“Yunanistan’da Azınlığın Türk Olarak Tanınması Demokrasinin Gereği”
"Batı Trakya'daki azınlığın Türk olarak tanınması uluslararası bir sorumluluk ve demokrasinin gereği."
Yunanistan’da SİRİZA Partisi Avrupa Politikaları Komitesi uzmanı ve akademisyen Sotiris Valden, Batı Trakya’daki azınlığın Türk olarak tanınmasının demokrasinin gereği olduğunu söyledi.
Akademisyen Sotiris Valden, Türk olarak tanınmanın Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesine de katkı sağlayacağını belirtti.
Valden, TVXS.gr haber portalında yayımladığı makalede, “Batı Trakya’daki azınlığın Türk olarak tanınması uluslararası bir sorumluluk ve demokrasinin gereği.” ifadesini kullanarak bunun, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesine de katkı sağlayacağına işaret etti.
Sotiris Valden, Yunanistan’ın azınlığa yönelik izlemesi gereken politikasını tanımlarken “azınlığın kendi etnik kimliğini tanımlama hakkına sahip olması, bölgede yaşayan Türklerin de Yunanlar gibi polis ve hakim olarak istihdam edilmesi, mağaza ve caddelerde Türkçe tabelaların bulundurulabilmesi, azınlığın kendi Müftüsünü seçme hakkının olması, okullardaki Türkçe eğitim kalitesinin artırılması ve azınlığın yaşam standardını ülke ortalamasına yaklaştırmayı hedefleyen politikalar geliştirilmesi” gibi unsurların gerekli olduğuna dikkat çekti.
Batı Trakya’da Türklerin var olduğunun herkes tarafından bilindiğini ancak Yunanistan’ın ulusal çıkarlarına ters düştüğü için dillendirilmediğini belirten Valden, 1950’lerin ortalarına kadar Trakya’daki azınlığın Yunan devletince de Türk olarak tanımlandığını hatırlattı.
Azınlıklarla ilgili geliştirilen uluslararası ve Avrupa politikalarının merkezinde kendini tanımlama hakkı olduğunun altını çizen Valden, şu ifadeleri kullandı:
“Her azınlık kendi etnik kimliğini tanımlama hakkına sahiptir”
“Her vatandaş ve her azınlık kendi etnik kimliğini tanımlama hakkına sahiptir. Kendimi Türk veya Makedon olarak tanımlıyorsam, Türk veya Makedon’um demektir ve devletin bunu bireysel veya azınlık olarak kabul etmesi gerekir.”