“Atina-Ankara Arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı Mart Sonrasına, O da Olursa”
"Birkaç saat önce üst düzey bir hükümet kaynağı, 2024'te gerçekleşmesi beklenen toplantının Ocak ayına, ardından Şubat ayına ertelendiğini ve şimdi de Mart ayına (o da olursa) ertelendiğini açıkladı."
Yunan basını CNN.gr gazetesi, Yunanistan-Türkiye arasında Ocak ayı içinde gerçekleştirilmesi planlanan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısının Mart ayı ve sonrasına ertelendiğini ileri süren bir haber yayınladı.
CNN.gr gazetesi haberi, “Trump’ın gölgesinde Yunan-Türk ilişkilerinde “donma” – Yüksek İşbirliği Konseyi Mart’tan sonra” okuyucusuna servis etti.
Haberde özetle şu ifadelere yer veriliyor:
“Trump 2.0” dönemi zincirleme jeopolitik tepkilere yol açıyor ve beklendiği gibi bu tepkiler Güneydoğu Akdeniz bölgesine kadar uzanıyor. Atina ve Ankara, her biri kendi gerekçeleriyle, Amerikan Başkanı’nın bölgeyle nasıl bir ilişki kuracağı belli olana kadar, “tozun yatışmasını” ve Yunan-Türk diyaloğunun bundan sonraki adımlarını “dondurmayı” tercih ediyor.
Aynı zamanda Erdoğan’ın yeni Osmanlı hezeyanları zaten buz tutmuş olan atmosfere daha da buz katıyor. Devletin Anadolu Ajansı’na göre, partisinin Eskişehir 8. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, “Eskişehir’in bir sınırı Selanik ise diğer sınırı Kırım’dır. Bir sınırı Semerkant ise diğer sınırı Kuzey Kıbrıs’tır.” Dedi.
Atina, diyaloğun “raylarda” kalması için her yolu deniyor ve egemen haklarından vazgeçmeyeceğini her yöne iletiyor. Hükümet yetkilileri, “Dış politikamızın uygulanmasında en ufak bir taviz ima eden en ufak bir eylem yok. Diyaloğa inanıyoruz çünkü ancak bu şekilde ülkemiz için hak iddia edebiliriz,” diye vurguluyor.
Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis hafta sonu yaptığı açıklamada, “Diyalog dondurulmuş değil” vurgusu yaptı. Ancak Türkiye, kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge sınırlandırmasını diğer konularla ilişkilendirmediği sürece sınırlandırma tartışmasının başlayamayacağını belirtti.
Yüksek İşbirliği Konseyi buzda
Bu bağlamda, birkaç saat önce üst düzey bir hükümet kaynağı, Yüksek İşbirliği Konseyi’nin giderek daha da geride kaldığını, başlangıçta Aralık 2024’te gerçekleşmesi beklenen toplantının Ocak ayına, ardından Şubat ayına ertelendiğini ve şimdi de Mart ayına (o da olursa) ertelendiğini açıkladı.
Ankara’da yapılması beklenen yeni görüşme, geçtiğimiz Mayıs ayında Türkiye’nin başkenti Ankara’da yapılan son liderler toplantısında kararlaştırılmıştı.
Şimdi her şey, Kıbrıs konusunda önce beşli bir toplantının (muhtemelen Mart ayında) yapılacağını, ardından Yüksek İşbirliği Konseyi’nin toplanacağını gösteriyor.
Atina için Kıbrıs sorununun çözümü Yunan dış politikasının en önemli önceliklerinden biri. Diplomatik kaynaklar, Kıbrıs sorununun bir kez daha gündeme geldiğini ve hatta BM gündeminde üst sıralarda yer aldığını, dolayısıyla son dönemde yaşanan hareketliliğin, Yunan-Türk ilişkilerindeki iyileşmenin görüşmelerin yeniden başlamasına katkıda bulunduğunu ve müzakereler için daha iyi koşullar yarattığını vurguluyor.
“Tozun yatışması”
Atina, Trump yönetiminin ilk hamlelerini dakika dakika takip ediyor. Rubio’nun Dışişleri Bakanlığına atanması, Yunan-Kıbrıs (Güney) tarafının pozisyonlarını destekleme geçmişine sahip olması nedeniyle güven verici ve ABD ile savunma ilişkilerinin yeni Amerikan yönetimi tarafından sorgulanmayacağı tahmin ediliyor.
Bu, Türkiye’nin ABD için “kilit” bir ülke olmadığı anlamına gelmiyor. Rubio’nun daha önce geçtiğimiz Çarşamba günü Hakan Fidan ile telefonla temas kurduğu dikkat çekicidir. Rubio, “Suriye’de kapsayıcı bir geçişe ihtiyaç duyulduğunu ve yeni hükümetin ülkenin uluslararası terörizmin kaynağı haline gelmesinin önlenmesinin sağlanması gerektiğini” vurguladı.
Her halükarda Atina ve Ankara durumun netleşmesini bekliyor. Aynı zamanda Makimu Sarayı’ndan yeni Amerikan yönetimiyle temas noktaları arıyorlar. Devlet Bakanı Voridis, ABD’nin yeni Başkanı’nın açıklamalarının Yunanistan’da tam anlamıyla örtüşen ve halihazırda uygulanmakta olan öneriler içerdiğini, yasadışı göçü sınırlamak ve durdurmak, sınırları korumak için bir eylem ağını ilgilendirdiğini kaydetti. Voridis, “Sayın Erdoğan’ın yeni liderliğe yönelik dostluk saldırılarına rağmen, Yunanistan’ın ABD tarafından bölgede güçlü bir istikrar sütunu olarak tanındığı ve Ortadoğu’da devam eden çatışmaların ortasında olduğu bir dönemde, “Stratejik bir ortak olarak.” Nitelendirdi.