Yunanistan’ın Silahlanması Başka Bahara Kaldı
Yunanistan silahlanmada ayağını gazdan çekmek zorunda kaldı. Silahlanma konuşuluyor, ancak anlaşmalar yapılamıyor, Ege ve Akdeniz’de Türkiye ile yarış tam gaz sürüyor.
Yunanistan silahlanmada ayağını gazdan çekmek zorunda kaldı. Silahlanma konuşuluyor, ancak anlaşmalar yapılamıyor, Ege ve Akdeniz’de Türkiye ile yarış tam gaz sürüyor.
Seksenli yılların sonu, doksanlı yılların başında Yunanistan’da bir Koramiral Selanik’te bir toplantıda şunu söylemişti. “Siyasi liderliğin yanlığı yüzünden Türkiye ile bir silahlanma savaşına girdik. Ancak bu savaşı kazanan Türkiye oldu.” Demişti. Neden? Diye sorulduğunda ise şu cevabı vermişti: “Türkiye her yıl ülke bütçesini hazırlarken basında hep şu haberler çıkıyordu. “Bu yıl silahlanmaya 5 veya 10 milyar ayırdık”.
Bizim siyasiler de bunu ciddi olarak yutarlardı ve ha bire silah alımına yöneliyorlardı. Neticede ülke ekonomisi dibe vurdu. İşte bu bir blöf savaşıydı ve dediğim gibi bu savaşı kazanan Türkiye oldu. Kaybedeni de biz olduk.”
Şimdi ne yapıyoruz?
Bu güne geldiğimizde durum pek de farklı görünmüyor. Tek bir fark var o da Türkiye artık birçok silahı kendi üretiyor. Oysa Yunanistan ise aynı yoldan gitmeye, aynı telden çalmaya devam ediyor. Kredi ile, Lesing sistemi ile uçak ve gemi derken ülke ekonomisinin geldiği durum ortada. Artık silah alımında 45 milyon Euro anlaşmaların imzalanmamasına engel olabiliyor.
Geçtiğimiz günlerde Kara Kuvvetleri’nin (GES) yeni Komutanı Korgeneral Angelos Hudeludis, yeni görevine resmen başlamış olabilir, ancak Ordu’nun ihtiyaçları o kadar acil ki, yeni Komutana uyum için zaman bırakmıyor.
Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’nin yeni yüksek komuta kademesi şimdiden kolları sıvadı, ancak Yunanistan’da yaklaşan seçimler ve siyasi durumun normalleşmesine kadar geçecek süre, ülkenin güvenliği için kritik olan silahlanma programlarının uygulanmasında ilerleme kaydedileceği konusunda iyimserliğe yer bırakmıyor.
Kara Kuvvetlerinin eskiyen M-113 zırhlı araçların yeni modern TOMA ve TOMB ile acilen değiştirilmesi gerekiyor. Berlin, TOMA’ların satışını, Kara Kuvvetleri için en az 300 Zırhlı Araç alımına paralel olarak, Kuzey Yunanistan’da bir Lynx üretim fabrikasının kurulmasına bağladığından, Alman Marders’ı edinme güvenceleri bir hüsnükuruntuya dönüşüyor.
Yunanistan tarafındaki bilgilere göre, Almanlar denklemi devreye sokuyor ve Leopard 2A4 Ana Muharebe Tanklarını yükselterek potansiyel bir anlaşmanın mali payını daha da artırıyor gibi görünüyor. Ve tüm bunlar, Yunan hükümeti ile Leopard üreticisi arasındaki çözülmemiş sorunları çözmeden yapılmak isteniyor.
Yunanistan’da üst düzey askeri kaynaklar, Berlin’in Ukrayna’ya Zırhlı Araçlar göndermeyi taahhüt etmesi nedeniyle kalan 20 Marder 1A3 TOMA’nın Yunanistan’a verilmesinin bile emniyete alınmadığını ve BMP-1 ile ilk takas döngüsündeki altı aracın bile Yunanistan’a ulaşmasının geciktiğini ileri sürüyor.
Spike NLOS anlaşması 45 milyon Euro’ya takılıyor
Yunanistan’da Kara ve Deniz Kuvvetleri birliklerine oldukça yüksek harekat avantajı sağlayacak Spike NLOS tanksavar roketleri programı galiba sorunlu olarak ortaya çıkıyor, taraflar arasında son olarak yapılan temasların sonuçlarının gösterdiği gibi iki taraf olası bir anlaşmadan hala uzak.
İsrailli yetkililerin Atina’yı sık sık ziyaret etmelerine rağmen engellerin aşılmadığı, Spike NLOS roketinin taşıyıcısı ve fırlatıcısı olan araç nedeniyle ortaya çıkan 45 milyon euroluk mali fark bunun temel nedeni olarak gösteriliyor.
Bu konu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın önümüzdeki Pazartesi günü İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile yapacağı görüşmenin gündeminde olması bekleniyor.
Yunanistan Milli Savunma Bakanlığından üst düzey yetkililer Spike NLOS anlaşmasının imzalanmasının an meselesi olduğuna dair defalarca güvence vermesine rağmen, şu an görünen o ki program süresiz olarak Yunan takvimlerine bağlı görünüyor.
Fırkateynler ΕΜΖ ΜΕΚΟ
Donanmada da işler daha iyi görünmüyor. Deniz Kuvvetleri yeni komutanı Koramiral İoannis Drimussis, “batağa saplanmış” gibi görünen önemli programları yürütmesi için inisiyatif almaya davet edilecek gibi görünüyor. Donanmanın yeni gemilere şiddetle ihtiyacı var.
Kesinlikle, Fransa’ya sipariş edilen üç adet FDI Belharra Fırkateyninin eklenmesi Yunan Filosuna benzersiz yetenekler sunacak, ancak operasyonel kullanımları 2026-2027’den sonra mümkün olacak. O zamana kadar, denizde boşluklar büyük olmaya devam ediyor ve daha eski S-Fırkateynler denizde 45 yılını tamamladıkça bu boşluklar daha da artacak. Ancak Amirallerin tüm önerileri değerlendirip yılbaşı tatili öncesi önerilerini hazırlamasına rağmen, Filo Korvetleri görüşmeleri seçim sonrasına ertelenmiş gibi görünüyor.
Deniz Kuvvetlerinde var olan “HYDRA” sınıfı dört MEKO Fırkateyninin de modernizasyonu henüz netleşmedi. Basında çıkan bilgilere göre nihai maliyet konusunda farklılıklar olmakla birlikte, deniz Kuvvetlerinin bazı Komutanları, bunun şüpheli sonuçları olan yüksek riskli olduğu görüşünde.
Sonuç olarak, yukarıda bahsettiğim konuma geri dönüyoruz. “Siyasi liderliğin yanlışı yüzünden Türkiye ile bir silahlanma savaşına girdik. Ancak bu savaşı kazanan bir kez daha Türkiye oldu.”
Her zamanki gibi faturaları ödeyen de biz Yunanistan vatandaşları olacağız…
Είσαι ΑΠΟΛΥΤΩΣ ΒΕΒΑΙΟΣ δι’αυτά που λές;