
Filis: “Türk Baskıları Devam Edecek, Ama Kontrolsüz Durumlara Gitmeyeceğiz”
"Türkiye şu anda çok güçlü bir konumda. Birçok diplomatik masada yer alıyor. Bölgede de dolaylı olarak güçleniyor."
Uluslararası İlişkiler Profesörü Kostas Filis, son aylarda Türkiye’nin hem Yunanistan hem de Güney Kıbrıs’ın çeşitli gelişme ve eylemlerinden duyduğu rahatsızlığın, denetimli yayınlar ve Bakanlık düzeyindeki tepkilerle ifade edildiğini belirtti.
Uluslararası İlişkiler Profesörü Kostas Filis, ERTnews Radio 105,8’de yayımlanan “Sabah Rotaları” programında Vasilis Adamopulos ve Maria Georgiu’nun sorularını yanıtlarken, Türkiye’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın son dönemdeki hamlelerinden duyduğu rahatsızlığı değerlendirdi.
Filis, bu rahatsızlığın çeşitli şekillerde ifade edildiğini; yönlendirilmiş yayınlar, Bakanların (sadece Dışişleri Bakanı değil) ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’den yetkililerin tepkileri ile yansıtıldığını dile getirdi. Buna son olarak, Türkiye’nin SAFE’ye katılımı için Yunanistan’ın şart koştuğu casus belli’yi (savaş nedeni) yeniden gündeme getiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Bahçeli’nin dünkü tepkisi de eklendi.
“Gerginlik Azaldı, Ancak İlerleme Yok”


Filis, Türk-Yunan ilişkilerinin 2020-2023 dönemine kıyasla şu anda bir gerileme (de-escalation) yaşadığını ifade etti. Bu döneme damga vuran Türk hava sahası ihlalleri, yerleşim yerlerinin üzerinden yapılan uçuşlar ve Erdoğan’ın “Atina’ya füze atarız” gibi üst düzey gerilim açıklamalarının şimdilik ortadan kalktığını veya büyük ölçüde azaldığını belirtti.
Filis, mevcut durumda o eski gerilim koşullarına geri dönüleceğine inanmadığını vurgularken, şu noktanın anlaşılması gerektiğini söyledi: “Görüşmelerde en ufak bir ilerleme bile olmadığı sürece ki artık bunlar bile yapılmıyor, yani 64 turluk Türk-Yunan diyaloğu olarak tanımladığımız siyasi istişareler bir huzursuzluğun oluşması doğaldır.”
Profesör Filis, Türk askeri müessesesinin uzun yıllar boyunca ihlaller yapmaya alışkın olduğunu ve bu ihlallerin şimdi yapılmamasının Ankara’da “Türkiye için faydası nedir?” sorusunu doğurduğunu söyledi.
Ankara’yı Rahatsız Eden Gelişmeler
Filis, müzakerelerde ilerleme olmaması ve aynı zamanda Yunanistan’ın silahlanması, Deniz Parkları ve Deniz Mekansal Planlama konularında ilerlemesi, Güney Kıbrıs’ın Lübnan ile anlaşması, Yunanistan’ın casus belli ve gri bölgeler teorisinin kaldırılmasını ön koşul olarak belirlemesi ve Türkiye’nin SAFE’ye katılmaması gibi gelişmelerin, Ankara’da gerginlik yarattığını ifade etti.
Bununla birlikte, Filis adil olmak gerektiğini ve tüm bu gelişmelerin Türkiye’nin dışlanmış veya çökmüş olduğu anlamına gelmediğini vurguladı. “Türkiye şu anda çok güçlü bir konumda. Birçok diplomatik masada yer alıyor. Bölgede de dolaylı olarak güçleniyor,” dedi.
Filis, Belçika Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’nin Avrupa güvenliğinin ayrılmaz ve gerekli bir parçası olduğunu söylemesini ve NATO Genel Sekreteri ile ABD Başkanı’nın Erdoğan hakkındaki olumlu açıklamalarını örnek gösterdi. ABD Başkanı’nın Erdoğan’ı “saygı duyduğu ve mükemmel iş birliği yaptığı tek lider” olarak nitelendirmesi ve onu tough guy (zorlu adam) olarak tanımlaması, Türkiye’nin uluslararası arenadaki etkinliğinin bir göstergesi olarak kabul edildi.
Kontrollü Baskı
Profesör Filis, konuşmasını şu tahminle tamamladı: “Büyük bir sürpriz olmazsa, Yunanistan ve Türkiye arasında kontrol edemeyeceğimiz büyük gerilimler yaşamayacağız. Ancak, öte yandan, Yunanistan ve Türkiye arasında bir modus operandi (geçici anlaşma yolu) bulunması için, belirgin veya daha az belirgin, daha vurgulu bir baskı olacaktır.”