Uncategorized

“Türkiye İle İşbirliği Yapın Ya Da Doğu Akdeniz’den Dışlanın”

Yunan basını: “Merhamet yok! ABD, Lefkoşa'ya ültimatom verdi: “Türkiye ile işbirliği yapın ya da Doğu Akdeniz'den dışlanın.” Mesajı verdiler.”

Yunan basını: “Merhamet yok! ABD, Lefkoşa’ya ültimatom verdi: “Türkiye ile işbirliği yapın ya da Doğu Akdeniz’den dışlanın.” Mesajı verdiler.”

Yunan basını ve Rum Haber Ajansı’na göre Amerikalıların, Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Anastasiadis’ten, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile enerji konusunda işbirliği yapması istedikleri belirtiliyor.

Haberlerde, “Doğu Akdeniz’deki enerji planları konusunda ABD hükümeti tarafından ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Victoria Nuland aracılığıyla Kıbrıs’a açıkça şantaj yapıyor.” İfadelerine yer veriliyor.

Yunanistan’da ve Rum Haber Ajansı’nda çıkan haberde özetle şu ifadelere yer veriliyor:

“Merhamet yok! ABD, Lefkoşa’ya ültimatom verdi: “Türkiye ile işbirliği yapın ya da Doğu Akdeniz’den dışlanın.”

“Doğu Akdeniz’deki enerji planları konusunda ABD hükümeti tarafından ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Victoria Nuland aracılığıyla Kıbrıs’a açıkça şantaj yapıyor.

ABD’nin Türk işgalindeki rolünü ve bugüne kadarki sonuçlarını unutan Amerikalı yüksek rütbeli yetkili, Kıbrıs’ın (Güney) Türkiye ile işbirliği yapması için önceki gün Lefkoşa’ya şantaj yapmak için Kıbrıs’a gitti, aksi takdirde Doğu Adeniz’den her enerji planından dışlanacağını aktardı.

Kıbrıs meselesi bu kadar kaba, bu kadar utanmazca ele alınıyor. Öte yandan Türklerin, ABD ve AB ile dalga geçmeleri, Rusya ile işbirliği yapmaları, Moskova’da herhangi bir yaptırıma katılmamaları, Kıbrıs (Güney) ve Yunanistan da dahil olmak üzere diğer NATO üyelerinin yaptığı gibi Moskova’ya karşı herhangi bir yaptırıma katılmamaları görmezden geliniyor.

Güney Kıbrıs Haber Ajansı, ABD’nin Kıbrıs üzerindeki en büyük güven artırıcı önlemi, yani Türkiye ile enerji işbirliğini sunması için yaptığı baskıdan bahsediyor.

Kıbrıs sorununun çözümü, Doğu Akdeniz ülkeleri arasındaki enerji işbirliğinin artık bir ön koşulu olmayabilir ve bu, ABD Dışişleri Müsteşarı Victoria Nuland’ın iki günlük ziyareti sırasında ortaya çıktı.

Ukrayna’daki savaş, Doğu Akdeniz’deki gaz rezervlerini kullanmaya kararlı görünen ABD ve AB için Rus enerjisine bağımlılığın sona ermesini acil bir mesele haline getirdi.

Nuland, Türkiye ziyareti sırasında Hürriyet gazetesine verdiği demeçte, “Bu savaşın gündeme getirdiği konular arasında, Rusya’dan halen yüksek miktarda petrol ve gaz ithalatı yapan tüm ülkelerin farklılaşma ve hızlı farklılaşma yolları bulma ihtiyacı var.”

Nuland, gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini Rus ithalatından karşılayan Türkiye’nin ihtiyaçlarını nasıl çeşitlendireceğini belirtmedi, ancak Türkiye ve İsrail’in ilişkileri normalleştirme çabalarından ikisi arasında enerji işbirliğine yol açabileceklerinden bahsetti.

ABD’li Nuland Hürriyet’e, “Doğu Akdeniz’de, bazıları Türkiye’nin yakın komşuları için, bazıları da yeni keşifler ve boru hatları için fırsatlar var” dedi.

ABD’li yetkili, “Özellikle Türkiye’ye ve kendisini Rusya’ya bağımlı olmaktan farklılaştırma hedefine yardımcı olmak istiyoruz” dedi.

