“Yunanistan, Türkiye’nin İddialarını Hiçbir Şekilde Tanımadı ve Tanımayacaktır”
"Türkiye, hukuken geçersiz ve mevcut olmayan Türkiye-Libya mutabakatına dayanarak aynı deniz alanında hak iddia ediyor. Bu nedenle Türk savaş gemileri daha geniş alana açıldı."
Dışişleri Bakanı Gerapetritis, “Yunanistan Türkiye’nin iddialarını ne hiçbir şekilde tanıdı ne de tanıyacak.” dedi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis “Parapolitika” gazetesine verdiği röportajda, “Girit-Kıbrıs (Güney) elektrik enterkonneksiyon kablosunun döşenmesine yönelik deniz araştırma sürecinde 22.07.2024 Pazartesi günü Güneydoğu Ege’de yaşanan olaylar, kamuoyundaki söylemdeki yanlışlığın artmasına yol açtı” dedi.
Dışişleri Bakanı Gerapetritis “Parapolitika” gazetesindeki röportajında özetle şunları dile getirdi:
“Yunanistan, Türkiye’nin iddialarını hiçbir şekilde tanımadı ve tanımayacaktır”
“Girit-Kıbrıs (Güney) elektrik enterkonneksiyon kablosunun döşenmesine yönelik deniz araştırma sürecinde 22.07.2024 Pazartesi günü Güneydoğu Ege’de yaşanan olaylar, kamuoyundaki söylemdeki yanlışlığın artmasına yol açtı.
İtalyan gemisi, araştırmayı Yunanistan ile Mısır arasında sınırlanan Yunanistan Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde yürütmeyi planlamıştı. Türkiye, hukuken geçersiz ve mevcut olmayan Türkiye-Libya mutabakatına dayanarak aynı deniz alanında hak iddia ediyor. Bu nedenle Türk savaş gemileri daha geniş alana açıldı. Yunan ve Türk kuvvetlerinin eş zamanlı varlığı nedeniyle hiçbir aşamada sıcak çatışma olayı yaşanma riski yoktu.
İki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için kurulan iletişim kanalları faaliyete geçti ve 36 saatten kısa bir süre içinde araştırma gemisi planlandığı gibi araştırmasına devam etti.
Yunanistan MEB’inin uluslararası sularında yapılan bu inceleme yaklaşık 5 saat sürdü. Her iki ülke de kendi temel konumlarından sapmıyor ve makul olarak bunu bekleyemeyiz. Kaldı ki Atina Deklarasyonu’nda her iki tarafın hukuki durumunun etkilenmeyeceği açıkça belirtiliyor.
Yunanistan, Türkiye’nin iddialarını hiçbir şekilde tanımadı ve tanımayacaktır. Onlara karşı Uluslararası Hukukun öngördüğü şekilde gereğini yapıyoruz. Ancak bu çerçevede, gerilimlerin gerçek krizlere dönüşmesini önleyen doğrudan iletişimin değeri vardır; sonuçta, geçmişte barışa yönelik büyük risk taşıyan birçok olayda da yaşanmıştı. Ve tabii ki kıta sahanlığının ve Münhasır Ekonomik Bölgenin tam olarak sınırlandırılması konusunda tartışmaya geçilmesinin değeri de vurgulanıyor.
Uluslararası Deniz Hukuku’nun pusulası ile hedefimiz uzun ve sürdürülebilir bir barıştır. Bugün Yunanistan her düzeyde büyük bir güce sahiptir”.