Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 18 Kasım’da Atina’ya yaptığı ziyaret dolayısıyla Yunanistan Eski Başbakanı SYRIZA Milletvekili Aleksis Çipras ile bir araya geldi.

Atina Üniversitesi Hukuk, Adalet ve İnsan Hakları Bölümü’nde yaptığı konuşmada, dünya gündemini ve insan haklarındaki durumu değerlendiren Volker Türk, Aleksis Çipras ile yaptığı görüşmede küresel gündemi değerlendirdiler.

Volker Türk ile Çipras görüşmesi ile ilgili Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu şu değerlendirmeyi yaptı:

“Hiçbir zaman Türk toplumu olarak kendi ülkemizde kabul görmedik, hep öteki, potansiyel düşman olarak görüldük”

“Ülkemizin eski Başbakanı ve bugün SYRIZA Milletvekili olarak Yunanistan’ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi(AKPM) üyesi olarak konseyde görev alan Aleksis Çipras, ülkemizdeki insan hakları ve hukukun üstünlüğüne ilişkin sorunları aktarırken ülkemizde demokrasiyi derinden tehdit eden insan hakları anlayışının çarpıklığını dile getirmeli düşüncesindeyim.

Zira ülkedeki mülteci krizi ve geri itmelerde açıkça görüldüğü üzere ülkemiz insan hakları alanında şefkatten yoksun bir politika izledi; zira devlet ve hükümet politikası “ötekini” kucaklayan bir yapıda değil. Bunu en iyi biz biliriz. Zira bu topraklarda yüzyıllarca birlikte yaşadık, savaşlar sonrası sınırların çizilmesinin ardından bu topraklarda azınlık olarak statü ve haklar kazandık. Ancak buna devlet saygı göstermedi, peyderpey bu özerkliği elimizden aldı. Çünkü hiçbir zaman Türk toplumu olarak kendi ülkemizde kabul görmedik, hep öteki, potansiyel düşman olarak görüldük.

Bugün en çarpıcı biçimde bir hukuki sorun olarak çözülmesi gayet mümkün Bekir Usta ve diğerleri dava grubunda gördüğümüz üzere dernek kurma özgürlüğümüz üç davada ısrarla temin edilmiyor.

Ülkemizde hukukun üstünlüğü hemen her alanda zarar görmeye devam ederken Çipras, Türk ile yaptığı görüşmede ve AKPM dahil görev aldığı her yerde samimiyetle bunu dile getirebilmeli, zira bir siyaset adamı ve seçilmiş bir kişi olarak bunu ülkemiz demokrasisine ve bizlere borçlu.”