Panhelenik Sınavlar ve Eğitimde Köklü Değişiklikler Hakkında Önemli Açıklamalar

Yunanistan Eğitim Bakanı Zaharaki’den Panhelenik Sınavlar ve eğitimde köklü değişiklikler hakkında önemli açıklamalar.

Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanı Sofia Zaharaki, ERTNews’teki “Sindesis” programında yaptığı açıklamalarla Panhelenik sınavları ve eğitim alanındaki geniş kapsamlı reformları değerlendirdi. Zaharaki, notların açıklanmasının ardından yaşanacak süreç ve gelecekteki eğitim planları hakkında detaylı bilgiler verdi.

Panhelenik sınav sonuçları ve tercih süreci

Bakan Zaharaki, Panhelenik sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrencileri bekleyen süreci şu şekilde açıkladı:

“Notların açıklanmasının hemen ardından, çocuklar Temmuz ayı başında tercih formlarını doldurmak için bekleyecekler. Bizim sınavlara girdiğimiz yıllardan bu yana önemli bir değişiklik oldu; artık öğrenciler, notlarını aldıktan sonra tercih formlarını doldurabiliyorlar. Son yıllarda ve bugün sınav yetkilileriyle de konuştuğum gibi, çocuklar artık daha hedefli seçimler yapıyorlar, nereye gitmek istediklerini daha iyi biliyorlar. Aileleriyle hem bölüm hem de şehir hakkında tartışmalar yapmış olmaları, aile planlaması açısından da çocuğun nerede eğitim göreceğinin daha kolay olmasını sağlıyor.

Bu süreç, Temmuz ayının ilk günlerinde Bakanlık’tan yapılacak duyuruyla başlayacak ve çocuklar Temmuz ortasına kadar tercih formlarını doldurabilecekler. Temmuz sonu itibarıyla da üniversite taban puanları açıklanacak ve her öğrenci, büyük bir çaba ve uzun yıllar süren çalışmanın ardından hangi bölüme yerleştiğini SMS yoluyla da öğrenebilecek.”

En tok talep gören bölümler ve yenilikçi yaklaşımlar

Bakan Zaharaki, “talep gören” bölümlere ilişkin olarak ise şunları belirtti: “Bilgisayar bilimi ve mühendislik bölümlerine giren çok sayıda öğrenci görüyoruz, bu bölümlere talep çok fazla. Gelenekselleşmiş ve bizim zamanımızda da popüler olan tıp bölümlerinin yanı sıra, hemşirelik de her zaman çok aranan bir alan. Yani şu anda talep gören ve yenilikçi yaklaşımlara sahip yeni bölümler görüyoruz. Bakanlıkta geçirdiğim bu üç ay içinde gözlemlediğim bir diğer şey ise, Bakanlık’ın onaylamadığı ancak bağımsız bir kuruma yenilikçi yaklaşımlara sahip bölümlerin açılması için taleplerin gittiğidir.”

Ulusal diploma ve Panhelenik sınavlarda gelecek değişiklikler

Panhelenik sınav sisteminde gelecekte değişiklikler olup olmayacağı ve Başbakan’ın Ulusal Diploma (Ethniko Apolitirio) konusundaki açıklamaları hakkında Zaharaki, bunun çok geniş bir tartışma konusu olduğunu ve partiler üstü düzeyde ele alınacağını belirtti. “Bu, başlamış olan ve partiler üstü bir düzeyde de devam edecek çok büyük bir tartışma. Herkesin önceliklerini koyacağından ve bunun nasıl daha iyi yapılandırılabileceğiyle ilgili olacağından şüphe duymuyorum. Bunu Meclis’te tüm partilerle tartışacağız. Ancak bundan önce, Ulusal Diploma’nın nasıl yapılandırılabileceği konusunda büyük bir iç tartışma var. Bu yıl hazırlanan ve lise ikinci sınıf öğrencisi olan çocuklar endişelenmesinler. Sınav sistemiyle devam ediyoruz, bunu bilsinler çünkü şimdiden hazırlanmaya başladıklarını biliyorum. Ancak bu, devletin diğer ülkelerde olduğu gibi önceki yıllardaki not ortalamanızı da toplayarak farklı bir yol görmesi gereken bir tartışmadır. Böylece birkaç yıl sonra sadece bugünkü veya yarınki üç saatlik performansınız ve kendi dersinizle olan dört dersin nihai seçimi etkilenmeyecek.”

Panhelenik sınavların gelecekte kaldırılıp kaldırılmayacağı ve üniversiteye girişin ulusal diploma ile yapılıp yapılmayacağı sorusuna ise Bakan, “Bunun en iyi uygulama şeklinin detaylıca incelenmesi ve aceleci adımlar atılmaması gerekiyor. Bunu tartışacağız, derinlemesine inceleyeceğiz ve uygulamaya hazır olduğumuzda, velilere ve çocuklara çok erken bildireceğiz. Çünkü bunun önemli bir konu olduğunu ve şu anda çocukların yıllardır süren çabalarıyla ilgili olduğunu anlıyorsunuz. Tartışmaya başlıyoruz; Sayın Pierrakakis ve Sayın Kerameus’un da ilgili çalışma grupları vardı. Dolayısıyla elimizde veri var ve elbette Başbakan’ın da bizzat ilgilendiği bir konu olduğu için, bu tartışmanın nasıl ilerlediğini ve bir zaman çizelgesi olup olmadığını zamanında duyuracağız. Üniversiteye giriş konusunu kesinlikle tartışmak istiyoruz. Bir noktada, bu sadece sınavların ayrıcalığı olmayacak. Velilerin ve çocukların ‘yıllardır çabalıyorum, üç saatlik sınavlara giriyorum, bu ek stres ve endişe’ şeklindeki endişelerini anlıyorum. Bunun başka ülkelerde doğru bir şekilde uygulandığı yerlerde ve Yunanistan’daki verilere nasıl uygulanabileceğini görmek iyi olur, çünkü bu çok kritik.” dedi.

IB (Uluslararası Bakalorya) programı ve model okullar

Bakan, şunları ekledi: “Önceki siyasi yönetim tarafından, Sayın Pierrakakis tarafından, zaten model okullar veya sanatsal gibi farklı türde okullar seçildi ve bunlar eğitildi. Bakanlığa geldiğim ilk günlerden itibaren Cumartesi ve Pazar günleri bile IB (Uluslararası Bakalorya) sistemi hakkında eğitim akademisinde insanlar vardı. Bu zorlu bir sistem, çünkü özellikle öğretmenler ve belirli bir öğrenme biçimine alışmış çocuklar için IB tamamen farklı bir yaklaşıma sahip. Sentetik bilgiye, birleştirici düşünceye, çoklu kaynaklara sahip. Şimdiden öğretmenleri çağırdık ve bu günlerde ve önümüzdeki haftaya kadar IB’nin nasıl öğretildiği konusunda başvurular yapmaya devam ediyorlar, böylece çocuklar 2026’da lise birinci sınıfta dersi seçme imkanına sahip olacaklar. Çok talepkar, yeni bir şey ve bu yüzden çok dikkatli ve sistematik adımlar atıyoruz, böylece öncelikle öğretmenler hazırlanır. Materyaller zaten bizde ve diğer derslerde öğretilen materyallerden oluşuyor ve IB alan okullar özel okullar, böylece çok sorumlu bir şekilde nerede işleyeceğini, kimin öğreteceğini ve ne öğretileceğini söyleyebiliriz. IB’nin bir anlamı olmaz eğer bir sonuca varmıyorsa. Özel üniversitelerin açılacağını görüyorsunuz, oraya kesinlikle girebilirsiniz, Panhelenik sınavlara girmiş olmanız veya IB’nizin olması gerekiyor. Biz tam olarak nasıl olabileceğini ve kamuda yüzde kaç oranında yer alabileceğini göreceğiz. Aksi takdirde, çocuklara seçenekler sunmazsa IB’nin işlev görmesinin bir anlamı olmazdı. Ve bence kritik olan şey, çocuklara seçenekler sunabilmemizdir. Ve seviniyorum çünkü bu hükümet seçildiği andan itibaren, bu partizan bir tartışma değil, herkes kendi mirasını ortaya koyuyor, model okulları, deneysel okulları artırdı, artık daha fazla seçenek sunuyor ve Danıştay’ın mührüyle, yabancı üniversitelerin şubelerinin de işlev görme imkanıyla. Dolayısıyla bir çocuk şimdi daha fazla seçeneğe sahip ve buna seviniyoruz, aynı zamanda devlet üniversitesini de güçlendiriyoruz. Çünkü devlet üniversitesinin sürekli desteklendiğini, yeni finansmanlarla, acil durum finansmanlarıyla ve çok kritik olan personel desteğiyle bilmelisiniz.”

Özel Üniversiteler ve devlet Üniversiteleri

Devlet dışı üniversiteler hakkında Bakan Zaharaki şunları belirtti: “Şu anda başvuruların sunulmasının ardından, dediğimiz gibi on iki artı bir, bu yıl için başvuran on iki üniversitenin değerlendirme aşamasındayız. Bağımsız Kurum tarafından, bir okulun, bir üniversitenin işleyişinin onaylanma yeteneği ve binalar hemen ardından, Temmuz sonuna doğru değerlendirme tamamlanacak ve nihai öneri ile onay verilecek; hangi üniversitelerin faaliyet gösterebileceği belirlenecek. Ardından, her üniversiteden hangi programların işletilebileceğinin değerlendirilmesi başlayacak. Bu bir Psikoloji bölümü mü olacak? Hukuk mu? Yoksa başka bir şey mi? Böylece veliler, 2025 kışından itibaren neyin işletilebileceğini erken öğrenebilecekler ve çocukların kayıtlarını her üniversitenin belirleyeceği ön koşullarla yapabilecekler.”

Devlet üniversitelerine gelince, şunları söyledi: “Şu anda dört yıllık sistemle ve özel üniversiteler için sunulan programlarla normal bir şekilde çalışıyoruz, çünkü onlar dört yıllıktır. Zaten tartışıldı ve bazı üç yıllık programları olanlar zaten dört yıllığa dönüştürdü. Üç yıllıkla ilgili herhangi bir şey kesinlikle şu an için geçerli değil. Büyük bir uyum süreci gerektiriyor ve bunun çok tartışmalı bir konu olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla yapılacak her şey kesinlikle bu akademik yılı ilgilendirmiyor, ancak zaten bir tartışma var. Ve tekrarlıyorum, tartışmalar Başbakan’ın kendisiyle de yapılıyor, üç yıllık konu hakkında bilgi almak istiyor, ama kesinlikle henüz o noktada değiliz. Daha yolumuz var. Tekrar ediyorum, eğitim şok edici durumlar için ayrıcalıklı bir alan değildir. Gerçekten birçok reformun başarıyla uygulanabileceği bir alandır. Ancak programlar veya eğitim süresiyle ilgili ayarlamaların nasıl yapılabileceği tamamen netleştiğinde.”

Üniversite güvenliği ve “Marietta Giannaku” programı

Eğitim Bakanı şunları vurguladı: “Geçen gün Senato Başkanlığı ile görüştük çünkü bir sonraki Senato toplantısını hazırlıyoruz. Bu sefer toplantılar birbirine çok yakın, ayrıca her üniversiteyle, her rektörle ayrı ayrı görüştük. Selanik’teki AUTH’da yeni bir rektör seçimi de oldu. Her rektörle ayrı ayrı yaptığımız güvenlik planları çok iyi gidiyor. Birçoğu çok şey sundu, yıl sonuna kadar hepsi tamamlanmış olacak ve bazıları zaten mevcut planlarını güncellemiş olacak. Çünkü birçoğu zaten 2021 ve 2022’de başvuruda bulunmuş ve başlangıçtaki planları için onay almıştı. Zaten bunlar yıl sonuna kadar, hatırlarsanız bir zaman çizelgesi var, çünkü yapılması gereken ihaleler de var, hepsi hemen uygulanabilir değil. Ancak kesinlikle her birinin işleyen belirli, benzersiz bir planı olacak. Bazıları kamera sistemlerini işletebilir, kesinlikle artırılmış güvenlik ve bu konuda biz de yardımcı olacağız, güvenlik görevlilerine daha fazla kişi tahsis edeceğiz, çünkü birçoğu çok büyük alanlara sahip, kampüsler çok geniş bir alana yayılmış durumda.”

Son olarak, Bayan Zacharaki şunları ifade etti: “‘Marietta Giannakou’ programı 430’dan fazla okulda uygulanıyor, yaz boyunca boyanacaklar. Dış mekanların, spor alanlarının, engelli çocuklar için erişilebilir tuvaletlerin ve rampaların yapıldığını göreceksiniz. Yunan Bankalar Birliği’nin bağışından 100 milyon euro. Orada bitirmiyoruz, Eylül ayında umuyoruz ki okulların tamamı teslim edilmiş olacak ve sadece eğitim sürecini engellemeyen son çalışmalar yapılacak. Ancak devam ettiğimizi bilmeliyiz çünkü her yıl en az 50 milyon euro kendi paramızdan, devlet kaynaklarından eklenecek ve özel sektörden de hedefli ve kampanyalı bir şekilde bu programa katkıda bulunmaya devam etmelerini isteyeceğiz.”