Yunanistan Haber

Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yuvarlak Masa İle İlgili Önemli Değerlendirmeler Yaptılar

"Türk meslektaşlarımla sohbet ederken kendilerine soruyorum; “kimi aday bulacaksınız?” diye sorduğumda cevap ya “henüz daha bulmadık” oluyor veya Kılıçdaroğlu oluyor. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a karşı ideal bir rakip. Kesinlikle kaybedecek. Kesinlikle! Kaldı ki on yıldan bu yana sürekli kaybediyor."

Yunanistan Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Angelos Sirigos ve Andreas Loverdos, PASOK-KİNAL Değişim Hareketi Milletvekili katıldığı Yunan Devlet Televizyonu ERT’de Yunanistan-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.

Angelos Sirigos ve Andreas Loverdos katıldıkları programda Türkiye’ye yönelik önemli değerlendirmelerde bulundular.

ERT’de yapılan söyleşi aynen aşağıdaki gibidir:

“Biz Türkiye’nin F-16 almasını istiyoruz”

“Bir iki gün önce çocuklarımla birlikte aracımın içindeydim ve bir yerlere gitmiştim. Çocuklar her dakika münakaşa ederlerdi, kavga ederlerdi ve uygun bir zamanda aracı park ettim ve kendilerine şunu söyledim; “bakın on dakikalığına yok olacağım, kavga etmemek için ne yaparsanız yapın ama birlikte kavga etmeyin” nokta! Biri bana “küçük olan beni rahatsız ediyor”, diğeri ise “beni büyük olan rahatsız ediyor, bunları görmüyorsun” diye homurdanıyorlar. Onlara, “devam etmeyin, on dakikaya dönüyorum, sakın bana kavga ettik demeyin, tamamen sükunet olmasını istiyorum.”

Bunun, Amerikalıların Yunan-Türk ilişkilerinde anlayış şekli olduğunu hissediyorum. Amerikalılar, “Rusya ve Ukraynalılarla bir sorunumuz var. NATO içerisinde başka bir soruna girerek tehlikeye atmak istemiyoruz, boynunuzu kesin ve birlikte anlaşın. Biz egemenliğin sabit olduğunu söylüyoruz, bunun ötesinde kavga etmemeniz için ne yapacaksınız bilmiyoruz, biz kavga etmenizi istemiyoruz.”

Geleneksel olarak Amerikalıların da rolü buydu. Eğer dikkat ederseniz Amerikalılar tüm uluslararası krizlerde itfaiye misali müdahil oluyorlar ki bir olaydan kaçınılsın. Kim haklı, kim haksız anlamında taraf almıyorlar. Diyorlar ki “hakkını bulmak için başak bir yöntem bul, Uluslararası Mahkemeye git, biz Uluslararası Mahkeme değiliz. Bir sakinlik ve düzen istiyoruz.”

Andreas Loverdos, PASOK-KİNAL Değişim Hareketi Milletvekili:

“Tek farklılığımız Münhasır Ekonomik Bölge, ve Kıta Sahanlığı, biz Lahey diyoruz”

“Angelos Sirigos ile birçok kez konuştuk ve kendisiyle hemfikir olmuştum, yine bu konuda da bugün hem fikirim. Türkiye NATO üyesi, ancak NATO’nun sponsorlarından. NATO’da sadece var değil. En çok askeri, ekonomik katılım sağlayan büyük ülkelerden ve biri. NATO Parlamenterler Meclisinde Almanya’nın var olan temsilcileri kadar temsilcileri var. NATO için ayrıcalıklı bir ülke, bunu masanın bir kenarına koyalım. Barış ve Deniz Hukuku tarafında olan bir ülke değil ama, NATO’yu diğer ülkelerden daha fazla etkileyen bir ülke.

