye tamamlamadın. Bunu halka ve listendeki arkadaşlarına açıklayabilecek misin?

– “Halka hizmet” ve “Sosyal belediyecilik” gibi süslü sözlerle halkın gözünü boyamaya çalışan sen, SOSYAL MEDYA BELEDİYECİLİĞİ’nden öteye gidemediğin gibi, sırf kendi egon ve fantezilerini tatmin etmek için, halkın seçmiş olduğu liste arkadaşlarının elini-kolunu bağlamaktan çekinmedin.

– 2019 yılında göreve geldiğinde, her futbol sahasına ait bir traktör vardı. Bunlar nerede? Hurdacıda mı? Eğer hurdacıdaysa, paraları nerede? Çık açıkla!

– Yıkılan, sökülen halı sahaları kimlere gitti? Bazılarından gelen hurda paralarına ne oldu? Söylesene Hurdacı Önder?

– Gebecili ve Ayazma’dan ‘yürütülen’ toplam 1800 metre lastikler (Tütün Kooperatifi) neden ve niçin alındı? Niçin geri getirilmedi? Bunları da bi zahmet açıkla.

– Ayazma köyünü, sırf para alabilmek için, Kovid-19 adına kapattırdın. Hadi, diyelim sen yapmadın. Peki halk için gelen o paralar ne oldu? 5 defa festival yapılabilecek miktardaki o paralar ne oldu? Açıkla!

– Yalımlı köyündeki çiftçilerimizden sulama için toplanan 4000 evro, hangi hesaba aktarıldı? Yoksa cebinde mi unuttun? Açıkla!

– Remzi Arif’e karşı yalancı şahitlik yapmadığım ve sana “Ben kimse için yalancı şahitlik yapmam” dediğim için “Bunun bir bedeli olacak” diyerek beni tüm yardımcılarının önünde tehdit ettin mi, etmedin mi? Söyle!

– Şahsi çıkarların yüzünden, sana muhalif olan Remzi Arif’i İKA’ya şikayet ettin mi, etmedin mi? Konuş.

– Edirne’de Ercan Mümin ve Caner İmam’ın verdiği iftar yemeğinde, sırf sana karşı duran bu iki kişi yüzünden, tanımadığın bir kardeşimiz hakkında “Paralelci o, malum örgütten” diye grubunda paylaşım yaptın mı, yapmadın mı? Söyle!

– Tüm İLERİ grubu şahittir: Arabacıköy’de bulunan Cevriye İbiş (ismini paylaşmak için kendisinden izin aldım) ablamıza topladığımız bir yardım var. Bizim için değerli bir kuruluştan 500 evro ve listedeki arkadaşlarımızdan 950 evro olmak üzere toplam 1450 evro. Bu paranın 500 evrosu Cevriye ablamıza bizzat senin tarafından ulaştırıldı. Geri kalan kısmı ne oldu? Çık açıkla!

– Mehmet Arif’in bazı belediye sakinlerimizin bir kiraz şirketine götürdüğü iş başvuruları sonrasında, “Onlar İsmet’in ve Caner’in adamları” diyerek, şirkete o kişileri işe almamaları konusunda baskı uyguladın mı, uygulamadın mı? O insanların işe alınmalarını engelledin mi, engellenmedin mi? Çık açıkla!

– Gelelim Kiraz Festivali’ne… Cuma gününü niye iptal ederek festivali iki günlük yaptın? Bu konuda da açıklama bekliyoruz…

– Festival, Dernek aracılığıyla yapılıyordu. Olmadı. Çünkü Dernek Başkanı ve Yönetimi senin egonu tatmin etmiyor. Doğru mu, yalan mı?

– Festivalde basketbol turnuvasında kazananların ödüllerini “Para yetmedi” diyerek nasıl Salim ve bana ödettiğini de anlat… Bu arada havai fişekler bedavaydı, değil mi?

– Yuvacılı’da saatlerde, yemeklerde ve işçilerdeki değişimleri de anlat, ey Hurdacı Önder… Çık ve anlat!

Son olarak; Azınlık kurum ve kuruluşlarına saldırmak, tam bir gaflet ve dalalet olmuştur. Halkımıza hizmet eden bu kişi ve kuruluşları senin kirli menfaatlerin uğruna siyaset malzemesi yapmayacağız. Senin kirli oyunlarına, halkımız ile birlikte karşı çıkacak ve karanlık emellerinin gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz.

Uzun lafın kısası, Önder Mümin: Senden ne Önder olur, ne de Mümin!“

Erkan Kınç – Yassıköy Belediye Meclis Üyesi

 

Not: Yazı bir basın açıklamasıdır ve içeriği ile ilgili yazılanlar BİRLİK Gazetesini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu