ABTT Yunanistan’ın AİHM Kararlarını Israrla Uygulamadığını Dile Getirdi
Habipoğlu, Batı Trakya Türk toplumunun dernek kurma özgürlüğünün ihlaline ilişkin 16 yıldır uygulanmayı bekleyen Bekir Usta dava grubu hakkındaYunanistan’ın AİHM kararlarını ısrarla uygulamadığını dile getirdi.
Strazburg temasları çerçevesinde ABTTF Başkanı, Bekir Usta dava grubuna ilişkin AİHM kararlarının uygulanmasının hukukun üstünlüğünün tehdidi altında olduğu ülkemiz için turnusol testi olduğunu söyledi.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, 3-4 Ekim tarihler arasında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi(AKPM) Olağan Sonbahar Oturumu’na paralel olarak Strazburg’a çalışma ziyaretinde bulundu.
Habipoğlu’na, ABTTF Uluslararası İlişkilerDirektörü Melek Kırmacı eşlik etti. ABTTF heyeti, çalışma ziyareti kapsamında AKPM üyes parlamenterler ve Avrupa Konseyi organları ile yaptığı görüşmelerde güncel sorunları dile getirdi.
Strazburg temasları çerçevesinde Habipoğlu, Batı Trakya Türk toplumunun dernek kurma özgürlüğünün ihlaline ilişkin 16 yıldır uygulanmayı bekleyen Bekir Usta dava grubu hakkındaYunanistan’ın AİHM kararlarını ısrarla uygulamadığını dile getirdi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin incelemeye devam ettiği dava grubunda Yunanistan’ın süreci uzatmaya yönelik bir strateji izlediğini söyleyen Habipoğlu, Bakanlar Komitesinin aralık ayında yapacağı inceleme öncesinde talepleri gündeme taşıdı.
Habipoğlu, hukukun üstünlüğünün tehdit altında olduğuna dair birçok uluslararası rapor ve Avrupa Parlamentosu kararının olduğunu hatırlattı. Bu koşullar altında, Bekir Usta davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasının Yunanistan’ın demokratikleşme sürecinde turnusol kağıdı işlevi göreceğini belirtti.
ABTTF Başkanı, Batı Trakya Fenerbahçeliler Kültür ve Spor Derneğinin mahkemece kapatılması kararının, ardından Batı Trakya Türk toplumunun siyasi partisi Dostluk, Eşitlik, Barış (DEB) Partisinin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde elde ettiği başarı sonrasında partinin kapatılmasına yönelik medyadaki çağrı ve hukuki girişimlerin endişe verici olduğunu aktardı.
Habipoğlu, Batı Trakya Türk toplumu temsilcilerinin damgalanması, hedef gösterilmesi ve temsilcilere yönelik nefret söyleminin “içerideki düşman” algısı yaratmak amacını taşıdığını belirtti.