
“Yunanistan Hukukun Üstünlüğünü Hiçe Saymaktadır”
Avrupa İçin Sivil Özgürlükler Birliği’nin yıllık raporunda Yunanistan’da hukukun üstünlüğünün kötüye gitmesine dikkat çekildi.
Avrupa İçin Sivil Özgürlükler Birliği’nin yıllık raporunda Yunanistan’da hukukun üstünlüğünün kötüye gitmesine dikkat çekildi.
ABTTF Başkanı: “AİHM’nin üç derneğimiz lehine verdiği kararları 17 yıldır uygulamayan ülkemiz, hukukun üstünlüğü ve uluslararası hukuku hiçe saymaktadır.”
Avrupa İçin Sivil Özgürlükler Birliği isimli sivil toplum ağı, “2025 Özgürlükler, Hukukun Üstünlüğü” başlıklı altıncı yıllık raporunda Avrupa Birliği’nde (AB) hukukun üstünlüğünün mevcut durumunu inceledi.
Raporun Yunanistan’la ilgili bölümünde Yunanistan’da adalet, basın özgürlüğü ve insan haklarının zayıfladığı ve bu durumun hukukun üstünlüğüne ciddi zararlar verdiğinin altı çizilerek, Yunan adalet sisteminin genel olarak etkinlik, verimlilik ve kalite açısından uzun vadeli zorluklarla karşı karşıya olduğu, birçok önemli davanın gecikmeler ve tartışmalı kararlarla sonuçlanması nedeniyle vatandaşların adalete güveninin gittikçe azaldığı ifade ediliyor.
Raporda Yunanistan’da yolsuzlukla mücadelede mevcut yasaların uygulanmasındaki eksiklikler ve ceza davalarında gerçek mahkumiyetlerin olmamasının bu yasaların çoğu zaman siyasi bir manevra olarak görüldüğü kaydediliyor.
Son yıllarda Yunanistan’da sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskıcı düzenlemeler, aktivistleri hedef alan stratejik davalar (SLAPPs), barışçıl protesto gösterilerine karşı polis şiddeti ve insan hakları savunucularına yönelik yasal taciz nedeniyle siyasi ve aktivist alanda kademeli bir daralma yaşandığının belirtildiği raporda, siyasi etki ve sınırlı kaynakların medya çoğulculuğu ve bağımsızlığını engellediği dile getiriliyor.
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Ülkemiz Yunanistan’da hukukun üstünlüğünün giderek kötüye gitmesine dikkat çeken bu son rapor, ülkemizde yargıdaki yapısal sorunları ve siyasetin yargı üzerindeki etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Bu durumun en bariz örneklerinden birisi şüphesiz ülkemizin en yüksek mahkemesi olan Yargıtay’ın toplumumuzun üç derneğinin yer aldığı Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile ilgili AİHM kararlarını yok saymasıdır. AİHM’nin ilgili kararlarına rağmen Yargıtay, İskeçe Türk Birliği’nin resmi tüzel kişiliğinin iade edilmesi ile Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’nin resmi kaydının yapılması taleplerini ısrarla reddetmektedir. AİHM’nin üç derneğimiz lehine verdiği kararları 17 yıldır uygulamayan ülkemiz, hukukun üstünlüğü ve uluslararası hukuku hiçe saymaktadır. Ülkemiz tüm Avrupa’nın gördüğü hukukun üstünlüğü ve temel haklarla ilgili ihlalleri daha ne kadar inkar edecek, bahanelerin arkasına sığınarak gerçeklere sırtını dönmeyi sürdürecek mi?” dedi.
Sanki Türkler çok hak hukuk sahibi de.bakin nankörlüğe.turkler hak hukuk sahibi olmadıklarından bugün bu durumdalar.