“Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini İptal Edin, 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması’nı Uygulayın”
“Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini İptal Edin, 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması’nı Uygulayın”
ABTTF’den Yunanistan’a çağrı, “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini İptal Edin, 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması’nı Uygulayın”.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Yunanistan’a bir kez daha çağrıda bulunarak, Yunanistan’ı 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması’na uygun olarak Batı Trakya Türk toplumunun kendi dini liderlerini seçme hakkını kullanmasını sağlamaya ve “Müftülüklerin Modernleştirilmesi” başlıklı yasa ile 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesini iptal etmeye çağırdı.
Bu bağlamda Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 51. olağan oturumuna, “Müftülüklerin Modernleştirilmesi Başlıklı Yasa ile Yunanistan’da Batı Trakya Türk Toplumu’nun Dini Özerkliğinin Yeni Bir İhlali” başlıklı” yazılı bildiri sundu.
ABTTF yazılı bildirisinde, Temmuz 2022’de Yunanistan Meclisi’nde kabul edilen yeni yasa odağında müftü sorununu gündeme taşıyarak, özerk yapıdaki müftülükleri modernleştirme bahanesiyle Batı Trakya Türk toplumunun antlaşmalarla garanti altına alınan dini özerkliğinin tamamen ortadan kaldırılacağını kaydetti.
ABTTF, bugün yaklaşık 150 bin nüfusa sahip Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğinin 1923 Lozan Barış Antlaşması ile garanti altına alındığını belirterek, Yunanistan’ın taraf olduğu 1913 Atina Antlaşması’na aykırı olarak Türk toplumunun kendi dini liderleri olan müftüleri seçmesine izin vermediğini ve seçilmiş müftüleri tanımadığını ifade etti.
Devletin 1990’dan başlayarak müftüleri atamasına tepki olarak kendi müftülerini seçtiğini not eden ABTTF, devletin tanımadığı seçilmiş müftülerin makam gaspı suçlamasıyla haklarında kovuşturma açıldığını ve hapis cezasına çarptırıldığını kaydetti. ABTTF, günümüzde Batı Trakya’da devlet tarafından tanmış müftü naipleri ve Batı Trakya Türk toplumu tarafından seçilmiş müftüler olmak üzere ikili bir yapının mevcut olduğunu kaydetti.
Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğinin müftülükleri tamamen Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’na bağlayarak müftülerin yetkilerini ciddi anlamda sınırlandıran 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir kez daha zayıflatıldığını not eden ABTTF, söz konusu kararnamenin iptali için açılan davayı Danıştay’ın reddettiğini belirtti.
ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğini tanımlayan 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması’na aykırı bir biçimde 29 Temmuz 2022 tarihinde Yunanistan Meclisi’nde kabul edilen “Müftülüklerin Modernleştirilmesi” başlığı altındaki yasa ile Türk toplumunun dini özerkliğinin tamamıyla ve resmen ortadan kaldırılmasının amaçlandığını kaydetti.
Söz konusu yasanın öncesinde Batı Trakya Türk toplumu ile istişare edilmeden hazırlandığının altını çizen ABTTF, yasanın Rodop, İskeçe ve Dimetoka’daki müftülerin cemaat tarafından seçimle belirlenmesine dair bir düzenleme öngörmediğine, müftünün belirlenmesi sürecinin seçme-atama olmak üzere karma bir sisteme dönüştürülmeye çalışıldığına işaret etti. ABTTF, yasada müftülüklerin idari birimlerinde çalışacak olan gerek sözleşmeli gerekse devlet memuru kişilerin Müslüman ve Türk toplumu mensubu olma zorunluluğunun öngörülmemesi nedeniyle devletin müftülükler üzerinde tam kontrol ve denetim kurmayı amaçladığını ifade etti.
ABTTF, Yunanistan’ı 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması’na uygun olarak Batı Trakya Türk toplumunun kendi dini liderlerini seçme hakkını kullanmasını sağlamaya ve “Müftülüklerin Modernleştirilmesi” başlıklı yasa ile 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesini iptal etmeye çağırdı.