Yunanistan Haber

“Türkiye’nin Dış Politikaya Karşı Kendi Duruşu Var”

"Türkiye'nin dış politikaya karşı kendi duruşu var. Dünyanın birçok alanında ve her zaman sakin olmayan alanlarında çok geniş bir dış politikası var. Bence bizim için öncelikli olan, kendi diplomasimizi sağlam temeller üzerine kurmak ve bu temelleri her seferinde büyütmeye çalışmaktır."

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis, Türkiye ile Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin iki tarafın görüşeceği bir zamanda yapılacağını söyledi.

Bakan Gerapetritis, ot.gr ve tovima.gr internet sitelerine yaptığı açıklamada, konseyin iki liderin programlarına ve konjonktüre bağlı olduğunu vurguladı.

Yunan-Türk görüşmelerinin durmadığını ve Siyasi Diyalog, Pozitif Gündem ve Güven Artırıcı Önlemler gibi tüm başlıkların normal şekilde devam ettiğini belirten Gerapetritis, “Yunan-Türk diyaloğunun tüm başlıklarının zirvesi olan Yüksek Düzeyli Konsey nispeten kısa bir süre içinde gerçekleşecek” dedi.

Bakan Gerapetritis, “Türkiye’nin dış politikaya karşı kendi duruşu var. Dünyanın birçok alanında ve her zaman sakin olmayan alanlarında çok geniş bir dış politikası var. Bence bizim için öncelikli olan, kendi diplomasimizi sağlam temeller üzerine kurmak ve bu temelleri her seferinde büyütmeye çalışmaktır.” İfadelerini kullandı.

Yunanistan-Kıbrıs (Güney) elektrik bağlantı kablosu çalışmaları nedeniyle Yunan-Türk ilişkilerinde sıcak bir Nisan ayı yaşanması ihtimaline değinen Dışişleri Bakanı Gerapetritis, iki yıldır Yunan-Türk diyaloğu içinde olunduğunu ve bunun çok önemli sonuçlar doğurduğunu söyledi.

Bakan Gerapetritis şu ifadeleri kullandı:

“Gerçek şu ki, her zaman gerilimler var”

“Öncelikle ve en önemlisi Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşmelerin yeniden başlamasını sağladı. Göçmen akışında önemli bir azalma oldu. Yunan hava sahası ihlalleri fiilen sıfırlandı, daha iyi bir anlayış ve daha iyi bir ikili ticaret oluştu. Gerçek şu ki, her zaman gerilimler var. Coğrafya, maalesef yüzyıllardır bizi birleştirmek yerine bölüyor. Ve bu gerilimler çoğu zaman taraflar arasında yoğun bir hoşnutsuzluk yaratıyor.

Size şunu söylemek istiyorum ki, biz her zaman soğukkanlılıkla yaklaşıyoruz. Yunanistan-Kıbrıs (Güney) elektrik bağlantısı konusuna değindiniz. Bu, kısmen Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Avrupa’nın ortak çıkarına olan bir programdır. Yunanistan ve Kıbrıs’ın (Güney) niyeti, elektrik kablosunun araştırılması ve döşenmesi çalışmalarına normal şekilde devam etmektir. Ayrıca, yüzen kabloların döşenmesi, uluslararası hukuk tarafından korunmaktadır ve herhangi bir izin gerektirmemektedir. Benim hissim ve beklentim, çalışmaların normal şekilde devam edeceği yönündedir.”

Dışişleri Bakanı Gerapetritis, bunun uluslararası hukuka göre serbest bir proje olduğunu ve tüm Akdeniz’in elektrik bağlantısı ve veri iletimi için yüzer kablolarla dolu olduğunu, dolayısıyla bunun engellenemeyeceğini sözlerine ekledi.

Dendias, “Maalesef, deniz yetki alanlarının, yani kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge’nin (MEB) henüz sınırlandırılmamış olması, bu tür gerilimleri yeniden üretiyor ve ortak bir anlayışa, bir anlaşmaya veya bir uzlaşma yoluyla havaleye varana kadar da üretmeye devam edecek. Bizim çabamız, uluslararası hukuku barış içinde güvence altına almaktır ve bunu yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Deniz Alanları Planlaması’na değinen Gerapetritis, bunun Avrupa Birliği hukukuna tabi bir yükümlülük olduğunu ve Yunanistan’ın uzun süredir bu konuda gecikmiş durumda olduğunu söyledi.

Bakan Gerapetritis bu konuda şunları söyledi:

“Deniz Alan Planlaması taslaklarının çoktan sunulmuş olması gerekirdi. Avrupa Birliği’ne karşı bu yükümlülüğümüzü de ortadan kaldırmak için en kısa sürede sunulacaklar. Zaman içinde potansiyel olarak gerilimlere neden olabilecek birçok konunun biriktiğini anlıyorum. Soğukkanlılığın ve karşılıklı anlayışın korunması önemlidir. Bizim niyetimiz, ilerlemek için ortak noktaları bulabilmektir. Biliyorsunuz, coğrafya tarafından belirlenmiş durumdayız ve iki yıldır coğrafyayı bir bölünme aracı olmaktan ziyade bir köprüye dönüştürmeye çalışıyoruz.”

Gerapetritis, jeopolitik analiz alanındaki kesinliklerin son üç yılda fiilen ortadan kalktığı için her zaman her şeye karşı teyakkuz halinde olduklarını kaydederek şunları dile getirdi:

“İsrail ile Türkiye arasında son iki yılda çok büyük bir gerilim var”

“Bugün gerçek şu ki, İsrail ile Türkiye arasında son iki yılda çok yüksek bir düzeye ulaşan çok büyük bir gerilim var. Yeni Amerikan yönetiminin gelişi, bu konularda gerçekten yeni veriler yarattı. Ben kendi pozisyonumuzu vurgulamak istiyorum, çünkü size itiraf etmek isterim ki, benim için ülkenin dış müdahalelerden etkilenmemesi çok önemli ve ülkenin dış müdahalelerden etkilenmemesi için birçok nedeni var. Bu nedenle size İsrail ile ilişkilerimizin stratejik öneme sahip olduğunu söylemek istiyorum. Bu, her gün teyit ediliyor, üst düzey toplantılarla teyit ediliyor” dedi.

Bakan Gerapetritis, Yunanistan’ın belki de aynı zamanda tüm Arap dünyasıyla çok güçlü tarihi bağları olan tek ülke olduğunu ve yakın zamanda yaptığı ziyaret ve Amerikalı mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı görüşmenin de kanıtladığı gibi, ABD ile stratejik ilişkilerinin çok iyi düzeyde devam ettiğini sözlerine ekledi ve şöyle devam etti:

“Türkiye’nin dış politikaya karşı kendi duruşu var”

“Bence, en azından kendi Batı dünyamızda, şu anda tüm dünyayla mükemmel ilişkilere sahip başka bir ülke olmamalı ve bence en önemli şey bu. Yunanistan, Avrupa Birliği’nin çekirdeğinde yer alıyor, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bir üyesi, çok büyük bir uluslararası tanınırlığa sahip, büyük oyuncularla stratejik ortaklık ilişkileri var. Türkiye’nin dış politikaya karşı kendi duruşu var. Dünyanın birçok alanında ve her zaman sakin olmayan alanlarında- çok geniş bir dış politikası var. Bence bizim için öncelikli olan, kendi diplomasimizi sağlam temeller üzerine kurmak ve bu temelleri her seferinde büyütmeye çalışmaktır” dedi.

Kıbrıs sorununa değinerek, “ihtiyatlı iyimser ve kesinlikle Dışişleri Bakanlığı görevine başladığımdan çok daha iyimserim, o zaman Kıbrıs sorunu için çok zor bir andı” dedi ve Crans Montana’dan sonra yedi yıldır hiçbir görüşme yapılmadığını ve Kıbrıs sorununun Genel Sekreter’in öncelikleri arasında görünmediğini hatırlattı. “Bugün Kıbrıs sorunu, savaşlar dışında, Birleşmiş Milletler’in birinci önceliği gibi görünüyor” dedi.

Trump yönetiminin uygulamaları

Trump yönetiminin uyguladığı gümrüklere değinen Gerapetritis, hiçbir ticaret savaşının ilke olarak olumlu olmadığını ve açıkça endişe yarattığını, bu dönemde yaşanan ve gümrükler ile diğer ekonomik nitelikli önlemleri içeren restleşmelerin son derece karmaşık bir ortam yarattığını söyledi. Enflasyon, resesyon veya faiz oranlarının artması gibi olumsuz yan etkilerin beklenebileceğini değerlendirdi ve gerçek şu ki, var olan ticaret sorunlarına ilişkin esaslı, yapıcı çözümler aranması gerektiğini kaydetti.

“Korumacılığın tarihsel olarak serbest ekonominin esaslı bir şekilde işlemesine uzun vadede katkıda bulunmadığı kanıtlanmıştır. Yunanistan olarak ve Avrupa Birliği üyesi olarak bence önemli olan, daha istişareci bir yaklaşımla uluslararası ticaretteki sorunlara çözümler arayabilmek ve herkes için yalnızca olumsuz olacak böyle bir rekabete sürüklenmemektir” diye vurguladı.

Gerapetritis, her zaman her şeye karşı teyakkuz halinde olduklarını, çünkü jeopolitik analiz alanındaki kesinliklerin son üç yılda fiilen ortadan kalktığını kaydetti.

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
tr Turkish