“Karşımızda Türkiye-Libya Paktı ve Mavi Vatan’ın Erdoğan’ı Varsa İşler Hiçbir Yere Gidemez”
“Gayri resmi bir yol haritası var. Miçotakis-Erdoğan görüşmesi için küçük bir sepet tutuyoruz. Karşımızda Türkiye-Libya paktı ve Mavi Vatan'ın Erdoğan'ı varsa, o zaman işler hiçbir yere gidemez.”
İfantis: “Gayri resmi bir yol haritası var. Miçotakis-Erdoğan görüşmesi için küçük bir sepet tutuyoruz. Karşımızda Türkiye-Libya paktı ve Mavi Vatan’ın Erdoğan’ı varsa, o zaman işler hiçbir yere gidemez.”
Atina Pantion Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Kostas İfantis, AB’nin Türkiye raporu hakkında Yunan devlet televizyonu ERT’de katıldığı bir programda, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin mevcut koşullar altında devam edemeyeceğini vurguladı. İfantis, Avrupa Parlamentosu’nun dengeleri sağlayan bir kurum olmadığını söyledi.
20 Eylül’de Başbakan Miçotakis ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşmeye ilişkin ise “mümkün olan en üst düzeydeki toplantılarla belirlenen, gayri resmi bir yol haritası var” diyerek herhangi bir sürpriz beklenmemesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
Profesör Kostas İfantis özetle şunları söyledi:
“Karşımızda Türkiye-Libya paktı ve Mavi Vatan’ın Erdoğan’ı varsa, o zaman işler hiçbir yere gidemez”
“Türkiye’nin adaylığını ölü saymasak bile, gerçek anlamda aday olmaktan çok uzaktır. Türkiye, Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, birbiriyle rekabet halinde görünen iki veya üç dünya arasında hem jeopolitik hem de diplomatik olarak denge kurmaya çalışıyor.
Bir yandan Batı’nın tarafı, stratejik olarak NATO’nun içinde, aday olarak Avrupa Birliği’ne bağlı, diğer yandan da uluslararası ilişkilerde büyük bir oyuncu olduğunu göstererek, Batı’nın sınırlarına ve normlarına bağlı olmadığını göstermek için mesafe koymaya çalışıyor.
Rusya’ya daha yakın, Rusya’ya yaptırım uygulamıyor ve Asya’da rol oynamaya çalışıyor.
Öte yandan Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde yaklaşık dört yıldır yaşadığımız gerilimin ardından beklentiler bir şekilde istikrarlı hale geldi. İki ülke arasında arasında mümkün olan en üst düzeyde bir yakınlaşma yaşandı. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Yunanistan Başbakanı ile rekabeti somutlaştırmasından sonra şimdi de ilişkilerini işler hale getirme çabasındayız.
Pozitif bir gündemle önümüzdeki aylarda nereye, hangi yollardan ilerleyeceğimizi biliyoruz. Mümkün olan en yüksek siyasi düzeydeki toplantılarla belirlenen resmi olmayan bir yol haritası var.
Yunan-Türk ilişkilerinde ilerlemenin önceki yıllarda tamamen iddialı olan teknokratik hizmet düzeyine bırakılmaması ve ciddi çaba sarf edilmesi yönünde irade var. Ancak Türkiye bir ortak olarak sorunlu olmaya devam ediyor.
Çok küçük bir sepet tutmamız gerektiğine hiç şüphe yok, çünkü Türkiye’nin pozisyonunun ne olduğunu biliyoruz: maksimalisttirler, revizyonisttirler. Türkiye bu pozisyonlarla diyaloğa girerse görüşmemiz zor.
Ancak “Mavi Vatan” iddiası bir müzakere pozisyonuysa ve yol boyunca gerçek anlamda dürüst bir katlanma olduğunu görürsek, böylece Türkiye Yunanistan’ın egemenlik konularında geri adım atmasını talep etmeden bir yerde buluşabiliriz, o zaman ölçülü bir iyimserliğe sahip olabiliriz.
Eğer karşımızda Türkiye-Libya paktı ve Mavi Vatan’ın Erdoğan’ı varsa, o zaman işler hiçbir yere gidemez.”