Atina’da Görüştüler, Masada Neler Vardı
Miçotakis-Hristodulidis görüşmesinin gündeminde Güney Kıbrıs-Yunanistan elektrik bağlantısı projesi yer aldı.
Miçotakis-Hristodulidis görüşmesinin gündeminde Güney Kıbrıs-Yunanistan elektrik bağlantısı projesi yer aldı.
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis arasında Atina’da yapılan görüşmenin gündeminde Güney Kıbrıs-Yunanistan elektrik bağlantısı projesi yer aldı.
Görüşme, Enerji Bakanlığı’nın önerisinin geçtiğimiz Salı günü Güney Lefkoşa’da Bakanlar Kurulu tarafından onaylanması ışığında gerçekleşti. Bakanlar Kurulu’nun kararına göre Güney Kıbrıs, elektrik faturalarındaki olası artış için finansman olarak 5 yıl boyunca yılda 25 milyon Euro ödeyecek ve böylece tüketiciler artıştan etkilenmeyecek.
Kıbrıs sorunu ve New York
Atina ve Güney Lefkoşa, Kıbrıs sorununa ilişkin diyaloğun başlangıçta üçlü düzeyde, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Nikos Hristodulidis ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar arasında yeniden başlatılması için baskı yapıyor.
Hristodoulidis, ilk olarak Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde ortamın daha iyi olduğunu, ikincisi ise Birleşmiş Milletler’in yıllar sonra Kıbrıs sorununu yeniden öncelik haline getirmesi olduğuna vurgu yaptı.
Atina’daki kaynaklar, Kıbrıs sorunuyla ilgili tüm tarafların New York’ta olması başlı başına cesaret verici olmakla birlikte, Kiriakos Miçotakis ve Nikos Hristodulidis’in de meselenin jeopolitik boyutunu masaya getirmekte kararlı olduklarını ileri sürüyor.
Miçotakis-Erdoğan görüşmesinden beklentiler
Başbakan Kiriakos Miçotakis ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturum aralarında buluşacak olması Atina’da beklentileri de beraberinde getiriyor.
Öncelikle iletişim kanallarının açık olduğunun ve ikili ilişkilerde sükunet ortamının genişletilmesine yönelik istekliliğin teyidi ilk sırada olduğu düşünülüyor.
Asıl cevap aranan soru, iki liderin, iki Dışişleri Bakanına deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasını görüşmek üzere prosedürleri başlatma talimatı vermesi için koşulların mevcut olup olmadığıdır.
Yunan-Türk diyaloğunun dinamik bir süreç olduğunu ve çeşitli parametrelere bağlı olduğunu da belirtmekte fayda var. Bunun bir örneği, yine haberlerde ön sıralarda yer alan göç konusundaki son gelişmelerdir; iki tarafın muhtemelen yüksek düzeyde işbirliği yapması gerektiği de konuşuluyor.