“Kırk Yıllık Hak Arama Mücadelesi” Bir Belgeselle Anlatıldı
İskeçe Türk Birliği’nin 1983 yılından bu yana devam eden hak arama mücadelesi “Kırk Yıllık Hak Arama Mücadelesi” konulu belgeselin gösterimi İskeçe Türk Birliği salonunda düzenlenen bir etkinlikle anlatıldı.
İskeçe Türk Birliği tarafından hazırlanan belgeselde, Batı Trakya Türklerinin ilk sivil toplum kuruluşu olan İskeçe Türk Birliği’nin tabelası, 7 Aralık 1983 tarihinde polisler tarafından yerinden söküldüğüne vurgu yapılıyor.
İTB tabelasının yerinden sökülmesinden kısa bir süre sonra da dönemin İskeçe Valisi Fanis Donas tarafından İskeçe Türk Birliği’nin kapatılması talebiyle dava açılmıştı.
2005’te Yunanistan Yargıtay İTB’nin kapatılması kararını onayladı. İskeçe Türk Birliği tabelasının polislerce yerinden sökülmesinin üzerinden tam 40 yıl geçti ve verilen mücadele 40 yıldır devam etmektedir.
Batı Trakyalı Türkleri, Yargıtay’ın bu kararından sonra davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdı. Mart 2008’de AİHM, İTB hakkında kararını açıkladı. AİHM’in kararı İTB’nin kapatılmasının yanlış olduğunu belirterek Yunanistan’ı bu kararından ötürü mahkum etmişti.
Yunanistan, 15 yıldır AİHM’in İskeçe Türk Birliği lehine verdiği kararı uygulamamakta ısrar ediyor.
Belgeselin gösterildiği etkinliğe Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal eşi İlayda Ünal ile birlikte katıldı. Başkonsolos Ünal yaptığı selamlama konuşmasında şunları dile getirdi:
“Batı Trakya’da soydaşlarımıza baktığımda Türk görüyorum. Haklı mücadelenizin daima yanınızdayız”
“Yunanistan’da misafir değil mukim olan Batı Trakya Türk Azınlığının ilk sivil toplum kuruluşu olma özelliğine sahip bu birliğin duvarlarının çok köklü bir tarihi yansıtıyor. Doksan yıla neler sığmamış. Belgeselde gördük daha önceki faaliyetlerde gördük etrafımıza baktığımızda görüyoruz.
İTB’nin bu hak arama mücadelesinin üzerinden kırk yıl geçti. Bu hak arama mücadelesi takdire şayan ve haklı mücadelenizin de daima yanınızdayız. Ben burada bu kalabalığa baktığımda Batı Trakya’da soydaşlarımıza baktığımda Türk görüyorum. Öte yandan tehdit de görmüyorum. Objektif kriterlerle bakıldığında aslında kararın gerekçesi geçersiz.
Burada yaşayan kardeşlerimizin sıkıntıları bütün Türkiye’nin takibinde. AİHM’nin derneği haklı bulduğu kararlarının uluslararası platformlarda da takipçisi olmayı sürdürüyoruz.
Türk toplumunun kültürünü, kimliğini ve değerlerini yaşatma, geliştirme ve gelecek nesillere aktarmaya yönelik faaliyetleriniz bizim açımızdan da sizin açınızdan da önemli. Burada önemli olan gelecek nesilleri yetiştirmek. Yetiştirmenin yanı sıra tarihi öğretmek, haklarını ve hukuklarını öğretmek aslında doğası gereği ayrıcalık olması gereken azınlık bilincini yerleştirmek ve aynı zamanda mücadele bilincini de aşılamak.”