“Atina Dini Haklara Saygı Göstermiyor”
"Her iki toplumun dini özgürlükleri ile ilgili dünyanın gelişen şartları ve normları çerçevesinde bunların olması gerekir ama biz aynı demokratlığı Yunan tarafından da görmek istiyoruz."
Sümela Manastırı’nda Fener Rum Patriği Bartholomeos’un 15 Ağustos’ta yöneteceği 11’inci ayin, 23 Ağustos’a ertelenirken, Batı Trakya’daki Türk azınlığın dini ibadetleriyle, Vakıf çalışmalarına izin vermeyen Atina yönetimi eleştiriliyor.
Ortodoks Hristiyanlar’ın, Trabzon’un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı’nda, 11’inci ayini gerçekleştirecek olması tepki ve tartışmalara neden oldu. 15 Ağustos tarihi, Hıristiyan aleminde “Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü” olarak kabul edilirken, aynı zamanda Trabzon’un fetih tarihi olarak biliniyor. Sümela Manastırı’nda planlanan ayinin 15 Ağustos’a denk gelmesi üzerine 23 Ağustos’a ertelendiği duyurulsa da, Batı Trakya Türkleri bu duruma itiraz etti. Öte yandan ayini, geçen yıl olduğu gibi Fener Rum Patriği Bartholomeos’un yöneteceği açıklanırken; Yunanistan’daki Müslüman Türk azınlığın temsilcileri ise Atina tarafından baskı gördüklerini gündeme taşıdı.
RUMLAR’A VERİLMEDİ
Haber Global Web Özel’e açıklamalarda bulunan Karadeniz Rumeli Dernekleri Federasyonu Başkanı Salih Meriç, Yunanistan’ın Lozan’ın açık hükümlerine rağmen Türklerin dini özgürlüklerini korumadığını söyledi. Dini özgürlüklerle ilgili İstanbul’un fethinden Lozan Anlaşması’na uzanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Meriç şu bilgileri verdi: “Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul fethedildikten sonra Patrikhanenin başındaki kişiye ‘baş papaz’ unvanı veriliyor. Yani bugün Patrikhane’nin bütün dünyada ilan ettiği gibi ‘ekümenik’ unvanı Fatih Sultan Mehmet tarafından Rumlara verilmiyor. Lozan Anlaşması ve Cumhuriyet’in kuruluşunun ardından devlet; Patrikhane’nin Türkiye dışına çıkmasını istiyor fakat bu konuda başarılı olamıyorlar. Lozan’a bağlı olarak Patrikhane burada kalıyor.”
TÜRKİYE AÇILIM YAPTI
Sümela’da düzenlenen Ortodoks ayinin Lozan Anlaşması’nın bir gereği olduğunu belirten Meriç şöyle devam etti: “Türkiye, son yıllarda dini özgürlükler noktasında geniş atılımlar yaptı. Son 10 yılda 300’e yakın kilisenin restorasyonu yapıldı. Buna karşılık Lozan Anlaşması’nın Yunanistan’la ilgili hükümleri de son derece önemli. Yunanistan, TİKA’nın ülkeye girmesine izin vermiyor. TİKA’nın Yunanistan’daki Vakıf, Cami ve tarihi eserleri restore etmesini engelliyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı’nın da Yunanistan’a girişi yasak. Buna karşı Türkiye ülkemizde bulunan kiliselerin restorasyonunu yapmaya devam ediyor.”
BATI TRAKYA’DA İZİN YOK
Yunanistan’ın, Lozan’da yer almasına rağmen Batı Trakya Türk azınlığı ile ilgili yükümlülüklerini de yerine getirmediğini belirten Meriç şöyle devam etti: “Batı Trakya’da Türklerin Vakıf mallarının işlevsel hale getirilmesi, korunması vs. ile ilgili sorunları Yunanistan arka kapı diplomasisiyle bertaraf ediyor. Batı Trakya’da Türklerin seçtiği Müftüler olmasına rağmen kendileri Müftü, imam ataması yapıyor.”
CEVAP BİLE VERİLMİYOR
“Ancak Atina’da ya da Selanik’te, ‘Türklerin seçtiği Müftüler tarafından gönderilen imamlarla namaz kılalım’ derseniz Yunan tarafı buna kesinlikle izin vermiyor. Ya da cevap bile vermiyor. Her iki toplumun dini özgürlükleri ile ilgili dünyanın gelişen şartları ve normları çerçevesinde bunların olması gerekir ama biz aynı demokratlığı Yunan tarafından da görmek istiyoruz.”
kardelen.yuksel@haberglobal.com.tr