Halkın Objektifine Poz Veremedikten Sonra…..
İçi boşaltılan, makam-ı görev-i Atina’nın arşiv depolarının tozlu raflarına yerleştirilen Müftülüklerde fotoğraf değil, fotoğraflar çektirseniz ne yazar?
Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis Gümülcine’ye geldi ve Gümülcine’den mesajlar verdi.
Genel Sekreter Kalancis, dün Gümülcine tayinli müftü naibi Cihat Halil’i ziyaret etti. Ziyaret sonrası gazetecilere konuşan Kalancis, olayla ilgili faillerin yargı tarafından değerlendirileceğini söyledi ancak “müftüye saldıranları dinle ilgisi olmayan ve hayatını Tanrı’ya adamış bir kişiye karşı siyasi aktivizm yapan vatandaşlar” olarak tanımlaması Batı Trakya’da Azınlık insanını hayretler içinde bıraktı.
Biz provokasyon olduğunu gördük ama Sayın Kalancis “saldırı” diyor ve “saldırıyı” kınadığını söylüyor. “Bir kişi cami, kilise veya sinagog gibi kamusal bir alanda dua etmek istediğinde elbette dua etme hakkına sahiptir ve kimse bu hakkını elinden alamaz.” ifadelerini kullanıyor.
Devamına geçmeden önce hemen cevap verelim: “Sayın Genel Sekreter; o camiden ve Batı Trakya’daki tüm camilerimizden, tanıdık tanımadık, bildik bilmedik bu güne kadar ne İsa kulunun, ne de Musa kulunun ve ALLAH’a ibadet için gelen kimselerin dini inancı gereği ibadetini yapmasına kimse, hiçbir bir ALLAH’ın kulu müdahale etmedi.
AMMAAAA! Temiz ibadet inancının içine devlet politikası sokulmak isteniyorsa eğer, bu Azınlık ibadet yerlerimizde bu formülü uygulamak isteyen ve kalkışan kimseye müsaade etmez! Bu böyle biline!
İskeçe’de yaşanan ve bizim ve cami cemaatinin gördüklerine göre provokasyon kokan ve cemaat de bu yönde görüş belirtiyorsa, orada kim olsa o şekilde ibadet mekanlarımızdan uzaklaştırıldı. Bu sadece müftü naipleri için değil, herkes için geçerli.
Gelelim Lozan Anlaşmasını hiçe sayarak Gümülcine’deki ve diğer iki ildeki içi dışının boşaltıldığı, yetkilerinin alındığı Müftülük ziyaretinize. Bu tabii hakkınızdır göreviniz gereği, kimse buna karşı değil.
Ammaaaaa, biraz mizah da yapalım; kapıda, bacada, masada, makamda ayakta, uçarak, kaçarak fotoğraflar çektirerek mesaj vermeye kalkmak, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının dini konularındaki devasa sorunları çözmeye yetmez! Nafile, uğraşmayın.
İçi boşaltılan, makam-ı görev-i Atina’nın arşiv depolarının tozlu raflarına yerleştirilen Müftülüklerde fotoğraf değil, fotoğraflar çektirseniz ne yazar? Halkın objektifine göğüs gererek başı dik poz veremedikten sonra beyhude bir düşünce olarak hafızanızda ve faaliyet raporlarınızda kalır.
Halkın içine giremeyen, Azınlık insanının temelinde, gönlünde asla kabul görmeyen ve de asla görmeyecek olan tayin ettiğiniz müftü naiplerinizle istediğiniz kadar fotoğraf çektirin.
Sorun fotoğraflarla hallolmayacak! Sorun Lozan’ın maddeleriyle, ülkemiz Yunanistan’ın Azınlıkla barışmasıyla, yıllarca yapılan bilinçli asimilasyon politikaları hatalarından vaz geçmekle ancak hallolacak.
Ülke de faydası olmayan boş harcamalardan kurtularak tasarruf edecek. Korkmayın bu Azınlıktan! Asıl korkunuz içi boş entrikacı beyinlerden olsun….. Aydın ve eğitimli bir Azınlık bu ülkeye faydalı olacaktır. Bizden bu ülkeye zarar gelmedi’ gelmeyecek……Kırın zincirleri….