Dışişleri Bakanı Dendias baklayı ağzından çıkardı ve “Biz Dedeağaç limanında Amerikan askeri varlığını istiyoruz” dedi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, ABD ile yapılan Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’nın Parşlamentoda oylanması süreci öncesinde söz alarak bir konuşma yaptı. Bakan Dendias konuşmasında, “Biz Dedeağaç limanında Amerikan askeri varlığını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Dendias şunları dile getirdi:

“ABD’yi Dedeağaç’ta istedik, istiyoruz”

“Hükümeti ikna eden ana unsurlardan biri ve Sayın Pompeo ile imzaladığım, tam olarak en önemli unsur olarak gördüğümüz Dedeağaç’a yapılan atıftı. Biz, Dedeağaç’ı ticari bir liman olarak istemiyoruz, hayır. Amerikan askeri varlığını Dedeağaç limanında istiyoruz, evet.

Biz ülkede ABD askeri varlığını istiyoruz, hiçbir zaman parmağımızın arkasına gizlenmedik, üsleri ülkeden kovanlar gibi davranmadık. Yanlış bir söylemde bulunmak istemiyoruz. Ulusal çıkarlar konusunda net bir duruşumuz var. Biz istedik, Trakya’daki varlığını istedik, istiyorduk. Ve bunu Giannouli askeri kışlasında da istiyoruz, evet.

ABD’yi orada istediğimiz için şimdi ne kadar haklı olduğumuzu söyleyeyim mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden’a ilk şikayeti ne oldu biliyor musunuz? Onu rahatsız eden ilk şey neydi? Ve bunu kamuoyuna duyurdu. Onu çok rahatsız etti. Aynen işte buydu. Amerikalıların Dedeağaç’ta olmasıydı.

Siz yanlış değerlendirebilirsiniz, ancak biz bunu Yunan halkı için en büyük fayda olarak değerlendiriyoruz. Trakya için maksimum fayda. Dedeağaç’a dört kez gittim ve tekrar gideceğim.

Doğal gazlı enerji merkezinin oluşturulmasıyla bölgenin tarihinin değiştiğine inanıyorum. Kurulacak demiryolu ağıyla, karayolu ağıyla, limanın yanında havalimanı olması gerçeğiyle ve girecek olan lojistik oluşum ile de desteklenecek.

MDCA (Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması) ile ABD’ye bir iyilik yapmadık. ABD’ye karşı cömert değiliz. Yunanistan’ın ve Yunan halkının çıkarlarını kabul ettiğimiz için Yunanistan’a ve çıkarlarına karşı cömertiz.

Hareketsizlik vatanseverlik teşkil etmez, devekuşu gibi davranmak (kafasını kuma sokan) da vatanseverlik teşkil etmez. Vatanseverlik, geriye dönük bir sendrom olarak derin bir güvensizlik yaratır. Biz, öz güvenden, derin bir kimlik duygusundan ve öz farkındalığımızdan gelen bir vatanseverliğe inanıyoruz.”