Dikkat! Stilianidis Destekli Dağlık Karabağ’dan Kaçan Ermenilerin Batı Trakya’ya Yerleştirilme Planları Ortaya Çıktı
Stilianidis: "Komotini (Gümülcine) toplumu ve daha geniş bölge Artsakh'tan (Dağlık Karabağ) gelen göçmenleri karşılamaya hazır."
Stilianidis, Batı Trakya’daki demografik yapı ve Azınlıkla ilgili tehlikeli sularda yüzerek bocalamaya devam ediyor.
Bu işin altından da Evripidis Stilianidis mi çıkıyor dersiniz? Evet, aşağıda okuyacağınız makalenin içinde belirtilenlerde onun ismi ve fikri düşünceleri ve söyledikleri geçiyor. Stilianidis, Batı Trakya’daki demografik yapı ve Azınlıkla ilgili tehlikeli sularda yüzerek bocalamaya devam ediyor. Aslında Stilianidis bölgede var olan barış ve huzurun bozulması için adeta “ateşle” oynuyor.
Savaş kötü bir olay, kimseye düşmanlığımız yok. Biz yıllarca Batı Trakya’da Ermeniler ve Ruslarla komşuluk yaptık yapıyoruz. Ermeni arkadaşlarımız da var. Biz Batı Trakya Türkleri olarak geçmişte köylerimizi, evlerimizi, geniş haremlerimize ev yapsınlar diye Yunanlılara açtık ve Batı Trakya’ya yerleştiler. Değişik dönemlerde Cunta ve sonraki hükümetler Azınlığa bunaltıcı baskılar uygulamasına (halen asimilasyon politikaları sinsice devam ediyor) rağmen birlikte yaşadık yaşıyoruz. Ancak hükümet, kalkınmadan yoksun bir bölgeye bu insanları getirmekte ikinci hatayı yapacak. Nedeni ise yıllar önce Sovyetler Birliği’nden getirdikleri insanlar yarı yolda bırakıldı. Bazıları geri dönerken, bazıları da Yunanistan’ın diğer bölgelerine taşındı. Eyalet Başkanı Metios ve Stilianidis vede Atina’daki Batı Trakya’yı bilmeyenler yer altından yürüttükleri planlarla galiba ateşle oynuyor.
Batı Trakya’da Müslüman Türk Azınlık insanı ile yıllarca birlikte yaşayan Yunanlı yazarlar dahi sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarında, bu düşüncenin tehlikeli boyutlara ulaşmasından endişe ediyor ve Miçotakis hükümetine, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz, düşündünüz mü? Siz bunları yazanlar aklınız kesiyor mu? Müslümanlardan fanatik bir şekilde nefret eden binlerce kişiyi Trakya’ya (Batı) mı götüreceksiniz? Ne olacağının farkında mısın?” sözleriyle tehlikenin farkına vararak uyarılarda bulunmaktan geri kalmıyor.
“Ne olacağının farkında mısın?”
Miçotakis’in Yeni Demokrasi Partisi Rodop Milletvekili Stilianidis, “Gümülcine toplumu ve daha geniş bölge Artsakh’tan (Dağlık Karabağ) gelen göçmenleri karşılamaya hazır. Aynı dine mensuplar, geleneksel olarak Ermeniler ve Yunanlılar arasında ilişkiler var ve bu, demografik sorunla karşı karşıya olan bütün bir bölgeyi güçlendirirken, aynı zamanda çalışacak eller de yaratacak.” İfadelerini kullanıyor.
Selanik merkezli “Makedonia” gazetesinin yazı işleri müdürü bayan Fani Harisi, kaleme aldığı makalesinde, Dağlık Karabağ’dan göç eden Ermenilerin Batı Trakya bölgesine yerleştirilmesi yönünde bir görüşün olduğunu ileri sürüyor ve buna Yeni Demokrasi partisi Rodop Milletvekili Evripidis Stilianidis ve aynı zamanda Yunanistan Ermeni Ulusal Komitesi Başkanı Harut Spartalyan’ın da olumlu baktığı belirtiliyor.
