Batı Trakya

“Başbakanımızdan İçi Boş ve Gerçekleri Çarpıtan Sözleri Artık Duymak İstemiyoruz”

“Bizler Başbakanımızdan içi boş ve gerçekleri çarpıtan sözleri artık duymak istemiyor, gasp edilen haklarımızın ivedilikle iadesini ve yasalar önünde eşitlik ilkesinin pratikte gerçekten uygulanmasını istiyoruz.”

Başbakan Kiriakos Miçotakis Parlamentoda hükümet programı görüşülürken Batı Trakya Türklerinin kimliğini bir kez daha inkar ederek gerçekleri çarpıttı ve defalarca yaptığı gibi Lozan Anlaşması’nı açıkça ihlal ederek “Yunanlı Müslümanlar” yakıştırmasını sürdürdü.

Başbakan Miçotakis’in bu yakıştırmasına ABTTF sessiz kalmadı ve Başkan Habip Oğlu yaptığı yazılı açıklamada Başbakan Miçotakis’e mesaj gönderdi.

ABTTF Başkanı Habip Oğlu, “Bizler Başbakanımızdan içi boş ve gerçekleri çarpıtan sözleri artık duymak istemiyor, gasp edilen haklarımızın ivedilikle iadesini ve yasalar önünde eşitlik ilkesinin pratikte gerçekten uygulanmasını istiyoruz.” İfadelerini kullanarak Başbakan Kiriakos Miçotakis’e mesaj gönderdi.

Konuya ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu şu değerlendirmede bulundu:

“Başbakan Miçotakis, Parlamento’da yaptığı konuşmada bizleri ‘Yunan Müslümanları’ olarak niteleyerek kimliğimizi inkar etmeyi sürdürdü. Miçotakis her ne kadar toplumumuzun varlığını ısrarla inkar etse de son genel seçimlerin sonuçlarının da gösterdiği gibi gerçek apaçık ortadadır. Seçimler öncesinde siyaset ve ana akım medyadaki ötekileştirici ve damgalayıcı nefret söylemine rağmen toplumumuz Rodop ve İskeçe illerinde Türk adayları seçerek kimliğine sahip çıkmış, hükümete açık mesaj göndermiştir: ‘Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan bizler Türk’üz ve Türk kimliğimizle ülkesine sadık vatandaşlarız’.

Öte yandan daha önce de pek çok dile getirdiğim gibi toplumumuzun sorunlarını çözüme kavuşması ancak ülkemizin bizlerle doğrudan diyalog kurması ile mümkün! Ancak Miçotakis yine gerçekleri manipüle ederek ve algı yaparak bizlerin çoğunluk ile aynı imkanlara sahip olduğumuzu iddia ediyor. Ancak pratikte yaşananlar bunun tam tersi! Antlaşmalarla teminat altına alınmış olan eğitim ve dini özerkliğimiz yıllar içerisinde çeşitli yasa ve uygulamalarla gasp edilmiş durumda.

Ülkemiz, bölgemizde iki dilli azınlık anaokullarına izin vermeyerek çocuklarımızın ana dilde eğitim hakkına bile saygı duymuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin üç derneğimizle ile ilgili kararlarını 15 yıldır uygulamayan ülkemiz, örgütlenme özgürlüğümüzü ihlal etmeyi sürdürüyor, uluslararası hukuku hiçe sayıyor.

Bizler başbakanımızdan içi boş ve gerçekleri çarpıtan sözleri artık duymak istemiyor, gasp edilen haklarımızın ivedilikle iadesini ve yasalar önünde eşitlik ilkesinin pratikte gerçekten uygulanmasını istiyoruz.” dedi.

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu