Yunanistan Batı Trakya’da Müftülüklere El Attı! Lozan Gitti! Yasa Önümüzdeki Hafta Onaylanıyor!
Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı, (son bilgilere göre) 33 kişilik bir Danışma Kurulu'nun oluşturulmasına devam ediyor. Bu Danışma Kurulu aynı zamanda Müftüleri belirleyecek ve atanmaları için Bakanlığa sunacak.
İskeçe’de vefat eden rahmetli Müftümüz Ahmet Mete’nin yerine Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu veya Yüksek Kurul acilen toplanarak zaman kaybetmeden Müftü seçimi ilan ederek Atina’ya bildirmelidir!
Sonra da Lozan Anlaşması’nın belirttiği gibi aynı şekilde İskeçe’deki tüm camilerde yeni Müftü seçimi derhal yapılmalıdır. Bu Lozan’dan bir haktır, hukuktur, hiçbir ülke tarafından yok sayılamayacak bir yasadır.
Yunanistan kılıfına uydurdu, Batı Trakya’da istediği kişiyi Müftü olarak göreve getirecek. Azınlığın içinden “işbirlikçileri” ni de Avrupa’ya “BAKIN GÖRÜN AZINLIK İNSANINDAN OLUŞANLAR SEÇİYOR! BİZ DE GEREKEN YASAL PROSEDÜRÜ UYGULUYORUZ” diyecek!
“To Vima” gazetesinde çıkan özel bir habere göre, Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı tarafından Parlamento’ya sunulan Batı Trakya’daki Müftülükler ve Müftülerle ilgili yeni yasa tasarısını tüm ayrıntılarını yayınlandı.
Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı, (son bilgilere göre) 33 kişilik bir Danışma Kurulu’nun oluşturulmasına devam ediyor.
Bugün Parlamento’ya sunulması ve önümüzdeki hafta içinde dahi oylanması beklenen bu yasa tasarısı ile Müftülüklerin işleyişine ve Dimetoka, Gümülcine ve İskeçe’de görev yapacak Müftülerin tercihine yönelik tüm yasal çerçeve bu yasa tasarısında yer alıyor.
Seçilenlerin belirlenen tüm kriterleri karşılamasını sağlayacak olan Danışma Kurulu kurumunun tanıtılması, ilgili Milli Eğitim Bakanının uygun kişiyi (Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile) atamasını kolaylaştıracak bir tür “dolaylı seçim” oluşturmaktadır.
Güvenilir ve konu hakkında iyi bilgilendirilmiş kaynakların “Vima” gazetesine belirttiği gibi, Müftünün şahsında bir arada bulundurduğu üç özelliği vurgulamak ve korumak (din görevlisi, şeri yetki ve kamu hizmeti lideri) için dikkatli ve iyi düşünülmüş bir denge çalışması olduğu ifade edilirken, bunun ülkenin İslam dünyasındaki imajı için çok olumlu sonuçları olabilecek Yunan öncülüğünü temsil ettiklerine vurgu yapılıyor.
Aynı zamanda, aynı kaynaklar, yasa tasarısı içinde geçerli olan felsefenin, Müslüman azınlığın dini özgürlüğünün korunmasının yanı sıra, Trakyalı Müslümanların kendilerini manipüle etme ve İslam’ın kendilerine karşı siyasi amaçlar için kullanma girişimlerine karşı destekleyen bir yasa tasarısı olduğu mesajı verilmektedir.
Yunanistan, Atina Camii örneğinde olduğu gibi, Müslümanların din özgürlüğünü koruduğu ve güvence altına aldığı konusunda en net mesajı veriyor, ancak herhangi bir siyasi İslam fikrini reddediyor.
“Trakya Müftülüklerinin Seviye Yükseltilmesi ve Modernizasyonu” başlıklı (Çevre ve Enerji Bakanlığı’nın bir yasa tasarısına fasıl olarak eklenmesi beklenen) yasa tasarısının, Müftülüklerle ilgili önceden var olan tüm hükümlerin yerini aldığı ve yürürlükten kaldırdığı için zaman içinde bir kesişim oluşturmaktadır. En öncelikli olan 1920/1991 yasasıyla birlikte, 1928’e kadar uzanan daha eski yasaları iptal ediyor ve yerini alıyor! Bu yasa tasarısının, geçtiğimiz hafta İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin hayatını kaybetmesinden hemen sora gelmesi ise dikkat çekiyor.
Söz konusu tasarı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkili servislerinin (Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin yardımıyla) en az iki yıl süren özenli çalışmasının ürünüdür. Bu, Trakya Müslümanlarının kendileri tarafından Eğitim Bakanlığı’na sunulan fikir ve önerilere ve ayrıca 2016’dan bu yana Trakya Müftüsü’nün hiyerarşik maddesine dayanmaktadır, böylece İslam’ın Müftülerin belirlenmesi hakkında söylediklerine tamamen saygı duyulmaktadır.
Bununla birlikte, iyi bilgilendirilmiş yetkili kaynaklar, “Vima”ya, yeni verilere dayanarak, kaybedecek zaman olmadığını ve durumdan yararlanmayı umabilecek kişilere uygun mesajların gönderilmesi gerektiğini vurguladılar. Ankara’nın pozisyonlarıyla tamamen özdeşleşmiş bir adam olan Mete’nin ölümü, Trakya’daki Türk niyetleriyle ilgili olarak rehavete izin vermiyor.
Danışma Kurulu
Danışma Kurulu’nun kuruluşuna ilişkin önemli düzenlemede, boşalan Müftülüğü devralan Müftü Naibi başkanlığında 33 üyeden oluşması öngörülmektedir.
Üyelerinden yedisi, Selanik Aristotelio Üniversitesi’nde İlahiyat Bölümü Müslüman Araştırmaları Giriş Yönlendirme Biriminde en az 2 yıl öğretmenlik yapmış olanlar ile Trakya’daki (Batı) Medreselerde Müdürlük görevi yapmış olanlar. (Her iki durumda da vurgu Kuran’ın tefsiri üzerindedir).
Beş üye, Müslüman dininin seçkin ilahiyatçılarıdır. 10 üye ise Milli Eğitim Bakanlığı Din İşleri Başkanlığına kayıtlı Müftülüklerdeki imamlar arasından kura ile seçilmektedir. 10 üye ise Müftülüklere bağlı oarak 9 ay sözleşmeli olarak görev yapan din öğretmenleri arasından.
Danışma Kurulu üyeleri içinden Müftü adayı olamaz. Temel amacı sürecin bütünlüğü olmak üzere, hiçbir üçüncü şahsın erişiminin olmadığı “tek bir oturumda kesintisiz olarak yürütülen” bir çalışmayla sonuçlandırılmaktadır, yürüten çalışmanın işleyişi için katı prosedürler belirlenmiştir.
Görev Süresi ve Nitelikler
11. Maddeye göre, Müftünün görev süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir ve art arda 3 döneme kadar yenilenebilir. Ancak bu süre, 20 (sürekli veya kesintili) yılın (Müftü veya Müftü Naibi) veya 67 yaşını doldurduktan sonra kendiliğinden sona erer.
Niteliklerle ilgili olarak (Madde 12), Müftünün pozisyonu, Trakya’nın (Batı) Müslüman azınlığına mensup Yunan vatandaşları ve bölgenin bölgesel topluluklarından birinin daimi sakinleri tarafından olmalı ve bu göreve getirilmelidir. Başvurmak için 62 yaşını geçmemiş ve ayrıca şunlardan biri olmalıdır:
- Selanik Aristotelio Üniversitesi’nden İlahiyat Fakültesi İlahiyat Bölümü Müslüman Araştırmaları Giriş Bölümü’nden mezun olan diploma sahipleri veya başka bir ülkenin tanınmış bir İlahiyat Okulu’ndan İslami İlimler diplomasına sahip olanlar ve Din İşleri Bakanlığı Siciline kayıtlı imamlar veya din öğretmenleri veya her ikisi olarak 5 yıl boyunca hizmet etmiş olanlar.
- Trakya’daki (Batı) Müslüman Medreseleri mezunları ve 10 yıldır Din İşleri Bakanlığı Siciline kayıtlı olanlar.
Müftülerin Engellenmeleri ve Askıya Alınmaları
Ayrıca, son zamanlardaki Metropolitler ve rahipler hakkında engellenmeleri ve askıya alınmalarına yönelik çıkarılan ve yürürlüğe giren son yasa tasarısının 13. Maddesi de kilit önemdedir.
Adayların askerlik görevini tamamlamış veya kanuni olarak terhis olmuş, kamu görevinden mahkeme kararı ile çıkarılmamış, disiplin nedeniyle kovulmamış, bir suçtan veya gasp, hırsızlık veya karalama, itaatsizliğe tahrik gibi cezalardan hüküm giymemiş, ulusal veya dini öneme sahip sembollere veya yerlere hakaret, ırk ayrımcılığına yönelik eylemler, aile içi şiddet yasasının ihlali vb. gibi suçlara bulaşmamış olmaları gerekir.
Son olarak, “Trakya (Batı) Müftülerinin Görevlerine Son Verilmesi” ile ilgili 21. madde özellikle ilgi çekicidir. Bu, altı durumda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılır. Birincisi, yukarıda belirtilen 13. maddede yer alan suçlar için geri alınamaz bir mahkûmiyetle ilgilidir. İkincisi, siyasi haklardan yoksun bırakma ile ilgilidir. Üçüncüsü, görevlerinin yerine getirilmesine 6 aydan fazla engel teşkil eden bir hastalık nedeniyle ara verilmesine ilişkindir. Bu noktada, Milli Eğitim Bakanı tarafından atanan ülkenin Tıp Fakültelerinin herhangi bir kademesindeki Profesörlerden oluşan üç kişilik bir komite tarafından sağlık raporu verilmesi öngörülmektedir.
Dördüncü askıya alma davası, görevlerinin yerine getirilmesi için ücret alma konusunda geri dönülemez mahkumiyetten kaynaklanmaktadır. Beşincisi, resmi yetersizlikle ilgilidir ve Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ve Trakya (Batı) Müftülerinden birinden oluşan bir heyet kararıyla teyit edilmesidir.
Son olarak altıncısı da, kutsal İslam hukukundan (Şeriat) türetilen dini görevlerle bağdaşmayan davranışlarla ilgilidir ve iki Müftü ile bir Müslüman ilahiyatçının veya imamın veya din öğretmeninin katıldığı bir komitenin gerekçeli kararıyla teyit edilir ve Eğitim Bakanı tarafından atanır.
Ve son olarak, yasa tasarısının kanunlaşarak resmi gazetede yayınlanması tarihine kadar, Müftü veya Müftü Naibi pozisyonundaki kişilerin şimdiye kadar yaptıkları hizmet süresinin, yeni Müftü konumunda olacak olanların 20 yıllık hizmet süresinin tamamlanmasından sayılmayacağı belirtilmektedir.