Bakoyanni-Venizelos: “Türkiye İle Diyaloğu Açık Tutmalıyız”

Yunanistan’da iki eski Dışişleri Bakanları Dora Bakoyanni ve Evangelos Venizelos, “Türkiye ile diyaloğu açık tutmalıyız” görüşüne yer veriyor.

Atina Güvenlik Forumu’nun yıllık toplantısında konuşan Yeni Demokrasi Partisi Milletvekili ve eski Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni ile PASOK Partisinden eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Evangelos Venizelos, Türkiye ile açık iletişim kanallarından yana olduklarını belirterek, diyaloğun egemenlik konusunda taviz anlamına gelmediğini vurguladılar.

​“Türkiye ile diyalog hiçbir şekilde ülkemizi korkutmamalı. Yunanistan diyaloğa çok güçlü argümanlarla geliyor”

Dora Bakoyanni konuşmasında şunları dile getirdi: “İki yıl süren aşırı gerilim ve krizin ardından Yunanistan ve Türkiye’nin bu krizi azaltma aşamasından geçmek zorunda kaldığından şüphe eden aklı başında hiçbir Yunan yok. Türkiye ile diyalog hiçbir şekilde ülkemizi korkutmamalı. Yunanistan diyaloğa çok güçlü argümanlarla geliyor.

Vay ki Yunanistan, düşmanıyla konuşmayan kimsenin kalmadığı bir dönemde “konuşmam” diyen ülke olsaydı. Bir Avrupa ülkesinin farklılıkların olduğu komşu ülkeyle konuşmaması düşünülemez. Bu, Yunanistan’ın sabit dış politikasıdır.

Diyalog en zor anlarda bile yapılması gereken bir şeydir ve diyalog taviz anlamına gelmez. Eğer birisi diyaloğa girerse taviz vermeye hazır olduğuna inanmak kompleksliktir.

Uluslararası durumun sürekli istikrarsızlıkla karakterize edildiği bir dönemde Yunanistan’ın bu uluslararası istikrarsızlıktan doğacak sorunlarla yüzleşmeye hazır olması gerekiyor.

Avrupa, savunma ve enerji güvenliği açısından yeni çağın zorluklarını karşılamada başarısız oldu. Öte yandan dikkatini Pasifik’e ve Çin ile ilişkilerine çeviren ABD, dikkatini Avrupa’ya çevirmek zorunda kalıyor ama bu ABD’nin gerçek önceliklerini değiştirmiyor.

Yunanistan iyi konumda. Sağlam ittifaklarımız var. Desteklediğimiz ilkelerde sağlamız, Ukrayna konusunda sağlamız, Fransa ve ABD ile önemli savunma anlaşmaları imzaladık, İsrail’le stratejik ilişkilerimiz var ve uluslararası toplumda ciddi ve sorumlu bir ortak olarak kabul görüyoruz. Bu önemli çünkü uluslararası sahnede hem sorumluluk hem de ciddiyet ortadan kalktı.”

“2016’daki keşif amaçlı temas turlarının kesintiye uğraması kötüydü”

Venizelos ise “Dış politikada, savunma ve güvenlik politikasında duruma göre yönlendirilemezsiniz” diye vurgu yaptı ve devamında şunları dile getirdi:

“Tepki verebilmek için refleksif olmanız gerekiyor ama eğer tarih, coğrafya ve ulusal çıkarlarınızın korunmasına yönelik sahip olduğunuz genel konseptte gerekli indirgemeleri yapma yeteneğiniz yoksa, o zaman strateji uygulamanıza yardımcı olmayan anlık bir yaklaşımın esiri olursunuz.

İki ülke (Yunanistan ve Türkiye) aynı ölçüde ve standartlara göre değerlendirilemez. Yunanistan, Batılı bir Avrupa ülkesi olduğunu beyan ediyor ve buna inanıyor ve ABD ile ortaklığına yatırım yapıyor. Türkiye ise “Türk istisnacılığını” ilan ediyor.

Kendisini bölgesel bir güç olarak görüyor, birden fazla kimliğe sahip ve sınırlarında çok çeşitli sorunlar varken, Yunanistan’ın sorunlar listesi çok sınırlı. Türkiye’yle 1973-1974 arasında yaşanan 50 yıllık krizlerden zorluklar açısından en iyi 22 yılı Erdoğan’ınkiydi.

Türkiye ile diyalog kanallarını her zaman açık tutmalıyız. 2016’daki keşif amaçlı temas turlarının kesintiye uğraması kötüydü. Diyalog fobik sendromlar tarafından yönetilmemelidir. Dış politika ve iç tartışmalar onların hakimiyetinde olmamalıdır. Uzlaşma ve katılım olmadan dış politika olmaz.

Uluslararası hukukun gerektirdiği ve ulusal egemenliğimizin pazarlık konusu olmadığını anlatmak için egemenlik konularının gündeme getirildiği durumlarda diyaloga girmeliyiz.”