Nuland’ın Kıbrıs (Güney) ziyareti öncesinde ABD’nin Kıbrıs konusunda müzakereleri yeniden başlatmaya çalışacağı yönünde spekülasyonlar vardı, ancak bu olmadı.

Nuland, Perşembe günü Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını genellemelerle sınırlı olarak yanıtlarken, Kıbrıs (Güney) konusunda çok endişeli görünmüyordu.

ABD’li Nuland, “ABD hem kuzeyde hem de güneyde umutları duymakla ilgilendi. Anastasiadis’in önerilerine atıfta bulunarak, ABD’nin her zaman güven artırıcı önlemleri desteklemeye kararlı olduğunu” söyledi. “Ama hepsinden önemlisi, güvenebileceğimiz görüşler arasında yakınlaşma olup olmadığını duymak için bir fırsat,” dedi.

ABD’li yetkilinin Lefkoşa’da verdiği izlenim, ABD’nin önceliği enerji olduğu için Kıbrıs meselesinin bekleyebileceği yönündeydi.

Basında çıkan haberlere göre, Ankara’nın önümüzdeki yıl Türkiye’de yapılacak seçimlerden önce Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelere katılmakla ilgilenmediği ve bunun Anastasiadis’e Nuland tarafından aktarıldığı iddia ediliyor.

Böylece Nuland’ın Türkiye ziyaretinin gündeminde enerji işbirliği olduğu ortaya çıktı.

Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Pazartesi günü Türkiye’deydim ve onların da enerji arzını çeşitlendirmeye baktıklarına dair güçlü bir his var” dedi ve ekledi: “Yani bu konuda geliştirmemiz ve konuşmaya devam etmemiz gereken bir fırsat olabilir. Türkiye’nin Akdeniz’deki enerji gelişmelerine dahil olması ihtiyacının aktarılmasından” söz eden Nuland, “Fikir herkese fayda sağlamak olacaktır, çünkü her yerde alternatif enerji kaynaklarına ihtiyaç vardır” dedi.

Kıbrıs (Güney) Cumhurbaşkanının Nuland’a cevabı, “Kıbrıs Cumhuriyeti ile Ekonomik Dışlama Bölgesi (MEB) üzerinde anlaşmak kaydıyla, Türkiye’nin bölgede söz ve rol sahibi olmasını kimse engellemedi” oldu.

Ancak bu, Lefkoşa’nın Türkiye ile enerji işbirliğini reddetmesi olarak yorumlanacak ve ABD’nin bölge planlarının Kıbrıs’sız (Güney) ilerleyeceği anlamına da gelebilir.

Lefkoşa Üniversitesi’nde tarih ve siyaset bilimi profesörü Hubert Faustmann, “Kıbrıs’ın (Güney) bölgesel enerji işbirliğinin dışında bırakılması ihtimali var.” dedi.

Faustmann, “Ukrayna’daki savaş tüm iyi senaryoları ortadan kaldırdı ve şimdi harekete geçmek için baskı var.” Dedi.

Faustmann, “Kıbrıs sorunu çözülmeden enerji işbirliği olasılığı, özellikle de Kıbrıs (Güney) hükümeti yaklaşan gelişmelere katılımını kaybetmek istemiyorsa, göz ardı edilemezdi” dedi.

Hükümet kaynakları, Anastasiadis’in Türkiye ile enerji işbirliği fikriyle özellikle ilgilenmediğini, özellikle Nuland’ın Kıbrıs Türk rejiminin müdahil olduğunu ima etmesi halinde, söylüyorlar.

Tayyip Erdoğan, İsrail’le bir anlaşmaya varacağını varsayarak, Türkiye’nin tanımadığı Kıbrıs’la işbirliği fikrini de reddedebilir.

Makalede, “Kıbrıs’a gelince, Cumhurbaşkanı Anastasiadis ya Türkiye ve Kıbrıs Türk rejimi ile işbirliği yapmak ya da Lefkoşa’yı ABD tarafından hazırlanan tüm bölgesel enerji planlarının dışında tutmak için büyük bir ikilemle karşı karşıya kalacaktır.” İfadeleri yer alıyor.

Yani burada Yunanistan, Kıbrıs, İsrail ve Mısır’ı saymazsak her şeyini Türkiye’ye veren ABD’nin lütfuyla Kıbrıs’ta ikinci bir “istila”mız var.”

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu