Batı TrakyaEditörün Yazıları

Ey Amerika! Lozan’ın Batı Trakya’da Uygulanıp Uygulanmadığını Yunanistan’a Da Sorsanıza

Yunan basını bugün Batı Trakya Türklerinin diliyle yazmam gerekirse eğer, “samanlıkta çakı bulmuş” g…..ye benzer tarzı haber yapmış. Yapmış ama attığı başlıkta bir doğruyu da yazmış. “Lozan Antlaşması yalnızca kağıt üzerinde geçerlidir.”

Yunan basını bugün Batı Trakya Türklerinin diliyle yazmam gerekirse eğer, “samanlıkta çakı bulmuş” g…..ye benzer tarzı haber yapmış. Yapmış ama attığı başlıkta bir doğruyu da yazmış. “Lozan Antlaşması yalnızca kağıt üzerinde geçerlidir.”

Aslında doğru başlığı atmış.

Evet, Lozan Anlaşması Batı Trakya Türk Azınlığı için sadece kağıt üzerinde geçerli. Yıllarca Lozan’ın maddelerinin Batı Trakya’da uygulanmadığını, bırakın uygulanmasını hatta ortadan kaldırıldığını Türkiye Cumhuriyeti Devleti haricinde bir başka devlet ne gelip gördü ne de sordu.

Yunanistan, Azınlık üzerinde boldozer gibi dans ederek hora teperken, Yunanistan’a kimse “Ey Yunanistan! ne yapıyorsun” demedi demiyor. Ancak İstanbul’daki Ortodoks Rum Azınlık konu olduğunda, Patrikhane’nin kapısına bir çizik atılsa dünya ayağa kalkıyor.

Okyanus ötesi sözde insan hakları savunucuları (Amerika Birleşik Devletleri İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımı desteklerken) kalemi eline almış boş boş yazmışta yazmış, çizmişte çizmiş. Neymiş efendim, İstanbul’daki Ortodoks Rum Azınlık dini ve Vakıf konularında baskı görüyormuş.

Gelelim selamlaraaaaa….

Ey Amerika! Lozan’dan kaynaklanan Batı Trakya’da Azınlığın Vakıfları yarım asırdan fazla Yunanistan’ın esareti ve keyfi uygulaması altında ve olmayan milyonlarca Euro borç yaratılarak bir de hepsi ipotek altında, peki BUNA NE DİYECEK SİNİZ?

Gelelim o çok bahsettiğiniz ancak sizlerin dahi uygulamadığı, örnek olarak Gazze’de camilerin ve kiliselerin dahi bombardımanla yok edilişine seyirci kalmakla yetinmiyorsunuz, hatta bu konuda İsrail’i destekliyorsunuz, sonra da din özgürlüğünden bahsederek başka ülkeler hakkında çarşaf çarşaf işinize gelen yanlı raporlar yayınlıyorsunuz. Hadi ordan, hadiiiii…..

Ey Amerika! Siz önce kendi bahçenizdeki pislikleri temizleyin! Sonra da başkasının gözünde çepeli görün. İnsan hakları kiiiim, siz kim……Keza din hakları konusunda ise en geri sıralardasınız…..

Ey Amerika! İstanbul’daki Ortodoks Rum Azınlığa ve Patrikhane’ye gelince, şunlara bir göz atmanızı ve sonra da o sahte raporunuzu karalamaya geçersiniz. Patrikhane Türkiye genelinde iki duvar gördüğü yere haç dikerek çadır kurarak ayin yapıyor. T.C. Devleti de buna müsaade ediyor. Hangi baskıdan bahsediyorsunuz?

Bunlar Türkiye’de din özgürlüğü değil mi?

blank

Fener Rum Patrikhanesi tarafından, Hristiyan Ortadoks dünyası tarafından “Son Aziz” olarak kabul edilen, Silivri doğumlu Aziz Nektarios’u anmak için Silivri’de ayin düzenlendi.

Buenos Aires Metropolitliği için ayin

blank

Nevşehir’in Ürgüp ilçesindeki düzenlenen bahar ayinini Fener Rum Patriği Bartholomeos, yönetti. Ayinde, Buenos Aires Metropolitliği’ne seçilen Tarasios’a da, diakonluktan papazlığa geçmesi nedeniyle tören düzenlendi.

