Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias Bozbaba adasında askeri törenle karşılandı, törenlere katıldı ve Türkiye’ye mesaj gönderdi.

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Bozbaba (Agios Efstratios) adasının Kurtuluşunun 111. Yıldönümü etkinliklerinde Başbakan Kiriakos Miçotakis ve hükümeti temsil etti. Dendias adada askeri törenle karşılandı ve komutanlarla bir görüşme gerçekleştirdi.

Bakan Dendias burada bir konuşma yaparak şunları dile getirdi:

“Yunanistan’ın sınırlı egemenliğe sahip bir ülke haline gelme gibi bir niyeti yoktur”

“Bugün Agios Efstratios’un (Bozbaba) Kurtuluş Yıldönümü kutlamalarına katılmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum.

Agios Efstratios, kendisini milli gövdeden uzak tutan boyunduruğu üzerinden atmasının 111. yılını kutluyor. Balkan Savaşları sırasında Milli Donanma ve Yunanlıların askeri üstünlüğü adayı Osmanlılardan kurtardı. Onu yeniden doğan Yunan devletine dahil ettiler.

Ege adalarının kurtuluşu, modern Yunan tarihinin, Deniz Kuvvetleri tarihinin, ülkenin Silahlı Kuvvetleri tarihinin şanlı sayfalarından biriydi ve ulusal entegrasyonumuza giden yolda önemli bir adımdı.

Geri dönerek olaylara bakıyoruz, bunu sadece resmi bir görev olarak değil, geçmişe bakmanın yarın için ilham yaratmaya yardımcı olması nedeniyle yapıyoruz. Değer kodlarının ödünç alınmasına yardımcı oluyor, davranışların taklit edilmesine yardımcı oluyor, çünkü günümüzde karmaşık bir çağda milli görev genişliyor. Ve her şeyden önce milli dayanışmamızı, milli birliğimizi pekiştirmeliyiz. Bu gözlemin burada, özel bir ağırlığı olan ve Demokrasi Müzesi’nin de bulunduğu Agios Efstratios adasında yapılması önemlidir.

Jeopolitik belirsizliğin ve yeniden düzenlemelerin inanılmaz bir hızla evrildiği bir çağda yaşıyoruz. Biz, ülkemiz olarak Silahlı Kuvvetlerimize ve güvenilir dış politikamıza güvenerek uluslararası siyaset sahnesinde varlık kazandık. Biz, daha geniş ve sorunlu bir bölgede güvenliğin, istikrarın ve barışın direğiyiz. Takımadalarımızın adaları yalnızca kendi ulusal Yunanistan sınırlarımızı değil, aynı zamanda Avrupa sınırlarımızı da işaret ediyor. Biz Yunanlılar için onlar, tarihsel olarak ülke kalbinin attığı, vatanımızın kalbinin attığı merkezi ve noktayı temsil ediyor.

Ve bu fırsattan yararlanarak, Yunanistan Cumhuriyeti’nin her Hükümetinin, Uluslararası Hukuk ve Adil Deniz Hukuku uyarınca, ülkemizin adalarının vatanımızın egemenlik ve egemenlik haklarının savunulmasına yönelik ebedi ve mutlak bağlılığını bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Vatanımızın son kayasını ve son kayalık adasını savunmanın mutlak anayasal yükümlülüğünü bir kez daha belirtmek isterim. Yunanistan’ın sınırlı egemenliğe sahip bir ülke haline gelme gibi bir niyeti yoktur ve hiçbir anayasal hüküm de yoktur. Gezegendeki her ülke gibi, her türlü saldırıya karşı apaçık savunma hakkını koruyor. Ulusal alanının her parçasını savunma hakkını saklı tutmaktadır.

Ülkemiz, Hukuk ilkelerine, Uluslararası Hukuk ilkelerine, Deniz Hukuku ilkelerine, Birleşmiş Milletler Tüzüğü’nün yalnızca güç kullanımını değil aynı zamanda tehditleri de kategorik olarak yasaklayan ilkelerine bağlılığını sürdürmektedir.

Birleşmiş Milletler Tüzüğü’nde, Uluslararası Hukukta, Uluslararası Deniz Hukukunda yer alan kurallar ve haklar, devletler arasındaki her türlü rasyonel tartışmanın çerçevesini oluşturmalıdır.”