İkinci olarak, Amerikalıların pozisyonuna gelince, evet, bu pozisyon bize karşı değil. Bizim denizler konusunda Türkiye ile var olan farklılıklarımız, Münhasır Ekonomik Bölge, Kıta Sahanlığı ile ilgili Lahey Adalet Divanı’na gidelim diyoruz. Deniz Hukuku Anlaşmasını imzaladık, onayladık ve uyguluyoruz. Eğer Türkiye Hamburg’a gidelim diyorsa Hamburg’a da gidelim. Bu meselelerle ilgili yetkili olan bir başka Mahkeme bu. Biz bunu söylüyoruz. Bizde bu meseleler var. Bunun ötesinde Türkler ajandaya adalarımızı da dahil ediyorlarsa biz şunu söylüyoruz, tek farklılığımız Münhasır Ekonomik Bölge, ve Kıta Sahanlığı, biz Lahey diyoruz. Bu doğru bir pozisyon.

Ancak Amerika Birleşik Devletleri son yıllara daha ney pozisyonlar aldılar. Aldıkları pozisyon sadece ve sadece Türkiye’nin sorumlu olduğu pozisyonlarla ilgili. Çok ilerlemiş düzeyde pozisyonlar aldılar. ABD Dışişleri Bakanlığında Trump dönemi Pompeo ve şimdiki Dışişleri Bakanı Blinken döneminde de. Amerika’ya karşı konuşma bahanesiyle Amerika’dan tarafsızlık duruşu aramıyorum. Çünkü son beş yılda Yunanistan lehine açıklamalarda bulunurken, bölgede kargaşacı bir ülke olan Türkiye’ye karşı da açıklamalar yaptılar.”

“Amerika Türkiye’ye F-16 vermek istiyor”

Angelos Sirigos: “Gerçekten Sayın Loverdos haklı, son beş yılda, kriz dönemlerinde bana göre büyük bir sürpriz olarak Amerikalıların Yunanistan lehine duruşlarını gördük. Bu geçmişte yoktu. F-16’lar konusuna gelince de bir şeyler söyleyelim. F-16’ların Türkiye’ye satışının kesilmesi Yunanistan-Türkiye ilişkileri değil. Bunun nedeni, Türkiye Rusya menşeli S-400 silah sistemini aldı. Bu silah sistemi NATO silah sistemleri içine girebilir ve NATO savaş uçaklarını takip edebilir. Nedeni Yunan-Türk ilişkileriyle bağdaşmıyor. Dolayısıyla Türkiye bu iki durumlu tutumu muhafaza ettikçe, bir yandan NATO’nun içinde olmak istiyor, diğer yandan Rusya silah sistemlerine sahip olmak istedikçe bu sorunlar var olmaya devam edecek. Amerika Türkiye’ye F-16 vermek istiyor. Bunu Amerikan siyasi liderliği dile getirdi.”

“Amerikalılar bizim haklılığımızı savunmuyorlar, kendi çıkarlarını ön planda tutuyorlar”

Andreas Loverdos: “Bu konuda Menendez’in tutumu ortada. Neyse ki Menendez’in tutumu bu oldu. Angelos’un da dediği gibi Amerikalıların Türkiye’ye karşı tutumunun nedeni bu. Öncelikle Erdoğan’ın Rusya’ya karşı davranış ve duruşuyla ilgili ve ikincisi de İran meselesi. Bu üç ülkenin ve liderinin fotoğrafı her şeyi açıkça anlatmaya yetiyor neden Amerika bu tutumu sergiliyor. Bunu herkes anlayabilir. Dolayısıyla Amerika tarafsızlık politikasından uzaklaşarak pozisyonunu açıkça belli eden bir konuma gelmiş bulunuyor, bu da bizim işimize geliyor. Erdoğan NATO’nun sponsoru, Erdoğan’ın “uslu durun füzeleri gönderebilirim savaş naraları kendisine yardımcı olmuyor, bunu anlamalıdır. Ancak Erdoğan savaş dış politikası izliyor, çünkü bu işine geliyor seçim var. Bu çok tehlikeli bir durum. Şunu da eklemeliyim, Amerikalılar SUDA ve Dedeağaç üslerini SİRİZA döneminde, Kammenos (Savunma Bakanı) ve Kocias’ın (Dışişleri Bakanı) görevde oldukları dönemde geliştirmişlerdi, bazı gerçekleri ve kişileri göz ardı etmeyelim. Amerikalıların bu tutumu Sirigos ile aynı fikirdeyim temel olarak Erdoğan’ın davranışlarından kaynaklanıyor. Amerikalılar bizim haklılığımızı savunmuyorlar, kendi çıkarlarını ön planda tutarak bu tutumu sergiliyorlar.”

“Biz Türkiye’nin F-16 almasını istiyoruz”

Angelos Sirigos: “Şu an F-16’larla ilgili sorun Rusya, Türkiye Rusya’ya karşı tutum değiştirmelidir. Şimdi, biz Türkiye’nin F-16 almasını istiyoruz. Şimdi değil, zaman derinliğinde, nedeni ise Batı tarafından kontrol edilmesini istiyoruz. Sadece şunu söylüyorum, Rus silah sistemleri olan bir Türkiye’yi düşünün. Bize karşı saldırganlığını kimse durduramayacaktır. Oysa şimdi bir yere kadar tutulabiliyor. Buna paralel olarak, önceki on yılda savunma sistemlerimizde Türkiye ile oluşan açık ara durumun kapanmasına yardımcı oluyor. Şunu kesinlikle belirtmek istiyorum, Türkiye’de seçimler bitmeden önce Amerikalılar Erdoğan’a bu hediyeyi vermeyecekler. Bir tarafa karar kılmayacaklar. Seçimlerin nasıl sonuçlanacağını bekleyim görecekler ve durumun ne olduğunu görecekler ve bir sonraki adımı atacaklar.”

Andreas Loverdos: “Bu şimdi çok önemli mesele. Türk seçimleri büyük bir mesele şimdi. Seçimlerin ne zaman olacağını bilmiyorum ama gerçekten ülkemiz için devasa bir mesele Türk seçimleri. Tabii ki Sayın Sirigos daha iyi takip ediyor ve onun söyleyecekleri büyük önem arz ediyor ve kendisinden duymak isterim.”

“Erdoğan’ın bize karşı maceralı işleyişinden korkuyoruz”

Angelos Sirigos: “Ülkemiz için önemli çünkü Erdoğan maceralı bir şekilde işleyiş içinde, fırsatları değerlendiriyor ve kavrıyor ve bunun için ülkemize yönelik bizim seçimlerimizin döneminde maceralı bir şekilde işlemesinden korkuyoruz. Düşünün ki oluşacak bir geçici hükümet döneminde Erdoğan karşı tarafta milliyetçilik kartını oynayarak seçimlerde galip gelmek isteyecektir. Şimdi Sayın Loverdos’la da konuştuğum üzere Erdoğan 30 Nisan veya hemen sonrasında seçim yapmak istiyor. Bunu şu iki nedenden dolayı yapacaktır. Birinci neden ana muhalefet henüz kimin adaylığında seçimlere ineceğinde bir karara varmamıştır. Dolayısıyla seçimlerden dört ay önce rakip yok. İmamoğlu’nu da yargı konusunda bitirdi ve kesinlikle seçimlere inemeyecek. Dolayısıyla Erdoğan Kılıçdaroğlu’nu istemektedir ve Kılıçdaroğlu’nu bu yöne doğru itiyor.

İkincisi, yüzde 25 gibi büyük bir zam verdi. Sonraki gün bunu yüzde 30 yaptı. Ancak yüzde 78 veya 80 enflasyon ile koşan bir ülke var. Dolayısıyla Erdoğan’ın seçimleri erkene alabileceği konusunda büyük olasılıklar var, çünkü verilen zamların enflasyon nedeniyle uçup gitme tehlikesi var. Bunlar göz önüne alındığında Türkiye’de seçimlerin 30 Nisan’da yapılması olasılığı gayet mantıklı.

Üçüncü bir konu, Erdoğan Suriye ile arayı bulmaya çalışıyor. Eğer bu gerçekleşirse o zaman Erdoğan’ın bir sonraki hedefi Yunanistan ve Kıbrıs (Güney) olacak.”

