Batı TrakyaBatı Trakya Haber

“Sadece 5 Kişi Geldik, Yoksa Buraya Binleri Yığmayı Da Bilirdik”

"Batı Trakya Türk Azınlığına uygulanan haksız tutumun hesabını sordum diye gerekçe gösterilmeksizin elime bir kağıt tutuşturularak sınır dışı edildim."

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Küçük, 15 Ağustos’ta ailesiyle geldiği Yunanistan’a Schengen vizesi olmasına rağmen alınmamasını, Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto etti.

Yunanistan sınır kapısında kendisine verilen “Kabul edilemez yolcu formu”nu üzerine “utanç vesikası” damgası vurdurup döviz haline getiren Başkan Küçük, açıklamasında Yunanistan’ın bu uygulamasına sessiz kalmayacaklarını söyledi.

Genel Başkan Hasan Küçük 15 Ağustos günü ailesi ile birlikte ata topraklarına ziyaret amacıyla gittiği Yunanistan’ın Kipi sınır kapısından Yunanistan’a alınmamasına ilişkin yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi:

“Peki susacak mıyız, tabii ki Hayır! Korkacak mıyız? Kesinlikle buna da Hayır!“

Bugün sizlerle Yunanistan’ın gerçek yüzünü gösteren bir utanç vesikasını paylaşmak üzere burada bir araya geldik.

Bugün arkamızda bulunan bu bina Avrupa Birliği üyesi Yunanistan’a ait ve birçok insanın Schengen vizesi almak suretiyle tüm Avrupa’yı özgürce ziyaret edebilme talebi ile aşındırdığı yerlerden bir tanesidir.

Ancak görüyoruz ki Avrupa Birliği kendi birlik ülkelerinin verdiği vizesinin dahi arkasında duramamaktadır. Bir birlik düşünün ki size vize veriyor ve yola çıktığınızda o birliğin diğer bir ülkesi paydaşı olan Yunanistan sizi hiçbir gerekçe olmadan sınırdan çevirebiliyor.

Hatta sınır dışı edebiliyor.

Her fırsatta Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Yunanistan’ın kendisine emanet edilen Batı Trakya Türk Azınlığına ve Türk milletine karşı nasıl çirkin uygulamalar içerisine girebildiğini bir kez daha bu olay vesilesi ile canlı olarak gördük ve yaşıyoruz.

Ve yapılan bu uygulamalar karşısında bizden sessiz kalmamız, susmamız bekleniyor.

Peki susacak mıyız, tabii ki Hayır.

Korkacak mıyız?

Bu güne kadar Batı Trakya Türk Azınlığının haklı davasını sürdüren her bir neferimiz gibi kesinlikle buna da hayır,

Bugün burada olduğu gibi her yerde sesimizi duyurmaya bu utanç vesikasını paylaşmaya devam edeceğiz.

Ne acıdır ki, ben Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı olarak, İstanbul Rumlarının karşılığı olarak Yunanistan’a emanet edilen, Türk azınlığın gasp edilen haklarını savunmanın, vatanımız dediğimiz Yunanistan’a girişimi engelleyecek bir suç olduğunu 3 gün önce Kipi sınır kapısında öğrendim.

Batı Trakya Türk Azınlığına uygulanan haksız tutumun hesabını sordum diye gerekçe gösterilmeksizin elime bir kağıt tutuşturularak sınır dışı edildim.

Bu kağıt parçası aslında Yunanistan adına tam bir utanç vesikasıdır.

Ailemle birlikte doğduğumuz topraklara seyahatin bile engellenmesi aşağılık bir tutumdur. Demokrasinin beşiğiyim diyen bir devlete yakışmadığı gibi bu uygulamaların çadır devletinde dahi karşılığını bulmak mümkün değildir.

Bugün burada her ne kadar yanımıza çıkma cesaretini gösteremeyen değerli misyon temsilcileri, kapı arkasından elbette bizi dinlemektedirler. Kendilerine sesleniyorum ülkeniz adına bu utancı ortadan kaldırmak için derhal gerekli işlemleri yapınız ve benden değil Türk toplumundan ve Batı Trakya Türklerinden özür dileyiniz.

Geleneksel hale getirdiğiniz Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanlarına Yunanistan’a giriş yasağı uygulamalarından vazgeçiniz.

Yüz kızartıcı utanç vesikalarını ortaya koymayınız.  Batı Trakya Türklerinin Yunanistan içerisinde insan gibi yaşama hakkına müdahale etmeyiniz, bizi doğduğumuz topraklardan koparmayınız.

Bu konuda da Yunanistan Başbakanı sayın Miçotakis’i söylemlerde kalmayacak, kalıcı somut uygulamaları hayata geçirmeye davet ediyorum.

Değerli basın mensupları Yunanistan’ın bu akıl almaz tutumunu ve uygulamalarını Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı sıfatıyla bir kez daha kınıyor ve iki komşu ülke arasında köprü olan Batı Trakya Türklerini asimile etme politikalarınızdan vazgeçin diyorum.

Önümüzdeki hafta da sayın Cumhurbaşkanımızı, TBMM’de temsil edilen tüm siyasi parti genel başkanlarını ve Dışişleri Bakanlığımızı ziyaret ederek bu utanç vesikasını Yunanlı yetkililerle her temaslarında önlerine koymaları için kendilerine takdim edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Sümela Manastırı’nda iyi niyetle ayin yapılmasına izin verdiği bir günde, yani 15 Ağustos’ta Batı Trakya Türklerinin temsilcisi olan çatı kuruluşun Genel Başkanı olarak beni sınırdan çeviren yetkilileri ve bu kararı alanları şiddetle kınadığımı bir kez daha ifade ediyorum.

Bunun yanında Batı Trakya Türk Azınlığına uygulanan bu insanlık dışı uygulamaların devam etmesi veya benim gibi sadece ve sadece Batı Trakya Türk Azınlığının gasp edilen haklarının savunuculuğunu yapan diğer yasaklı başkanlarımın da Yunanistan’a giriş yasakları kaldırılmadığı takdirde Türkiye Cumhuriyeti’nin de aynı şekilde Lozan’dan doğan karşılıklı mütekabiliyete dayalı olarak misliyle cevap vermesi gerektiğine inanıyor ve bekliyoruz.

Saygıdeğer basın mensupları, katılımlarınızdan ve Batı Trakya Türk Azınlığının sesinin duyulmasına vesile olduğunuz ve bizleri yalnız bırakmadığınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum.

Son olarak ta şunu ifade etmek isterim ki, bizler buraya bilinçli olarak Batı Trakya Türk Azınlığını temsilen sadece 5 kişi geldik. Yoksa buraya binleri yığmayı da bilirdik.

Bu yüzden şu anda bizi sessizce arkamızda gözetleyen ve dinleyen değerli misyon şefleri umuyoruz ki bırakacağımız bu utanç vesikasını Sayın Miçotakis’e iletirler.

Tabii ki kızaracak yüzleri varsa.” Dedi.

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu