Yunanistan Haber

Yunanistan Dışişleri: “Türkiye İle Tek Sorunumuz MEB ve Kıta Sahanlığı Sınırlandırmasıdır”

"Yunanistan, Uluslararası Hukuk ilkelerine bağlı kalmaya devam etmekte ve daima ulusal çıkarlarını gözeterek, bu ilkeler temelinde Türkiye ile yapılandırılmış diyaloğu sürdürmeyi arzulamaktadır."

Diplomatik kaynaklar, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son açıklamalarına yanıt vererek, iki ülke arasındaki tek farkın Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve kıta sahanlığının sınırlandırılması olduğunu vurguladı.

İsimleri açıklanmayan diplomatik kaynaklar, bu konudaki net pozisyonlarını şu sözlerle dile getirdi:

“Münhasır Ekonomik Bölge ve kıta sahanlığının sınırlandırılması, Yunanistan ve Türkiye arasındaki bir ve tek farktır. Bu nedenle, revizyonist pozisyonlar ve öneriler külliyen reddedilmektedir.”

Uluslararası Hukuk ve Azınlık Statüsü Vurgusu

Aynı kaynaklar, Yunanistan’ın pozisyonunu ve diyalog arzusunu şu şekilde yineledi:

“Yunanistan, Uluslararası Hukuk ilkelerine bağlı kalmaya devam etmekte ve daima ulusal çıkarlarını gözeterek, bu ilkeler temelinde Türkiye ile yapılandırılmış diyaloğu sürdürmeyi arzulamaktadır.”

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, azınlık statüsüne ilişkin olarak ise, “Müslüman azınlığın statüsüne gelince, Lozan Antlaşması, Trakya’daki (Batı) azınlığın niteliğini açıkça dini olarak tanımlamaktadır. Yunanistan, bu azınlık üyelerine tam bir hukuki ve siyasi eşitlik sağlamaktadır,” diyerek sözlerini tamamladı.

Hakan Fidan’ın Yunanistan’ın Tepkisine Yol Açan Açıklamaları

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk Parlamentosu’ndaki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’e dair pozisyonlarının sarsılmaz olduğunu belirterek, Yunanistan ile yürütülecek diyaloğun çerçevesini net bir şekilde çizdi.

Ege’de Bütüncül Yaklaşım Vurgusu

Fidan, Türkiye’nin Yunanistan ile diyalog kurma iradesini sürdürdüğünü ifade ederken, ulusal çıkarlardan taviz verilmeyeceğini açıkça vurguladı. Yunanistan’ın iddia ettiği gibi sadece kıta sahanlığının değil, Ege’deki tüm farklılıkların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini yineledi.

Bakan Fidan, adaların egemenlik durumu, askerden arındırılması gibi konuları da kıta sahanlığı ile aynı çerçevede değerlendirerek, tüm bu sorunların Uluslararası Hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde, kapsamlı ve yapıcı bir şekilde çözülmesini talep etti. Fidan, 2026’da yeni bir diyalog döngüsü hedeflediklerini ve bu süreçte tüm konuların masada olacağını kaydetti.

Doğu Akdeniz ve Türk Azınlık Konusu

Doğu Akdeniz’e ilişkin olarak Ankara’nın görüşünü dile getiren Fidan, bölgedeki kaynakların “adil bir şekilde paylaştırılması” gerektiğini savundu ve bu pozisyonun da uluslararası hukuka uygun olduğunu öne sürdü. Bakan Fidan, Ege ve Doğu Akdeniz’i bir gerginlik alanı değil, refah ve istikrar bölgesi olarak görme arzusunu ifade etti.

Son olarak, Bakan Fidan, Batı Trakya’daki Türk Azınlığı bir kez daha Türkiye’nin dış politika gündemine taşıdı. Oysa Yunanistan azınlığı Lozan Antlaşması’nı ileri sürerek sadece “Müslüman Azınlık” olarak tanımlamaktadır.

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu