Yunanistan Haber

“Gerçekte Henüz Hiçbir Esaslı Mekânsal Planlama Yapılmadı”

“Dışişleri, Çevre ve Enerji Bakanlıkları, yıllar süren bir gecikmenin ardından nihayet Deniz Mekânsal Planlama yaptıklarını duyurarak, ilgili haritayı da kamuoyuyla büyük bir coşkuyla paylaştılar. Ancak, gerçekte henüz hiçbir esaslı mekânsal planlama yapılmadı, deniz alanlarında detaylı kullanım alanları da belirlenmedi. Söz konusu olan, sadece bir harita."

Emekli Koramiral Stelios Fenekos, Yunanistan’ın yayımladığı Deniz Alanları Planlaması ile ilgili “Vradini tis Kiriakis” (vradini gazetesinin Pazar günkü eki) gazetesinde bir makale kaleme aldı.

Fenekos’un kaleme aldığı makalede öyle cümleler kullanılıyor ki, oldukça çok konuşulacağa benziyor. Kısacası, Yunanistan’ın yayımladığı haritanın aslında geçersiz olduğu ileri sürülüyor. Hem de bunu emekli bir Koramiral dile getiriyor.

Makale aynen şu şekildedir:

“Harita Olumlu Bir Gelişme”

“Dışişleri, Çevre ve Enerji Bakanlıkları, yıllar süren bir gecikmenin ardından nihayet Deniz Mekânsal Planlama yaptıklarını duyurarak, ilgili haritayı da kamuoyuyla büyük bir coşkuyla paylaştılar.

Ancak, gerçekte henüz hiçbir esaslı mekânsal planlama yapılmadı, deniz alanlarında detaylı kullanım alanları da belirlenmedi. Söz konusu olan, sadece bir harita. Bu haritada, uluslararası hukukun birincil normlarına göre belirlenen kıta sahanlığımızın sınırları gösteriliyor. Üstelik harita, farklı renklere ayrılmış parçalar şeklinde düzenlenmiş ve Evia (Eğriboz) adası ortasından ikiye bölünmüş durumda (neden acaba? Ege Denizi bir bütün değil mi?). Oysa 4001/2011 sayılı Maniatis Yasası açıkça belirtmektedir ki, Türkiye ile deniz yetki alanları sınırlandırılmamış yerlerde ortay hat (eşit uzaklık) ilkesi geçerlidir (dolayısıyla kıta sahanlığı için de). Demek ki bu harita bize yeni hiçbir şey söylemiyor. Gelin şimdi meseleyi düşündüren bazı noktalara bakalım:

  1. Harita kıta sahanlığına atıfta bulunuyor.

Oysa deniz kullanım alanlarının çoğu, kıta sahanlığının üzerinde yer alan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB – yani A.O.Z.) içinde yürütülmektedir.

  1. Maniatis Yasası, Türkiye ile MEB sınırlandırması için ortay hattı esas alır.

Bu nedenle, bu yasa bile haritada uygulanmamaktadır; zira harita MEB’e değil, yalnızca kıta sahanlığına dayanmaktadır.

  1. Türkiye, kıta sahanlığını MEB’e kıyasla daha güçlü bir şekilde kullanmaktadır.

Çünkü Türkiye’nin tezleri, “Asya kıta sahanlığı” gibi coğrafi kurgulara dayanıyor ve buna göre adalarımız bu sahanlık üzerinde yer aldıkları için kendilerine ait ayrı bir kıta sahanlığı olamayacağını iddia ediyor. Bu mantıkla, ortay hat Ege Denizi’nin ortasından geçmektedir ve Türkiye’nin yayımladığı “Mavi Vatan” haritası da bunu göstermektedir.

  1. Deniz kullanım alanlarını kurabilmek için bu alanlarda yetki sahibi olunmalıdır.

Ancak ne kıta sahanlığını ne de MEB’i ilan etmediğimiz sürece, yani bu alanlarda yetki sahibi olmadığımız sürece, karasularımızın (6 deniz milinin) ötesinde nasıl mekânsal deniz kullanımları kurabiliriz ki?

  1. Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı Avrupa denizleri ve MEB haritası

Avrupa Komisyonu, planlama eksikliğini telafi etmek amacıyla Avrupa denizleri ve MEB’lerini gösteren bir harita yayımlamıştı. Hükümet yetkilileri ise hemen bu haritanın geçerli olmadığını ve hatalı olduğunu beyan etti. Oysa bu harita, Türkiye ile henüz sınırlandırması yapılmamış alanlar için ortay hat esas alınarak çizilmiş potansiyel bir Yunan MEB’ini, mevcut karasularımızı (6 mil), ve 12 mile çıkarılması durumunda nasıl olacağını gösteriyordu. Ancak bu harita bir “Komisyon hatası” olarak yaftalandı ve şimdi Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan yeni harita ile geçersiz kılınmaya çalışılıyor.

  1. Avrupa Komisyonu haritası aslında daha kapsamlıydı.

Bu haritayı mekânsal planlamanın temeli olarak kullanabilecekken, tam tersine onu geçersiz kıldık. Gerekçe ise: “Bu harita, şu anki gerçek durumu yansıtmıyor.” Bu vesileyle Avrupa Birliği’ni de bu konulardan dışarı atmış olduk. Gerçekten, biz kendi kendimizi geçersiz kılarken Avrupa Birliği’nden bu konularda nasıl destek bekleyebiliriz?

Sonuç olarak:

Tüm eleştirilere rağmen, bu şekilde bile olsa, her ne kadar korkakça ve parçalı bir yaklaşımla da olsa, en azından Maniatis Yasası’nın fiilen tanındığını görmek olumlu bir adımdır.”

 

 

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
tr Turkish