“Bayraktar’lar Kapışılıyor, Türkler İHA’larla Para Basıyor”
Yunan basını, Türk İnsansız Hava Araçlarına geniş yer vermeye ve bazen de övgü dolu sözlerle gerçekleri görmeye ve yazmaya başladı.
Yunan basını, Türk İnsansız Hava Araçlarına geniş yer vermeye ve bazen de övgü dolu sözlerle gerçekleri görmeye ve yazmaya başladı.
Yunan basını, Bayraktar TB2 Taktik Silahlı İnsansız Hava Aracı’nı (İHA) konu alan haberlere devam ediyor.
Pentapostagma’nın derlediği 23 Aralık tarihli haberinde, “Bayraktar’lar kapışılıyor: Türkler İHA’larla para “basıyor” – Ucuz ve etkili” başlığıyla okuyuculara servis ediyor.
Haberde özetle şu ifadelere yer veriliyor:
“Bayraktar’lar kapışılıyor: Türkler İHA’larla para “basıyor” – Ucuz ve etkili”
“Ankara’nın yirmi yıldır saygıyla üzerinde çalıştığı karlı bir proje. Batılı silah sanayileri 2022’de gelirlerinin düştüğünü görmüş olabilir, Ankara’nın satışları arttıkça sadece gülümsemeye devam ediyorlar. Bayraktar’lar kapışılıyor, Türkler İHA’larla para “basıyor.
NATO müttefikleri, Körfez ve Kuzey Afrika’daki Arap ülkeleri, Sahra altı Afrika ülkeleri ve diğerleri sipariş vermek ve Türk savunma sanayisinin gururunu (Bayraktar TB2) almak için harekete geçti.
“Crisis Group” düşünce kuruluşunun araştırmasına göre en az 26 devletin cephaneliğinde Türk İHA’ları bulunuyor, yedisi teslimatı bekliyor ve sekizi daha satın almayla ilgilendiğini ifade ediliyor.
Dünyanın en büyük İHA üreticisi Baykar Teknolojileri CEO’su Selçuk Bayraktar, geçtiğimiz günlerde toplam 33 ülkeye silahlı İHA ihraç ettiklerini açıklamıştı.
SIPRI’ye göre 2022’de Batılı silah üreticilerinin gelirleri azalmış olabilir, ancak büyük Türk savunma şirketlerinin gelirleri İHA’lar sayesinde %22 arttı ve bu da Türk para kasasının pek de refah içinde olmadığı bir dönemde Türk ekonomisine yardımcı oldu. Bir Türk analist, İnsansız Hava Araçları ve ilgili mühimmatların, silah satışlarından elde edilen toplam gelirin yaklaşık 1/4’ünü oluşturduğunu tahmin ediyor.
Peki Türkiye’nin bu başarısının nedeni nedir?
Amerika’nınkinden daha ucuz, Çin’inkinden daha iyi.
En çok talep gören İHA’lardan biri ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı olan iki kardeşin işlettiği Baykar firmasının ürettiği Bayraktar TB2 modeli.
TB2, Orta İrtifa Uzun Dayanıklılık veya MALE olarak bilinen orta menzilli silahlı İHA kategorisine giriyor. (Yüksek İrtifa Uzun Dayanıklılık İHA’ları HALE kısaltmasıyla kullanılıyor).
Amerikan’ın zirvedeki US MQ-9 Reaper’ın maliyeti 20 milyon dolar iken, TB2’nin maliyeti yalnızca 5 milyon dolardır. Dolayısıyla alıcıların, TB2’leri vurulabilecekleri ihtimali olan daha tehlikeli görevlerde kullanmaya da gücü yetebilir.
İran ve Çin daha ucuz İnsansız Hava Araçları satabilir, ancak “Crisis Group” tarafından aktarılan uluslararası savunma analistlerine göre, bunlar daha düşük kalitede; daha az isabetli ve yüksek irtifada büyük görevleri yerine getirme konusunda daha az yetenekli oldukları belirtiliyor. Bir Türk analistin de belirttiğine göre, “bu fiyat/performans oranı Türkiye’ye pazarda avantaj sağlıyor.”
Talep büyük ölçüde arttı, çünkü Türk İnsansız Hava Araçları genellikle rakiplerin ürünlerinden daha ucuz ve çeşitli savaş alanlarında değerlerini kanıtlamış durumda.
Test edilmiş silahlar, yani etkili
Türk ordusunun ilk kez 2014 yılında kullandığı TB2’ler, 2023 yılı sonu itibarıyla 750.000 saatten fazla uçarak devasa miktarda veri üretti. TB2’ler daha 2020 yılında kuzeybatı Suriye’de Esad rejimine karşı başarılı bir şekilde kullanıldığından ve Şam’ı koruyan Rus hava savunmasına meydan okuduğundan etkileyici olmayı başarmıştı.
Bir Türk savunma analistine göre, “bugünün alıcılarının çoğuna TB2 İnsansız Hava Araçlarının Rusya’nın hava üstünlüğüne sahip olduğu durumlarda bile etkili olabileceğini” gösterdiler.
Türkiye, Libya’ya İnsansız Hava Araçları sağladı ve 2020’de bunları Mareşal Halife Hafter’e karşı başkent Trablus’u savunmak için kullandı. 2020 Azerbaycan-Ermenistan savaşında Dağlık Karabağ nedeniyle Azeriler tarafından kullanıldı.
Rusya’nın 2022’nin başlarında Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından uluslararası uzmanlar, TB2’nin Ukrayna savunmasını etkili bir şekilde desteklediğine vurgu yaptı. Sosyal medyada yayınlanan videolar, İnsansız Hava Araçlarının Rus tanklarını ve askeri tesislerini vurduğunu gösteriyor.
Bir Türk savunma sanayii temsilcisi “Crisis Group”a “Hiçbir gösterişli halkla ilişkiler kampanyası bu kadar etki yaratamazdı” dediği belirtiliyor.
Türkler bu konuda açık
Pek çok Türk sanayi temsilcileri ve savunma analistleri, satışlardaki patlamanın ek bir nedeninin de Türk ihracatçıların İHA kullanım ve işletim sistemleri gibi konularda bilgi paylaşımına rakiplerinden daha açık olması olabileceğini söylüyor. Böylece TB2 İHA’sını satın alacaklar (eğitim aldıktan sonra) kendileri kullanabilirler.
Türkler ayrıca savaş alanındaki kullanım deneyimlerini paylaşma konusunda daha istekli olabilirler. Diğerleri ise Türk üreticilerin rakiplerinden daha iyi eğitim sağladığını ve şirket personelinin müşteri ülkelerde bir yıl veya daha uzun süre görevlendirildiğini söylüyor.
Türk sanayisi bu yakın bağlardan faydalanıyor. Savaş alanındaki yeni müşteri deneyimleri, şirketlerin İHA’ları daha dayanıklı ve etkili hale getirmesine yardımcı oluyor. “Crisis Group”tan bir sözcü, “Hava sıcaklığı, nem [veya] topoğrafyadaki farklılıklar gibi beklenmedik koşullar olabilir” ifadelerini kullanıyor.
Türk şirketleri ayrıca Akıncı ve Aksungur modelleri gibi TB2’ye kıyasla daha yükseğe, daha uzağa uçabilen ve daha büyük mühimmat yükü taşıyabilen diğer ileri teknoloji silahlı İnsansız Hava Araçlarını da ihraç ediyor.
Türkiye, daha gelişmiş “Bayraktar TB3” gibi yeni sistemler ve “Kızılelma” savaş uçakları ve deniz hedeflerine karşı “intihar” görevi yapabilen bomba yüklü botlar gibi diğer sistemlerle bu yeni oluşan sanayideki payını genişletmeyi hedefliyor.
Yatırımlar ve devlet iradesi
“Crisis Group”tan bir sözcüye göre, Türkiye’nin başarısının bir diğer önemli parametresi de İHA sektörünün hem halkın hem de muhalefetin desteğini alması olduğu ileri sürülüyor. Düşünce kuruluşu yetkilileri, “İHA ihracatı yalnızca ihracat gelirinin değil, aynı zamanda ulusal gururun da kaynağıdır” diyor.
Türk Ordusu, PKK’ya karşı savaşta istihbarat toplamak için bu tür silahları 1993’ten beri savaş alanı gözetimi için kullanıyor. Türk Ordusu kendi imkanlarını kullanarak özellikle Amerikan GNAT 750’lerine minimal oranda güveniyor.
Ama Türkiye çok geçmeden kendi İHA’larını kurmaya başladı: Baykar mesela 2000 yılında İHA sistemleri geliştirmeye başladı. Takip eden yıllarda Türkiye, 2010 yılında on adet İsrail Heron gözetleme uçağı da dahil olmak üzere yabancı İnsansız Hava Araçları ve diğer ekipmanları satın almaya devam etti.
Özellikle Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara gelmesinden sonra İHA sektörü güçlü bir şekilde teşvik edilmeye başlandı. 2004 yılında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, yerli üretimi canlandırmak amacıyla ilk kez özel sektörde büyük ihaleler açtı.
2004 yılındaki yatırımlardan ilk faydalanan firmalar bugün en büyük İHA üreticileri arasında yer alıyor. Baykar, 2023 sonu itibarıyla 3.600’ü aşkın çalışanıyla savunma ve havacılık sektörünün lider ihracatçısı haline geldi. Eylül 2022 itibarıyla yılda 200 TB2’nin üzerinde üretim gerçekleştirebildiğini belirten Baykar, 2023 yılı sonunda ise 500 TB2’nin üzerinde üretim gerçekleştirebileceğini açıkladı.
Önde gelen diğer üreticiler arasında TAI-TUSAŞ ve Lentatek de gelişmiş MALE tipi silahlı İHA üretirken, STM ve Asisguard daha küçük İHA üretiyor. STM, hedefi vurup patlatacak şekilde tasarlanmış “intihar” İHA’ları üretiyor.
Türk şirketleri de benzerleri için bileşenler üretiyor: Örneğin, önde gelen Türk savunma yüklenicilerinden ASELSAN, TB2’nin optik sistemlerle donatılmasına yardımcı oluyor. Bu sektörde faal olan savunma şirketleri Üniversitelerden bu ülkenin en iyilerini, en parlaklarını işe alıyordu.
Türk uzmana göre Türkiye’nin “İHA ekosistemi”, ülke genelinde cıvatadan lazere kadar her şeyi üreten yaklaşık 2.000 küçük ve orta ölçekli işletmeden oluşuyor. Bazıları kendi ihracatını yapabilecek kapasitede. Aynı endüstri temsilcisine göre, hükümetin tedarik etme kurumu, sözleşmelerinin çoğunda, İHA üreticilerinin sözleşme bedelinin yüzde 60 ila 80’ini yerli taşeronlara aktarmasını şart koşuyor.