
Heybeliada Ruhban Okulu Açılıyor Mu? Peki, Batı Trakya’da Ne Olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump'a Heybeliada Ruhban okulu ile ilgili yeşil ışık yakarak "gerekeni yapmaya hazırız" demesi Yunanistan’da heyecan uyandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’a Heybeliada Ruhban okulu ile ilgili yeşil ışık yakarak “gerekeni yapmaya hazırız” demesi Yunanistan’da heyecan uyandırdı.
Beyaz Saray’da gerçekleşen kritik Trump-Erdoğan görüşmesinde, uzun yıllardır kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması konusu gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gerekeni yapmaya hazırız” mesajı, bu konudaki umutları yeniden canlandırdı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasında geçtiğimiz Perşembe günü Beyaz Saray’da gerçekleşen yüz yüze görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin en önemli teoloji kurumu olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden faaliyete geçmesi meselesi de ele alındı.
Türk ve Yunan basınında geniş yer bulan gelişmelere göre, ABD Başkanı Trump’ın, bir hafta önce kendisini ziyaret eden Patrik Bartholomeos’un talebini dile getirmesi üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan olumlu bir sinyal verdi.
Erdoğan: “Patrik Bartholomeos’la görüşeceğim”
Trump ile gerçekleşen yüz yüze görüşme sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Heybeliada’daki okul için “gerekeni yapmaya hazırız” dediği ve konuyu Türkiye’ye döndüğünde Patrik Bartholomeos ile bizzat görüşeceğini belirtmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın makamından yapılan açıklamada ise, bu görüşmenin ne zaman gerçekleşeceğine dair henüz net bir takvim olmadığı ifade edildi.
1844 yılında kurulan ve 1971’de Türk Anayasa Mahkemesi kararıyla yükseköğretim kurumlarının devlet üniversitelerine bağlanması şartı nedeniyle (Rum Azınlık tarafından) kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu, o tarihten bu yana Ortodoks din adamlarının yetiştirildiği temel eğitim merkezi olarak hizmet vermiyor. Okulun eski mezunları arasında mevcut Patrik Bartholomeos da bulunuyor.
ABD’den ve Fener’den teşekkür: 2026’da açılış sinyali
Erdoğan’ın bu açıklamalarına, Amerika Rum Ortodoks Başpiskoposu Elpidophoros’tan anında teşekkür geldi. Başpiskopos Elpidophoros, okulun yeniden açılmasının “dini haklara saygının teyidi olacağını” vurguladı.
Patrik Bartholomeos da daha önceki açıklamasında, okulda süren kapsamlı yenileme çalışmalarının ardından, okulun 2026 yılının Eylül ayında yeniden öğrenci kabul etme olasılığı için iyimser olduğunu dile getirmişti. Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de geçtiğimiz yıl okulu ziyaret ederek restorasyon süreciyle ilgili teklifler sunduğu biliniyor.
Peki, açılışın bedeli ne olacak?
Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması meselesi, yıllardır uluslararası alanda Türkiye’ye yönelik bir baskı unsuru olarak kullanılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu adımının bir “iyi niyet jesti” mi, yoksa uluslararası ilişkilerde bir “kart” olarak mı kullanılacağı özellikle Atina’da merak konusu olmaya ve yakından takip edilmeye devam ediyor.
Şimdilik Atina’nın gündemindeki en kritik soru şu: Heybeliada Ruhban Okulu hangi şartlarda açılacak? ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu adıma karşılık ne talep edecek?
Okulun açılması, Türkiye’nin AB ve ABD nezdinde dini özgürlüklere saygı konusunda imajını düzeltecek bir hamle olarak görülse de, Atina’daki siyasi ve diplomatik kulislerde bu hamlenin karşılığında bazı beklentilerin olduğu konuşuluyor:
Öreneğin;
Avrupa Güvenliği ve Yunanistan Baskısı: Türkiye, AB’nin “sert çekirdekli savunma” mekanizmalarına katılım konusunda Yunanistan’ın direncini kırmak için bu adımı kullanabilir. Türk hükümeti, Yunanistan’ın, Türkiye’nin Ege’deki Casus Belli’yi (Savaş Nedeni) kaldırması yönündeki taleplerine karşılık, bu savunma oluşumlarına katılımına destek verme beklentisinde olabilir.
Batı Trakya’daki Müftülükler: Atina’daki bazı analistler, okulun açılmasına karşılık olarak Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığa yönelik taleplerin de masaya gelebileceği uyarısında bulunuyor. Ancak, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan bazı üst düzey diplomatik kaynaklar, bu konunun bir “iyi niyet” adımı olduğunu ve Atina’dan (şu ana kadar) bir “karşılık istenmediğini” belirtirken, geleneksel Türk taleplerinin (Ege adalarının askerden arındırılması gibi) masada kalmaya devam ettiğini vurgulamaya devam ediyor.
Şimdi artık Atina’da bundan sonra gözler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Patrik Bartholomeos ile yapacağı görüşmeye ve okulun yeniden açılmasına dair yasal çerçevenin nasıl şekilleneceğine çevrilmiş durumda.
Batı Trakya’da beklentiler, umutlar
Ama madalyonun bir de diğer yanı da var. Batı Trakya’daki Müftü seçimi ve Vakıflar konusunda Yunanistan’ın tutumu ne olacak? Batı Trakya Türk Azınlık insanı da bunu merak ediyor ve Ruhban Okulu meselesini heyecanla ve yakından takip ediyor.
Bilindiği üzere, Yunanistan kendine göre hazırladığı Yasa ile ve masaya sürdüğü sözde Müftü adayı kriterleriyle, Batı Trakya Türk Azınlığının taleplerini dikkate almadan ve Lozan’ın dışına çıkarak kendince sözde Müftü seçimine Dimetoka’dan başladı.
Burada bir kez daha açıkça görülüyor ki, Türkiye Ruhban Okulu’nu açsa da Yunanistan hiçbir şekilde Lozan Anlaşması’nın gereğini Batı Trakya’da yerine getirmeye niyetli ve istekli değil.
Peki Sayın Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ruhban Okulu’nun açılmasını talep etmesini biliyor da, aynı şekilde Yunanistan Başbakanı Miçotakis’ten, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının da Müftülük, Vakıflar ve kapatılan Azınlık Türk İlkokullarının durumunu neden sorgulamıyor? Bu çifte standart uygulama değil de nedir?

Allah ‘ ın izni ile geçmişinin köklerine derinden bağlı ,teolojik /starstejik büyük devlet anlayışı ile Recep Tayyip Erdoğan geregini yapacağına inancım tamdır.
Suriye’de, Gazze’de, Azerbaycan /Karabağ da …yaptığı gibi.