Bayan Fani Harisi kaleme aldığı makalesinde şu ifadelere yer veriyor:
“Trakya (Batı) Ermeni göçmenlere kucağını açıyor”
“Azeri saldırısı ve yaklaşık 120.000 Ermeni’nin ata topraklarından koparılmasının ardından Artsakh’ta (Dağlık Karabağ) dramatik bir şekilde yaşananlar, bir başka parametreyi daha gün yüzüne çıkarıyor.
Batı’nın ve AB’nin bu binlerce göçmene karşı sessizliği. Artsakh’ın (Dağlık Karabağ) zorla yerinden edilen halkı, Artsakh’tan (Dağlık Karabağ) ayrılanların Ermenistan’da ulaştıkları ilk şehir Goris şehri.
Burası, bugün Ermenilerin misafirperverliğini ve onlara sundukları yardımı deneyimleyen, ancak bölgede sonsuza kadar kalamayacaklarını bilen Artsakh’taki (Dağlık Karabağ) 120.000 Ermeni göçmenin ilk durağıdır.
Yunanistan’da, Artsakh’taki (Dağlık Karabağ) Ermeni mültecilerin ülkemize gelip, hatta Trakya’ya (Batı) yerleşmeleri sosyal medya aracılığıyla yayılan fikir, birçok ve çeşitli nedenlerden dolayı olumlu zemin buluyor.
Öncelikle Yunanistan’da 60.000 civarında Rum-Ermeni yaşıyor. Trakya’nın (Batı) her yerinde kiliseleri, kulüpleri ve hatta bir Ermeni okuluyla Ermeni Cemaatinin varlığı büyük ve özellikle önemlidir.
Ermeni göçmenlerin Artsakh’tan (Dağlık Karabağ) Trakya’ya (Batı) gelişi ve yerleşmesi tarihsel ve politik nedenlerden dolayı ülkenin sağlaması gereken insani yardımın ötesinde birden fazla alanda fayda sağlayacaktır. Her şeyden önce, onlar dindaş oldukları için, zaman içinde Yunanistan’da ve özellikle de Trakya’da (Batı) önemli ve paha biçilmez bir nüfus varlığına sahip olacaklardır.
Üstelik Artsakh’taki (Dağlık Karabağ) 120.000 göçmenin çoğunluğu çiftçi ve hayvan besicisi olduğundan, acil yardıma ihtiyaç duyan Trakya (Batı) bölgesindeki projeleri benimsemek onlar için de kolay olacaktır.
Ancak, ayrıca bölgedeki demografik özellikler ve göç nedeniyle onlarca köyde ıssızlığın yaşandığı, Müslüman unsurun arttığı bir dönemde, Ankara’nın bakışı ve talimatıyla Ermenilerin yerleştirilmesi Ortodoks unsuru güçlendirecektir.
Tarihsel olarak ve çeşitli şekillerde Hristiyan Ermeni milletine bağlı bir ülke olarak Yunanistan, savaştan zarar görmüş bölgenin, yerinden edilme ve istila edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan her sakini için pratikte kaygımızı açıklamalıyız. Bu kişilere bölgemizde daimi ikamet statüsü veriyoruz açıklamasını yapmalıyız. Böyle bir gelişmede, Yunanistan’ın önerisini gerçekçi ve karşılıklı fayda sağlayacak hale getirecek hazırlıklar veya anlaşmaların önemli olacağı açıktır.
Böyle bir gelişmenin ülkemize getireceği faydaları analiz etmenin gereksiz olduğunu düşünüyoruz, ancak Yunanistan’ın zaman zaman çok sayıda Ermeni’ye ev sahipliği yaptığını da belirtelim. Ülkemizin çeşitli yerlerinde (örneğin Trakya’da-Batı) hala güçlü bir varlıkları vardır ve her zaman toplumsal yapıya uyumlu bir şekilde entegre olmuşlardır.
Aslında Yunan Hükümeti’nin şimdiye kadarki uygulamasının aksine, tamamen yabancı değerlere sahip Müslüman ülkelerden ödünç (belgesiz ve kayıtsız) işçi almak için acele etmek yerine, “NİKİ” partisi duyurusunda belirtildiği üzere, “sınanan Ermenilere kalıcı bir konukseverlik davetinin, Yunan kırsalını ortak değerlere, ortak Romeika (Pontus Rumcası) tarihine ve geleneğine sahip gerçekten minnettar insanlarla canlandıracağını” belirtiyor.
Ksanthi (İskeçe) ve Komotini’de (Gümülcine) ve Dedeağaç (Aleksandrupolis) ve Orestiada (Kumçiftliği) gibi diğer bölgelerde de Ermeni cemaatinin varlığı önemlidir. Aslında İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka’da’ Ermeni kiliselerinin bulunması bunun bir karakteristik örneğidir.
“Gümülcine toplumu ve daha geniş bölge Artsakh’tan (Dağlık Karabağ) gelen göçmenleri karşılamaya hazır”
Yeni Demokrasi partisinin Rodop milletvekili Evripidis Stilianidis, Ermeni göçmenlerin gelişi konusunda kesinlikle olumlu düşünüyor ve Gümülcine’nin uzun süredir Ermeni toplumunun varlığına sahip çok kültürlü bir şehir olduğuna dikkat çekiyor.
Stilianidis, “Gümülcine toplumu ve daha geniş bölge Artsakh’tan (Dağlık Karabağ) gelen göçmenleri karşılamaya hazır. Aynı dine mensuplar, geleneksel olarak Ermeniler ve Yunanlılar arasında ilişkiler var ve bu, demografik sorunla karşı karşıya olan bütün bir bölgeyi güçlendirirken, aynı zamanda çalışacak eller de yaratacak.” Yorumunu yapmıştı.
Yunanistan Ermeni Ulusal Komitesi Başkanı Harut Spartalyan’ın da belirttiği üzere, Yunan devletinin yerleşim için sürdürülebilir bir program hazırlaması durumunda Artsakh’tan (Dağlık Karabağ) gelecek olan göçmenlerin barındırılması ve yerleştirilmesi konusunda tüm yetkileriyle destek vermeye hazır olduğu belirtiliyor.
Spartalyan, her ne kadar 120.000 göçmenin yurtdışına kaçışının Ermenistan nüfusunun daha da zayıflamasına yol açacağını belirtse de şunu vurguluyor: “Yunanistan’da ve özellikle Trakya’da (Batı) onların yerleşimi ve doğrudan entegrasyonu için tüm koşullar uygun. Çoğunluğunun çiftçi ve hayvan besicisi olduğu ve bu nedenle kolayca iş bulabilecekleri göz önüne alındığında, hem bölgedeki Ermeni toplumu hem de tüm Yunanistan onların yanında olacaktır. Yunan devletinden kapsamlı bir plan olduğu sürece yurttaşlarımıza katkıda bulunmaktan ve yardım etmekten mutluluk duyacağız.” İfadelerini kullanıyor.
Üstelik Yunanistan’ın Ermenistan’dan göçmen alması ilk kez olmayacak. Spartalian, 1994 savaşı sırasında Siros Belediyesi’nin Artsakh’tan (Dağlık Karabağ) küçük ve yetim çocuklara yönelik ağırlama programını hatırlattı. İki haftalık bir konukseverlik programı vardı ve bu program neticede tam 23 yıl sürdü. O dönemde savaş nedeniyle oluşturulan bu program, daha sonra başarılı öğrencilere yönelik bir ödül programına dönüştü. Yani ödül, yaz tatillerinde ve Ermenistanlı çocukların Siros’da ağırlanmasıydı.”