“Yuvarlak masa daha aday bulamadı. Kılıçdaroğlu Erdoğan’a karşı ideal bir rakip”

Andreas Loverdos: “Bu konuda bir şey söylemek istiyorum. 2022 yılının Şubat ayında, Türkiye’deki altı parti yuvarlak bir masada Erdoğan’a karşı ortak adayı belirleyeceklerini söylemişlerdi. Yeniden söyleyeyim mi? 2023 yılının Ocak ayına geldik ve halen adayı bulmuş değiller. NATO toplantılarında bir çok kez Türk meslektaşlarımla sohbet ederken kendilerine soruyorum; “kimi aday bulacaksınız?” diye sorduğumda cevap ya “henüz daha bulmadık” oluyor veya Kılıçdaroğlu oluyor. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a karşı ideal bir rakip. Kesinlikle kaybedecek. Kesinlikle! Kaldı ki on yıldan bu yana sürekli kaybediyor. Dolayısıyla bu hareketsizlik ki 2023 yılına geldik halen adayları yok. Erdoğan rejimi bir demokrasi ülkesi değil, bir rejimdir. Gördünüz, kaybetmesin diye İmamoğlu ne oldu. Adaylığı şaka sebeplerden dolayı iptal edilmeye kadar geldi. Bu da rejim olduğunu gösteriyor. Eğer bu rejim karşısında daha aday bulunmamışsa, insan ister istemez kimin kazanacağını sorguluyor.”

Angelos Sirigos: “Gelelim Yunanistan’daki seçimlere. Yunanistan’da iki aşamadayız, ya seçim yapacağız yada hükümette revizyona gideceğiz. Bu ikisi. Ancak ben şunu belirtmek istiyorum; dört yılın sonunda seçimlere gidiyoruz. Başbakan bu açıkça dört veya beş defa açıkça söylemişti. Önemli bir husus, seçimlerden sonra seçim sistemine göre ortaya çıkacak olan geçici hükümet konusunda dikkat etmemiz gereken bir durum.

Türkiye sıcak bir çatışma yapmak istemeyecektir, ancak Yunanistan’ın egemenliğinin kısıtlanmasına yönelik hareketler yapmak isteyecektir. Ancak sıcak çatışma değil. Dolayısıyla Yunanistan’da geçici bir hükümet bu tür konularda karar almakta dikkatli ve çekimser olarak davranacaktır. Seçimlere gelince de üç tarih vereyim. Birinci tarih Paskalya, ve diğer tarihler ise Yunanistan’da üniversiteye giriş sınavları var, halkımızın yaz deniz banyoları var bu da demek oluyor ki seçimler dört yılı tamamladıktan sonra olacak. Yaz sonrası.”

“Erdoğan içeride dış politika merkezli bir seçim yapacak”

Andras Loverdos: “Öncelikle Yunanistan’daki seçimlerin tarihi konusunda herhangi bir bilgim yok. Ancak benim tecrübem şunu diyor. Erdoğan içeride dış politika merkezli bir seçim yapacak bu da bize doğru bakarak tehlikeli bir durum. Suriye ile ilişkileri normalleşirse ki bana göre asla normalleşmeyecek, zannedersem huzursuz olmamıza gerek yok ancak uyanık olmalıyız. Çünkü bu temel mesele. Sayın Sirigos ile aynı şeyi düşünüyorum, bizim sorunumuz o dönemlerde zayıf hükümetler. Bu tür durumlarda hükümetlerin zayıflığı, başında siyasi ağırlığı olan bir Başbakanın olmamasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla seçimlerin Nisan veya Mayıs’ta olması bir şeyi ifade etmiyor. Seçimler zaten önümüzde. Ancak benim tecrübem diyor ki 9 Nisan (Paskalya öncesi) kurnaz bir tarih. Geçmişte bu tarihte yapıldı ve Sayın Sirigos da yapıldığını söylüyor zaten.”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu