Yunanistan Haber

Miçotakis: “Türkiye’nin Hamas’ı Mutlak Şekilde Kınaması ve Tecrit Etmesi Gerekiyor Ama Bunu Yapmıyor”

Türkiye'nin Hamas'ı mutlak şekilde kınaması ve tecrit etmesi gerekiyor ama bunu yapmıyor.

Orta Doğu’daki gelişmelerin gölgesinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Yunan ANT1 televizyonuna verdiği röportajda tüm soruları yanıtlarken, aynı zamanda Gazze’deki hastaneye yapılan trajik saldırıdan duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.

Başbakan, Yunan hükümetinin Gazze Şeridi’ndeki gelişmelere ilişkin tutumuna değindi. “Geniş mahallemizde dramatik olaylar yaşanıyor” diyen Başbakan Miçotakis, hastaneye yapılan saldırının araştırılması gerektiğini şöyle ifade etti:

“Tam olarak ne olduğu konusunda hemen sonuca varmayacağım. İsrail’in meşru müdafaa hakkını savunduk, ama terörist Hamas’ı Filistin halkından ayırdık ve sivillere insani yardım ve destek sağlanması gerektiğine inanıyoruz.

Uluslararası hukuk çerçevesinde meşru müdafaa hakkı. Bir devletin kıyas ölçüsü terör örgütüyle eşdeğer olamaz. Gazze’nin silahlı işgali ihtimalinden büyük endişe duyuyorum. Bu önemli ve bunu İsrail’in bir müttefiki olarak ama aynı zamanda bölgedeki aktörlerin muhatabı olarak söylüyorum. İntikam organize devletlere yakışmaz. İsrail’e saldıranlar tam da bu tepkiyi hedeflemiş olabilirler.”

​ İsrail gezisinin ertelenmesi üzerine:

İsrail’e güvenli ve emniyetli bir seyahat için seyahatimi erteledim. Ürdün Kralıyla buluşacağım, belki de Kahire’de bulunacağım. Bu seyahatin iptali değildir. Kimse bizi tek başına tartışmaların dışında tutmakla suçlamıyor. Biz istikrarın direğiyiz.

​Yüzlerce sivilin vurulmasından duyduğum tiksintiyi ve acıyı dile getiriyorum. Umarım olay çözülür ve kimin sorumlu olduğunu görürüz. Hamas’ın İsrail’de benzeri görülmemiş bir vahşetle öldürücü saldırısı. Bölgede durum oldukça gergin. Burada her iki tarafta da bir propaganda savaşı yürütülüyor. Terör saldırısı çok vahşice, daha önce hiç böyle bir şey görmemiştik. İsrail’in meşru müdafaa hakkını savunduk. İnsani yardım alabilmek için Filistin halkını Hamas’tan ayırdık.

​ İsrail’in olası intikamı için:

İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde meşru müdafaa hakkı vardır. Bu bir demokrasidir ve silahlı çatışmayı düzenleyen kurallar çerçevesinde tepki vermelidir. Gazze’ye karadan müdahale olasılığından endişe duyuyorum, belki de Hamas bunu kışkırtmak istemiştir. Biz İsrail’in müttefikiyiz ve Arap dünyasıyla muhatbız.

Filistin meselesine gelince:

Solun pozisyonlarını paylaşmıyorum. Bölgede barışa ve İsrail ile stratejik ilişkimize hizmet edecek iki devletli çözüme inanıyoruz. Sadece İsrail’e gitmeyecektim, bölgeyle bağlantılarım var. Kahire’ye gidiyorum, Suudi Arabistan Prensiyle konuştum. Arap dünyasında hiç kimse meseleye tek taraflılık atfetmiyor.

Türkiye’nin Ortadoğu’daki konumuyla ilgili olarak:

Bana göre Hamas’ın terör örgütü olarak açıkça kınanması çok sorunlu. Türkiye’nin Hamas’ı mutlak şekilde kınaması ve tecrit etmesi gerekiyor ama bunu yapmıyor.

Yunanistan-Türkiye ilişkileriyle ilgili olarak:

Türkiye, ki bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da söyleme fırsatım oldu, Yunanistan’ın aksine, size söylediğim gibi dengeli olduğuna inandığım bir tutuma sahip, ancak İsrail ile ittifakımızı onurlandırırken aynı zamanda karmaşık durumunun da farkında. Türkiye’nin tutumu kesinlikle dengeli değil.

Ve Hamas’ın bir terör örgütü olarak açıkça kınanmaması benim görüşüme göre çok sorunlu. Çünkü burada bu ayrımın yapılması gerekiyor ve bu olmadan meşruiyeti olan tek Filistin Yönetimi olan ve şu anda sorunlarına rağmen Batı Şeria’yı yöneten El Fetih ile ilerleyip konuşamayız. Bu, Türkiye’nin yapmadığı gibi, Hamas’ın mutlak kınanmasını ve tecrit edilmesini öngörüyor.

Ancak bölgemizde zaten yeterince sorun bulunduğundan, bir sorun kaynağını daha ortadan kaldırabilmek ki bu, Yunanistan-Türkiye ilişkilerini kastediyorum her iki ülkenin de ortak çıkarınadır. Sonuçta geri adım atmanın hata olacağına inanıyorum, çünkü size söylediğim gibi, Türkiye ile aramızdaki büyük farklılıklara rağmen, özünde bu kadar keskin ayrım çizgilerinin olduğu bir alanda bugün herhangi bir ilerleme kaydedilebilir. Açıkçası bir andan diğerine geçiş yapılamadığı için, bu iyi iklimin sürdürülmesinin bölgemizdeki birkaç olumlu gelişmeden biri olduğunu düşünüyorum.

Dün başlayan siyasi diyalog, olumlu bir gündemle, iyi bir atmosferde başladı. Ancak her iki tarafta da bu irade var, oluşturmayı başardığımız ve Aralık ayı başında Selanik’te toplanacak Yüksek İşbirliği Konseyi ile doruğa ulaşacağına inandığım iyi iklimi korumak.

Kaçak göç konusu:

Filistinliler anayurtlarından ayrılmak istemiyorlar. Bu ne kendilerinin ne de Avrupa’nın çıkarına olacaktır. Ülkemiz artık adalara gelenleri kayıt altına alacak ve hakkı olanlara sığınma hakkı tanıyacak altyapıya sahip. Sınırların korunması politikası bundan sonra da devam edecek. Yunanistan’ın AB’deki hakim konumu. İnsan kaçakçılar kimin Avrupa’ya gireceğine karar vermeyecek. Yunanistan’a gelecek iş gücünü anlaşmalarla biz seçeceğiz. Sayın Moutzouris’in söylediği rakamlar doğru değil, biz iktidara geldiğimizde adalarda 30.000 kişi vardı.

Filistinlilerin yapılardaki tepkilerine gelince:

Endişeli değiliz, tetikteyiz, yetkililer izliyor ancak başka bir belirti yok. Avrupa, İslami terör nedeniyle çok büyük bir kan bedeli ödedi. Avrupa ülkelerinin tüm servisleriyle yakın işbirliği içerisindeyiz. Yunanistan’da radikalleşen Müslüman halkların özelliklerine sahip değiliz ama dikkatliyiz.”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu