Dalaman ve Çanakkale’deki Askeri Hareketlilik Yunanistan’da Geniş Yankı Buldu
Muğla’da 16’nci Ana Jet Üs Komutanliği ile Çanakkale’de Amfibi Kolordosu Kurulması Yunan basınında geniş yer buldu.
Muğla’da 16’nci Ana Jet Üs Komutanliği ile Çanakkale’de Amfibi Kolordosu Kurulması Yunan basınında geniş yer buldu.
Yunan basını bu haberi okuyucularına, “Türkiye’de uzun zamandır 20 Komando Tugayı hazır bulunuyor ve şimdi de 3’üncü Deniz Komando Tugayı’nın hazırlıkları sürüyor.” Yorumuyla duyuruyor.
Muğla/Dalaman’da 16’ncı Ana Jet Üs Komutanlığı ile Çanakkale’de Amfibi Kolordusu kurulacak olması ile ilgili T.C. Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarının haberi, Yunanistan basını ve Yunanistan Savunma Bakanlığını oldukça tedirgin etti.
T.C. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları konuya ilişkin şu açıklamayı yapmıştı:
T.C. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Muğla/Dalaman’da 16’ncı Ana Jet Üs Komutanlığı ile Çanakkale’de Amfibi Kolordusu kurulacak olmasının ne anlama geldiğiyle ilgili sorulara da şu yanıtları verdi:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekât ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, kuvvet yapısı planlamaları sürekli güncellenmektedir. Bu kapsamda Dalaman’da 16’ncı Ana Jet Üs Komutanlığı kurulmaktadır.
Dalaman Hava Meydan Komutanlığı 1985 yılından itibaren hizmete alınmış ve askerî havacılık anlamında görevini yerine getirmiştir. Gelişen havacılık sektörüne verdiği desteği artırmak ve harekât ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Kuvvet Yapısı Planı’nda yer aldığı üzere 2024 yılında 16’ncı Ana Jet Üs Komutanlığı teşkilatı Bakanlığımız tarafından onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir.
Çanakkale’de Amfibi Kolordu kurulmasına yönelik ise Deniz Kuvvetlerimizin gelişen, güçlenen kuvvet yapısına uygun olarak böyle bir karar alınmıştır. Deniz Piyade Birliklerinin üç tugaydan teşkil Kolordu seviyesinde yeniden teşkilatlandırılması ve amfibi unsurların farklı bölgelerde etkinlikle kullanılması maksadıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı kuruluşunda Amfibi Kolordu Komutanlığı teşkil edilmiştir.”
Basında (Pentapostagma)çıkan haberlerde şu ifadelere yer veriliyor:
“Pakistan ve Türkiye Ege’de de ittifaklarını teyit ediyor – Dalaman’daki yeni Türk 16. Savaş Kanadı ve 20 Komando Tugayı Ege’yi tehdit ediyor.”
Ankara savaş planlarını pratikte uyguluyor ve Atina’daki hiçbir siyasi elit bunları görmezden gelemez, çünkü nispeten yakında Ege’de büyük bir meydan okumayla karşı karşıya kalacağız.
Türkiye’nin bu “hamile” mücadelesi muhtemelen Yunanistan MEB’inin bir parçası olan hidrokarbon çıkarımıyla ilgili olacak ve tercihen ıssız kayalık adalara veya mikro adalara ulaşacak ve hatta “dokunacak”.
Türkiye’de uzun zamandır 20 Komando Tugayı hazır bulunuyor ve şimdi de 3’üncü Deniz Komando Tugayı’nın hazırlıkları sürüyor.
Bilmeyenler için bu askeri birlikler, Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri işbirliğiyle neredeyse tamamen amfibi operasyonlar yürütüyor.”
Pakistan ve Türkiye Aksaz açıklarında ortak deniz tatbikatı gerçekleştirdi.
Medyada çıkan haberlere göre, Pakistan ve Türkiye, iki ülke arasındaki karşılıklı işbirliğini ve ortak operasyon kabiliyetini güçlendirmek için Aksaz açıklarında ortak bir deniz tatbikatı düzenlediler, ancak esasen iki tarafın askeri ittifakını yeniden doğruladılar.
Deniz tatbikatları, Pakistan Savaş Gemisi PNS Hunain’in Gölcük ve Aksaz’daki Türk üslerini ziyareti sırasında gerçekleştirildi.
Pakistan yüzey birimi Türkiye’ye gelişi sırasında, Pakistan Büyükelçiliği ve Türk Donanması’nın üst düzey yetkilileri tarafından karşılandı.
Pakistan Savaş Gemisi PNS Hunain’in komutanı, Gölcük üssünde bulunduğu süre içerisinde Türk Deniz Kuvvetleri Filo Komutanı ve Deniz Üs Komutanı ile görüşmelerde bulundu.
“Türkler tam olarak ne hazırlıyor ve bunu yüzümüze açıkça söylüyorlar”
Haziran 2024 gibi yakın bir tarihte, uysal Türk Savunma Bakanı Güler, ikinci Türk uçak gemisinin inşası vesilesiyle “Türk gücünün yayılmacılığından” bahsederken, Ankara’nın tüm planları son derece kapsamlıdır.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, “Ege’de artan Yunan ve Amerikan tehditlerine” yanıt olarak Erdoğan, Dalaman’da 16. Muharebe Kanadı’nın kurulmasına imza atarak önceki durumu bir üst seviyeye taşıdı.
Türk basınında yakın zamanda çıkan bir haberde, “Türkiye’nin güneybatı ucunda, Yunanistan kontrolündeki Rodos adasının tam karşısında kurulan Türk hava üssü, Adalar Denizi ve Doğu Akdeniz’de artan tehditlere bir yanıttır.” İfadeleri kullanıldı.
Bize karşı saldırgan eylemin tezahürü için Türkiye’nin yoğun hazırlık yaptığı, Yunanistan’ın hazırlık ve artan teyakkuzunu gerektiren bir dönemden geçiyoruz.
Türk medyası, 1923 Lozan Antlaşması, 1932 Türkiye-İtalya Sözleşmesi ve 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan’a verilen Ege Denizi’ndeki 152 ada ve adacığın sahibi olduğunu defalarca iddia etti.
İşin özü, Ankara sessizce Ege’yi rehin tutmak için tüm koşulları yaratıyor ve Türk yüzer sondaj kulelerinin planladığı ve hazırladığı gibi tüm bunların kesinlikle “Mavi Vatan” projesi ve yasadışı Türk-Libya mutabakatı ile Doğu Akdeniz’e inişiyle ilgisi var.
Türkiye’nin, Ege’deki adalarımızın çoğu üzerinde Yunan egemenliğine karşı çıktığı, bunun uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu iddiasıyla bu adaları askerden arındırmaya çalıştığı ve adaları işgal etme tehdidinde bulunduğu biliniyor.
Bunun bazılarının zihninde ne kadar ihtimal dışı göründüğünü bilmiyoruz; kesin olan şu ki Erdoğan rejimi, Orta Doğu’da ya da Ukrayna’da ABD ve Rusya arasında herhangi bir ateşlenme senaryosu sonucunda, Ege’de olası saldırgan hamleler için tüm koşulları yaratmıştır.”