Gelelim Yunanistan’daki farklı dinlerin özgürlüklerine

Atina’ya minaresi olmayan bir depo cami diye yutturulmaya çalışıldı.

Selanik’te 5 bin Müslüman yaşıyor bir camileri yok. Müslümanlar kendi imkanlarıyla yaptıkları namazgahları da Yunan devleti “yasa dışı” damgası vurarak kapatıyor.

Batı Trakya’da ise minaresi olmayan camiler var, minare izni verilmiyor. Gerekçe? Sorup araştırdınız mı? O zaman hangi rapordan bahsedebilir siniz?

Hazır yeri gelmişken şunu da okuyun ve hafızanızı tazeleyin.

Gümülcine’de yer alan Osmanlı’nın Avrupa topraklarındaki en eski ve nadir eserlerinden olan Gazi Evrenos Bey İmareti – Zaviyesi’nin Kilise Müzesi’ne dönüştürüldüğünü biliyorsunuz.  Bu da Azınlığın elinden alındı ve Kiliseye devredildi. Oysa mülkiyetinin kime ait olduğu Vakfiyelerde belli. Bu İmaret 1994 -1999 yıllarında Doğu Makedonya – Trakya Bölgesi tarafından Maronya- Komotini Metropolitliği’ne devredildi. İmaret’e asılan tabelada bunun bir Bizans anıtı olduğu ve Kilise Müzesi’ne dönüştürüldüğü açıkça belirtiliyor. Buna ne kulp bulacaksınız?

blank

blank

Ey Amerika raportörleri, siz hangi din özgürlüğünden bahsediyorsunuz?

Gelelim bu yıl yayınladığınız rapora ve Yunan basının attığı başlığa….

blank

“Lozan Antlaşması yalnızca kağıt üzerinde geçerlidir: Amerikan raporu Ekümenik Patrikhane’ye karşı sistematik ayrımcılık tespit ediyor”

1998 tarihli Uluslararası Dini Özgürlük Yasası (IRFA) kapsamında kurulan ABD Uluslararası Dini Özgürlük Komisyonu (USCIRF), yayınladığı yıllık raporunda, Türkiye’nin Patrikhane ile ilişkilerinde sistematik ayrımcılık ve “misilleme”yi içeren uygulamaları benimsediği belirtiliyor.

Rapor, Türkiye’deki ibadethaneler, dini kurumlar ve mezarlıklar da dahil olmak üzere dini varlıklara yönelik tehditleri inceliyor.

Raporda, Lozan Antlaşması’nın geri kalan gayrimüslim topluluklara koruma ve ibadet özgürlüğü sağlamasına rağmen, bu koruma ve özgürlüğün, Hıristiyanların kutsal mekanlarına yönelik eylemler yoluyla, sık sık, önemli ölçüde kısıtlandığı belirtiliyor.

Rapor, Rum Ortodoks ve diğer Ortodoks kiliselerine yönelik en fazla saldırının, gayrimüslim nüfusun en yoğun olduğu İstanbul’un Marmara bölgesinde meydana geldiğini gösteriyor.

Ayrıca raporda, Büyükada Rum Yetimhanesinin Türkiye tarafından ele geçirildiği ileri sürülerek örnek olarak gösteriliyor, mülke el konulmasının bir misilleme biçimi olarak kullanılabileceği belirtiliyor.

Raporda belirtildiği gibi, “Ekümenik Patrikhane, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan itiraz yoluyla binanın mülkiyetini geri almayı başardığında, bina ciddi hasar görmüş ve terk edilmiş durumdaydı. Ciddi mali maliyetleri olan tamir ve bakım yükü Rum Ortodoks cemaatinin omuzlarındadır.” İfade ediliyor.

Raporun devamında, “her ne kadar bombalamalar ve terör saldırıları son on yılda azalmış olsa da, Türkiye’de vandalizm, kundaklama ve hazine avcılığı yoluyla dini mülklerin yok edilmesi olaylarının ve bu olaylara ilişkin kovuşturma yapılmamasının Rum Ortodoks ve diğer Ortodoks topluluklarını giderek daha fazla etkilediği” sonucuna vardığı belirtiliyor.

Özetle rapor, bu bulguların ülkedeki gayrimüslim azınlık topluluklarının korunmasına ve mülkiyet haklarına yönelik daha geniş bir siyasi kayıtsızlığın göstergesi olduğunu tespit ediyor.

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu