Miçotakis-Erdoğan Görüşmesi Öncesinde Dendias Limni Adasından “Bombaladı!”

Başbakan Miçotakis’in Cumhurbakanı Erdoğan ile yapacağı görüşme öncesinde sahneye yine Dendias çıktı. Bu defasında Limni adasındaki bir konferanstan Türkiye’ye mesaj gönderdi.

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, ABD’nin New York kentinde yapılacak 78’inci Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısında 20 Eylül tarihinde Başbakan Miçotakis’in Cumhurbakanı Erdoğan ile yapacağı görüşme öncesinde Lozan Anlaşması ile ilgili oldukça dikkat çekici bir konuşma yaptı ve twitter hesabından paylaşımda bulundu.

Milli Savunma Bakanı Nikos Dendias, Yunanistan Uluslararası Hukuk ve Uluslararası İlişkiler Derneği tarafından 15 Eylül Cuma gününden 17 Eylül Pazartesi gününe kadar Limni adasında düzenlenen “Lozan Konferansı ve 100 Yıl Sonraki Kararları” temalı konferansta yaptığı selamlama konuşmasında, “Lozan Antlaşması geçerlidir ve kararlı bir şekilde geçerli olacaktır. Son kullanma tarihi yok, revizyon tarihi yok.” İfadelerini kullandı.

Dendias selamlama konuşmasında özetle şunları dile getirdi:

“Lozan Antlaşması geçerlidir ve kararlı bir şekilde geçerli olacaktır. Son kullanma tarihi yok, revizyon tarihi yok.”

“Lozan Antlaşması, ulusal sınırlarımızı uluslararası sözleşme çerçevesinde kesin olarak güvence altına alarak toprak bütünlüğümüzün ve siyasi güvenliğimizin garantisidir. Çok az uluslararası anlaşma Lozan Antlaşması kadar uzun ömürlü olmuştur. Bu, her şeyden önce sınırları düzenleyen, uluslararası meşruiyet üreten bir metindir. Ve bu meşruiyet tarihsel kalıcılığı gerektirmektedir. 1923-2023 yılları arasında Yunan-Türk ilişkileri düzeyindeki dengenin uluslararası hukuki yansımasını da temsil etmektedir. Antlaşmanın hükümleri sadece Yunanistan-Türkiye ilişkilerini ilgilendirmiyor. Daha geniş jeopolitik öneme sahipler.

Lozan Antlaşması, geniş bölgedeki devletler arasındaki ilişkilerin temeli olmaya devam edecektir. Uluslararası toplumda hiç kimsenin Antlaşmayı sorgulama düşüncesine izin verilmiyor. Çünkü hiç kimse sınırların değişmesini hayal edemez. Uluslararası Toplumun her türlü modern revizyonist eğilimi kınamasının nedeni de budur.

Lozan Antlaşması, İtalyan-Türk Anlaşmaları (1932) ve Paris Antlaşması (1947), Yunanistan’ın tüm adalar üzerindeki egemenliğini tam ve açık bir şekilde garanti etmektedir. Ve yanlış yorumlanmaya açık değiller. Özellikle Limni için, 12. Madde Yunanistan’ın Limni (Limnos) üzerindeki egemenliğini mühürlüyor. Ama aynı zamanda Semadirek (Samothraki), Midilli (Mitilini), Sakız (Hios) Adası, Samos ve Ahikerya (İkaria). Tamamen Yunan ulusal gövdesine entegre olmuş adalar.

​Lozan Antlaşması sancılı bir dönemde imzalandı. Ancak yine de bu, Türk-Yunan ilişkileri açısından gelecek için tamamlayıcı bir rehber ve bölgede istikrar için bir faktördür. Kaldı ki, anlaşmaya katılan tarafların Uluslararası Hukuk İlke ve Kuralları ile Antlaşmalar Hukukuna saygı duyması yeterlidir.”