Yunanistan Haber

Ege’de “Harita Diplomasi”sine Terens Kuik Yorumu

"Peki, ciddiye alınabilir mi sizce, ortadan ikiye bölünmüş bir Ege haritası? Üstelik bu harita, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından değil, Erdoğan yanlısı bir gazete tarafından yayınlanıyor – bariz şekilde iç kamuoyuna yönelik bir oyun."

Terens Kuik, SYRIZA ve ANEL koalisyon hükümetinde Batı Trakya’dan sorumlu Devlet Bakanıydı. 2015 yılında kurulan bu koalisyon hükümetinde, SYRIZA’nın lideri Aleksis Çipras Başbakan olarak görev yaparken, ANEL’in lideri Panos Kammenos ise Savunma Bakanı olmuştu. Terens Kuik de ANEL’in hükümetteki temsilcisi olarak Devlet Bakanı Yardımcısı olarak atanmıştı.

Artık Kuik aktif siyasetten ayrıldı ve bir kenara çekilse de ağırlıklı olarak Yunanistan ve Türkiye hakkında makaleler yazmaya devam ediyor.

Paskalya bayramı öncesinde kaleme aldığı makalesinde son iki günde Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan yeni bir gelişmeyle ilgili yazdı. Yunanistan’ın Deniz Mekânsal Planlaması detaylandırılmış ve harita üzerinde somut olarak ortaya konmuş bir diplomatik hareketten bahsediyor.

Terens Kuik yazısında tam olarak şu ifadeleri kullanıyor:

“Kâğıt savaşçıları, denizlerdeki bu ‘ulusal mat hamleyi’ bile istemiyorlar”

Terens Kuik, bugünkü yazısında, Yunanistan’ın deniz yetki alanlarını belirleyen haritaya dair iyi bir söz dahi söylemeyenlere değiniyor. Bu harita, Yunan denizlerindeki haklarımızı “kilitleyen” yani güvence altına alan bir girişim olarak tanımlanıyor.

Medya ve Muhalefete Eleştiri

Bazı medya kuruluşlarının ve muhalefet partilerinin perde arkasındaki tepkileri beni hiç şaşırtmadı. Bu denizcilik haritası konusunda gösterilen tavırla bir kez daha anlaşıldı ki, Yunanistan’ın çıkarları söz konusu olduğunda –ki bu yapılan kesinlikle ulusal bir çıkar hamlesiydi– sadece karamsar değiliz, sadece sırf muhalefet olsun diye muhalefet etmiyoruz; daha da kötüsü, ülke için zararlı hale geliyoruz.

Eleştirilerin Ankara’ya Yaradığı İddiası

Yunanistan’ın attığı bu çok önemli adımı desteklemek için bile ortaya çıkmadığımızda, karşı taraf (Türkiye) tüm bunları görüyor ve ellerini ovuşturuyor. Yıllardır Ege ve Doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarımız hakkında tehditkâr bir söylem sürdüren Ankara’ya verilen en net yanıt buydu. Ancak bazı kişiler bunu bile anlamıyor.

“Haritacılık” ve Türkiye’den Gelen Tepkiler

“Haritacılık savaşı” veya “kâğıt savaşları” tabiri, bu konuda ulusal duygularının derinliklerinde bir güzel söz bile bulamayanların bahanesi oldu. Yarım bir cümle dahi edemediler.

Peki, ciddiye alınabilir mi sizce, ortadan ikiye bölünmüş bir Ege haritası? Üstelik bu harita, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından değil, Erdoğan yanlısı bir gazete tarafından yayınlanıyor – bariz şekilde iç kamuoyuna yönelik bir oyun.

Dahası da var: Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın resmi açıklamasını bile ciddiyetle analiz etmediler. Yunanistan’ın haritayı açıklamasının ve KΥSEA (Yunan Güvenlik Konseyi) toplantısının ardından Türkiye’nin verdiği tepki, alışılmış agresif söylemlerine kıyasla oldukça sessiz ve düşük tonluydu. Bu bile Yunanistan’ın diplomatik başarısını gösteren bir işaretken, görmezden gelindi.

Diyalog Çağrıları ve Diplomasi

Bir anda “diyalog yapmalıyız” demeye başladılar. Oysa bu tam da Dışişleri Bakanı Gerapetritis’in sürekli vurguladığı şeydi: Diyalog, uzlaşı ve sorunların çözümü. Bu anlayış doğrultusunda Yunan tarafı, ticaret, kültür, turizm ve Ege adalarına yönelik vize kolaylıkları gibi pek çok alanda iletişim kurmaya çalışıyor.

Avrupa’ya Sunulan Harita ve Diplomatik Başarı

Dışişleri Bakanlığı’nda tüm bu süre boyunca sessizce yapılan çalışmalar – ki Avrupa Adalet Divanı’nın verdiği süreye uyum sağlamak adına büyük önem taşıyordu – ortaya konulan nihai haritanın Avrupa Komisyonu’na sunulmasıyla sonuçlandı. Bu durum, Yunan diplomasisinin aldığı talimatlar doğrultusunda ne kadar etkili ve somut şekilde hareket ettiğini kanıtlıyor. Bu başarıda elbette Bakanlığın liderliğinin de payı büyük.

Sonuç olarak, Dışişleri Bakanı Gerapetritis’in SKAI kanalında yaptığı önemli açıklamaların ötesinde, Aggelos Sirigos’un paylaştığı 1 dakikalık videoyu da bu konuda eleştirenlerin izlemesinde fayda var.

Eleştirilere Sert Mesaj

Bugün Büyük Cuma olabilir, orucun en sıkı tutulduğu gün. Ama bazıları da artık güzel söz söylemekten oruç tutmasın. Bu, son yılların en önemli ulusal girişimlerinden biri.

Onlara da “Hayırlı Diriliş” (Paskalya) dilerim…”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
tr Turkish